Son dakika... Adalet Bakan Yardımcısı Menteş, AYM üyeliğine seçildi
Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adalet Bakan Yardımcısı Selahaddin Menteş'i Anayasa Mahkemesi Üyeliğine atadı. Menteş'in AYM Üyeliğine seçilmesine dair Cumhurbaşkanlığı kararı Resmi Gazete'de yayımlandı
ABONE OLAdalet Bakanlığı Bakan Yardımcısı Selahaddin Menteş, Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçildi. Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre; Menteş’in AYM Üyeliğine seçilmesine dair Cumhurbaşkanlığı kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, Müsteşar Yardımcılığı, OHAL Komisyonu başkanlığı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı gibi kritik görevlerde bulunan Menteş, özellikle Diyarbakır’da görev yaptığı dönemde verdiği özgürlükçü kararla gündeme geldi.
ÖZGÜRLÜKÇÜ KARARLARLA TANINDI
Menteş, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi üyesiyken, FETÖ'cü hakim ve savcıların karalarına karşı ezber bozan muhalefet şerhlerine imza attı. Bu özgürlükçü muhalefet şerhleri nedeniyle FETÖ'nün hedefi oldu. Önce örgütün yakından ilgilendiği kritik davalara alınmadı. Daha sonra da özel yetkili mahkemeden alındı. Menteş kamuoyunu uzun bir süredir meşgul eden taş atan çocuklarla ilgili 30 yıla varan hapis cezaları vermelerine dair kararlara muhalefet etti. Bu cezaların kamu vicdanını yaraladığı ve bu çocukların terör örgütünün dağ kadrosuna gitmeleri için bir gerekçe oluşturduğuna dikkat çekti. Menteş; bir çocuğa 20 yıl hapis cezası verilmesine dair özel yetkili mahkeme karara şu tarihi muhalefet şerhini yazdı: "Taş atan çocukların örgüt üyesi gibi cezalandırılmaları terör örgütünün de benimsediği durumdur. Dağdan inen teröristler etkin pişmanlıkla serbest bırakıldıkları halde, taş atan çocuklar bu durumdan istifade edememektedir. Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri ve örgüt üyesi oldukları kabul edilmediği için etkin pişmanlıktan yararlanamamaktadırlar. Çünkü etkin pişmanlık sadece örgüt üyelerini kapsamaktadır. Bombayla yakalanan bir terörist 10 yıl ceza alırken, taş atan çocuk 3 ayrı suçtan 15 yıl ceza almaktadır. Ortaya çıkan sonuç ceza adaleti açısından adil değildir. Terör sorununu çözerken insan odaklı bir yaklaşım sergilenmeye çalışılmalıdır. Sorunlar çözülmedikçe terör örgütlerinin en önemli yaşam kaynağı insan kaynağı tükenmeyecektir. Kürt sorunu Meclisimiz, aydınlarımız, sosyologlarımız, siyaset uzmanı, felsefecilerimiz, hukukçularımız tarafından ön yargısızca tartışılıp sonuca bağlanmalıdır. Çünkü terör; şiddet, kan, gözyaşı, nefret ve panikten beslenir."