Ayhan Şensoy: Veda etmeyi beceremiyoruz

Avrupa futbolunda vedaların haftası oldu. Michael Zorc 1978'de genç bir futbolcu olarak girdiği Borussia Dortmund'un kulüp binasından 44 yıl sonra sportif direktör olarak ayrıldı. Sarı duvarın kendisi için yaptığı koreografiyi gördüğünde gözyaşlarına hakim olamadı. Dile kolay 44 yılı bir kulüpte geçirmek. Sportif direktör olarak erken keşfettiği oyunculardan kulübe 100 milyonlarca euro kazandırdı. Borussia Dortmund'un CEO'su Hans Joachim Watzke, Zorc için ''Tüm Dortmundlular ona şükran borçlu'' diyor.

Almanya'da geçen hafta sonu görkemli veda edenlere Rudi Völler de eklendi. 17'si aralıksız olmak üzere 23 yıl görev yaptığı Bayer Leverkusen'den ayrıldı. Almanya'nın iki değerli futbol insanı kulüp taraftarı tarafından kendileri için hazırlanan törende gözyaşlarına boğuldu. Megafonu eline alan Völler taraftar ile marşlar söyledi. Sonraki gün yaptığı açıklamada, ''Stattan ayrılırken sanki benim için bir yaşam bitmiş gibi hissettim'' şeklinde konuştu.

İngiltere'de ise West Ham'ın sembol isimlerinden Mark Noble'ın vedası hüzünlendirdi. 35 yaşındaki oyuncu altyapısında yetiştiği Londra kulübünde 22 yıl geçirdi. Taraftarlar Noble ile ağladı.

Hafta başında İtalya'da bir devir kapandı. Giorgio Chiellini 17 yıllık Juventus kariyerine nokta koydu.

Geride 9 Serie A şampiyonluğu, 5 İtalya kupası, 5 de İtalya süper kupası bıraktı. 7 yıldır Juventus forması giyen Paulo Dybala da gözyaşlarıyla Torino ekibine veda etti. Arjantinli yıldız Lazio maçının ardından stat boşaldıktan sonra uzun süre tek başına çimlerin üzerinde oturdu. Aysel Gürel'in yüreğinden çıkıp, Nilüfer'in sesiyle hayat bulan ''Her sevda bir veda, bin ceza, o son bakıştaki dumanlı gözler, mahkum olan o son bir kaç damla, Hesap sorar sana'' şarkısını hatırlattı.

Avrupa'da güzel vedaları gördükten sonra Türkiye'de bu neden yapılamıyor diye üzüldüm. Pazar akşamı İsmail Kartal Ülker stadını üzgün terk etti. Pazartesi akşamı Türk futbolunun 2000'li yıllardaki en önemli starı Arda Turan Nef stadından gözyaşları eşliğinde ayrıldı. Kendilerini ait hissettikleri camia ve taraftardan bekledikleri desteği bulamadılar. Bunda elbette kendilerinin de payı vardır. Ancak insani açıdan da son 20 yılda çok şey yitirdik. Değişen yönetici profili, taraftarı da olumsuz yönde etkiledi. Çocukluğumda futbolu bırakanlar için jübile yapılırdı. Bu gelenek de kayboldu. Paranın içine girdiği her şey değerini yitirdi. Batı, her şeye rağmen bazı değerlerini korumayı başardı. Gelecek sezon için Borussia Dortmund ile anlaşan Niklas Süle'yi 50 bin Bayern taraftarı alkışlarla uğurlayabiliyor. Biz ise tüketmeye devam ediyoruz. Artık basit şeyleri bile yapamıyoruz. Veda etmeyi ve uğurlamayı öğrenmeli insan.