Beşiktaş-Kasımpaşa maçı yazar yorumları
Beşiktaş, Süper Lig'in 19. haftasında ağırladığı Kasımpaşa'ya 3-1 mağlup olarak evinde üst üste 3. yenilgisini aldı. Spor yazarları, Beşiktaş'ın Kasımpaşa karşısındaki performansını değerlendirdi.
Ömer Üründül (Sabah): Beşiktaş'ın ne kadar kötü durumda olduğuna dün geceden önemli bir örnek vereceğim. Kasımpaşa'da defansın temel direği Omeruo, Afrika Kupası'na gittiği için yok. Partneri Sadık da yok. İki tane birbiriyle hiç oynamamış, biri ilk kez forma şansı bulan iki stoper sahadaydı. Buna rağmen Beşiktaş, gol dışında net pozisyon bulamadı.
İbrahim Yıldız (Habertürk): İçler acısı bir durumdalar. Nereden başlasak bilemiyorum. Yönetim değişti. Hasan Arat geldikten sonra da kaos ortamı devam etti. Rıza Çalımbay’ı bir gece yarısı operasyonu ile gönderdiler. Olabilir. Peki, yerine kim geldi? Ya da gelecek? Henüz ortada bir isim yok. Öncelikle, takım bütünlüğü tamamen ortadan kalkmış. Oyuncular neredeyse pes etmişler. Mücadele etmiyorlar. Kazanmak adına ortak bilinçten uzaklar. Mental olarak yorgunlar. Bu, fiziksel düşüşü de beraberinde getiriyor. Oyun bütünlüğü kalmamış. Plansız, programsız bir anlayış var. Ne kenarlar çalışıyor. Ne de pas yapma, şut atma, golü düşünme gibi olması gerekenler var.
Ali Ece (Fanatik): Beşiktaş’ın birçok mevkide yeni isimlere, takviyelere ihtiyacı var: Necip-Bakhtiyor stoper tandemi son derece yetersiz. Misal Saiss kalsaydı veya yerine Saiss tipi lider stoper alınsaydı, Necip onun savunma şefliğinde daha verimli oynayabilirdi. Bakhtiyor gelir gelmez “Football Manager gazına gelip stoper de oynar” yanılgısına kapılmayın demiştim. Daha ilk 6 dakikada Bakhtiyor bir stoperin yapmaması gereken her şeyi yaptı: Kendi kale çizgisinde sıkışıp topu merkeze Kasımpaşalı oyuncuların pusuya yattığı ceza alanı yayına çıkardı. Hemen ardından rakip preste topu kaptırdı. İlk yarım saat bitmeden de hamle hatasından sarı kartı gördü. Beşiktaş’ın acil olarak çok iyi bir teknik direktörün yanı sıra en az üç çok iyi futbolcuya da ihtiyacı var.
Bilal Meşe (Milliyet): Hep faturayı nedense teknik adamlara keseriz, peki bu oyunun asıl aktörlerini nereye koyacağız, formasının içini dolduramayanlara ne diyeceğiz arkadaş? Nöbetçi teknik adamlarla bu iş yürümez. Kartal her geçen gün kan kaybediyor, bilinmeze doğru kanat çırpıyor! Demem o ki, yabancı da getirseniz, farketmez, bu takımı hiç kimse ayağa kaldıramaz, tribünlerin boşluğu, tepkiler, bunun en büyük göstergesidir!
Ali Gültiken (Sabah): Süper Lig'de hangi rakip olursa olsun oyuncuların top alıp dönmelerine müsaade ettiğiniz ve geniş alanlar bıraktığınız takdirde bunun bedeli dün akşamki gibi olur. Evet oyuncu eksiklikleri var. Belli pozisyonlarda belli oyuncular oynamıyor. Bunlar mazeret olarak kabul edilebilir şeyler fakat oyun tercihinin bu şekilde oynanmış olması, Beşiktaş seviyesinin yapacağı işler değil. Futbolun en üst seviyedeki temel kuralları çok açıktır… Oyunu daralt, dönen topları, boş topları kazan, rakibine alan ve zaman bırakma!
Erman Toroğlu (Fotomaç): Hani bir şarkı var 'sil baştan, sil baştan' diye. Siyah beyazlılar, sil baştan yapacak, başka çaresi yok. Tabii taraftar ne kadar sabredecek bilinmez, çünkü bu günlere kolay gelinmedi. Konuk ekip Kasımpaşa için zor maç olmadı. Zaten İstanbul takımları için artık bu müsabakalar deplasman değil. Karşı komşuya geçip, orada oynuyorlar. Kasımpaşa stadı ile Beşiktaş stadı arasında bir tek Taksim var… Beşiktaş, o kadar güçsüz ki kendi sahasında oynamasına rağmen hakemi bile zorlayamadı.
Oktay Derelioğlu (Takvim): 2. yarıda Beşiktaş oyununu temposunu yükseltmek istedi ama Arda Kardeşler varken bu mümkün değil. Oyunu bu kadar durdurmanın anlamı var mı? Mesela korner oluyor, gidiyor oyuncuyla konuşuyor. Konuşma da top oynansın. Arda Kardeşler'in maçları hep böyle. Kasımpaşa'nın golü geliyorum demiyordu ama geldi. Ardından mental olarak Beşiktaş oyundan düşünce 3. gol de geldi. Kısaca Beşiktaş'ın özeti oldu son bölüm. Ne mental olarak güçlüler ne de kötü gidişata hazırlar.
