Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Şampiyonlar Ligi Club Brugge - Galatasaray maçı yazar yorumları - Futbol Haberleri
        1

        SERDAR ALİ ÇELİKLER

        Şampiyonlar Ligi'nde deplasmanda 1 puan iyidir. Doğal rakibinden alıyorsan daha da iyidir. Brugge'ü evinde yenebilirsen üçüncülüğü garantiler; UEFA'da devam etme hakkını cebinde tutarsın. Bu açıdan 1 puan iyidir.

        2

        Maça gelirsek bu maçta 1 puan çok iyi. Çünkü uzatmalarla beraber 95 dakikada G.Saray sadece 1, o da rakip defans oyuncularının hatasından pozisyon üretebildi. Buna karşın 4 net yüzde yüz pozisyon verdi.

        3

        İkisini Muslera çıkardı, birini Bonaventure boş kaleye vuramadı diğeri direkten dışarı gitti. Bir takımın bu maçı kaybetmemesi müsabaka şansının yanında olduğunu gösterir.

        4

        İBRAHİM YILDIZ

        Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ne puanla başlamanın mutluluğunu yaşıyor. Brugge deplasmanında alınan bir puan önemliydi. Kazanabileceği bir karşılaşmaydı. Yeni oyuncuların takıma tam olarak uyum sağlayamadığı görüldü...

        5

        Sarı-Kırmızılar “Avrupa’da başka oynuyor” yorumu bir kez daha sahada vücut buldu. Süper Lig performansının üzerinde bir oyun çıkardılar.

        6

        Galatasaray, karşılaşma öncesi yapılan yorumları boşa çıkarmayı da başardı. Çok hızlı bir takım olan Brugge'e karşı zorlanacağı öne sürülmüştü. Fakat, çok da öyle olmadı. Son 15 dakika maçı kazanabilecek taraf olarak dikkat çektiler…

        7

        Maçın özeti; Galatasaray ilk maçı bir puanla kapattı. Kazanabilirdi. Emre Mor daha önce oyuna girmeliydi. Savunmanın iki stoperi güven vermedi. Orta alanda sorun var. Falcao’ya yardım şart. Tüm bu sorunları Fatih Terim mutlak görmüştür. Muslera’nın kurtarışları harikaydı. Brugge’ün penaltı itirazı çok da haksız değildi. Her şeye rağmen güzel bir başlangıç oldu…

        8

        MEHMET DEMİRKOL

        Brugge, Galatasaray’ın savunmada top yapma sorunu üzerine giderek maça başladı. Lemina ve Seri’nin N’Zonzi’ye fazla yakın oynamaları, Galatasaray’ın merkezde üçgenleri kuramayışı ev sahibinin işini kolaylaştırdı. Alana yayılma konusunda bir plana ihtiyaç var. Pozisyonları değerlendiremeyişleri Galatasaray’ı dakikalar geçtikçe topa biraz daha sahip olan bir takım yaptı.

        9

        Ancak bunun biraz da orta sahada geçiş oyununda kapılacak topları beklemeleri sebebiyle olduğu söylemek lazım. İkinci yarıda Brugge’ün kovaladığı sadece savunma arkasına atılan toplar oldu. Diagne oyuna girdikten ve Feghouli merkeze geçtikten sonra Galatasaray artık oyuna ortaktı. Ama üzerine konuşulacak bir hücum planı sergilemeleri de mümkün olmadı. Sadece Babel’in yaratacağı işlere kaldı oyun. Bu tabloda 1 puan iyi ama kadro kalitesi daha fazlasını vaat ediyordu.

        10

        UĞUR MELEKE

        Brugge, bir proje takımı. Ajax, Porto ve Salzburg gibi gençlere yatırım yapıyor, parladıklarında markette değerlendiriyor ve yenilerini buluyor. Yazın Premier Lig’e 60 milyon Euro’ya 3 süper oyuncu sattılar (Wesley, Nakamba ve Danjuma). Onların formalarını Diatta, Dennis ve Okereke gibi 20’liklere verdiler. Kadroları olağanüstü değil ama kesinlikle bir planları var.

        11

        Dün maçın başından sonuna kadar 3-5-2 oynadılar. Bu sezon 10 resmi maçta hiç üçlü savunma oynamamışlardı ama dün bu tercihin bir nedeni vardı: Geriden topu savunma arkasına uzun vurmak ve Dennis-Okereke ikilisini kaçırmak. Kaçırdılar da... Vormer ve kadife ayaklı Vanaken mükemmel uzun paslar attılar arkaya. Neyse ki çok becerikli değillerdi son vuruşlarda.

        12

        Galatasaray’sa kaliteli bir takım. Ama durağan. Dün ilk 11’de 33’lük tam 5 adam vardı. Bu bir Şampiyonlar Ligi kadrosu ama sanki 2019’un değil. 2015’in ya da bilemediniz 2016’nın Devler Ligi kadrosu gibi bu. Belhanda ve Emre Akbaba döndüğünde işler değişebilir. Ama bu haliyle Galatasaray orta sahası verimsiz. Durağan görüntüye rağmen 1 puan iyi sonuç. Galatasaray bu Brugge’ü İstanbul’da yenerek en azından üçüncülüğü koyacaktır cebine.

        13

        ALİ ECE

        Brugge’un daha hızlı oyuncuları olsa da Galatasaray teknik kapasite açısından (Vormer hariç) rakibinin çok üstünde. Vormer de artık yaşlandı. Galatasaray, Vormer’in maçın son çeyreğinde yorulacağını ve Bruge’un sadece savunma arkasına top yollayacağını hesaba katarak son 15’te daha fazla gaza basmalıydı.

        14

        Rakibe göre hız-teknik dengesi açısından Galatasaray maça iyi başladı. İlk 45’te Bruge savunma arkasına koşularla daha fazla gol girişimi yapan taraf olsa da gole çok daha fazla yaklaşan Babel ile Galatasaray’dı: Hollandalı, pozisyonu çok iyi geliştirdi ama kendi Devler Ligi standardına göre kötü bir son vuruş tercihi yaptı.

        15

        Marcao ve Luyindama bu kez gereksiz risklere girmeyerek doğrusunu yaptılar. N’Zonzi oyunu çok iyi dikte etti ama Seri iyi oynasa da yoruldu, Lemina zaten şu anda yüzde 100 seviyede değil. Belhanda’nın da eksikliği bunlara eklenince Galatasaray, Falcao’yu yeterince besleyemedi.

        16

        ŞANSAL BÜYÜKA

        Galatasaray, Süper Lig’de son maçında Kasımpaşa karşısında ne oynadıysa Şampiyonlar Ligi’nin ilk maçında Brugge karşısında da aynı futbolu oynadı. Galatasaray hızını, hırsını, hevesini ve futbolunu fazla değil, biraz ileri taşıyabilse, bu Brugge’ü güle eğlene yenip gelirdi. Neyse, grup üçüncülüğünün bu kadar önemli olduğu bir ortamda, Fatih Terim’in deyişiyle “yenemiyorsan yenilme” anlayışı fena değil... Yani hesap-kitap işine girince, gene de yetmez ama evet... Hele Muslera’nın önlediği iki müthiş tehlikeyi düşününce...

        17

        Galatasaray maçın son on dakikası dışında maalesef kadronun, kalitenin hakkını veren bir futbol ortaya koyamadı. Özellikle Şampiyonlar Ligi’nde alıştığımız Galatasaray’ın gerisindeydi. Allah’tan karşısında gerçekten “sıradan bir takım” görüntüsünün dışına çıkamayan Brugge vardı. İlk yarıda Nagatomo arkasına o kadar çok adam kaçırdı ki, Fatih Terim’in “Bana sol bek lazım” diye feryat edişi aklıma geldi.

        18

        Falcao iyi marke edildi. Ayrıca Falcao’dan her maçta gol ya da goller beklemek futbolun olağan akışına aykırı... Falcao bazen parlayacak, atacak; bazen duracak. Futbolun doğasında bu var. Falcao’yu bir “futbol ilahı” gibi görmek, Falcao’ya da zarar verir, Galatasaray’a da... Falcao büyük golcü, buna kimse itiraz edemez. Ama her maçın kurtarıcısı değil...

        19

        Galatasaray’da kabul edelim ki, Şampiyonlar Ligi’nin hakkını verecek çok güçlü bir kadro ve bu ligin en önemli hocalarından biri Fatih Terim var. Ama bizim, bildiğimiz, tanıdığımız, alıştığımız Galatasaray henüz ortada yok. Böyle bir ortamda Brugge maçı ile başlamak Galatasaray’ın büyük şansı oldu. Dileriz şans kapıyı her zaman çalar. Oynanan futbolu, takımın heves ve iştahını görünce, ister istemez Galatasaray’ın bu şansa her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünüyor insan.

        20

        ENGİN VEREL

        Şampiyonlar Ligi’ne başlarken, futbol veya taktik haricinde gözüme takılan ilk şey Galatasaray’ın formaları oldu. İnsanın gözü “Parçalı”yı arıyor. Ama futbolcuların üzerindekine “Galatasaray forması”dır demeye bin şahit istiyor!Topla oynama oranı uzun süre Galatasaray lehineydi. Ancak skor tabelasını değiştiremiyorsanız bunun hiçbir önemi yok. Ayrıca rakip topu size bırakıp kontradan gelmeyi sürdürdü.

        21

        Her şeye rağmen Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde deplasmanda kaybetmemesi önemli. Zaten Fatih Terim’in uzatma dakikalarında yaptığı Donk değişikliği de 1 puanın onun için kötü olmadığını gösteriyor.

        22

        Eğer Real Madrid ve PSG’den biri grupta geçilemezse, üçüncülük daha değerli hale gelecek. Brugge karşısında İstanbul’da alınacak bir galibiyet, grup üçüncülüğü ve UEFA Avrupa Ligi’ne katılım yönüyle anlamlı. Her şeyden öte dün akşamki kötü futbola rağmen alınan 1 puan kötü değil... Hem de hiç kötü değil...

        23
        24

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ