Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Didem Madak kimdir, kaç yaşında ve nereli? Didem Madak'ın 8. ölüm yıldönümü

        Yazdığı şiirler ile milyonlarca insanın duygularına tercüman olan Didem Madak aramızdan ayrılışının 8. yılında anılıyor. Peki, Didem Madak kimdir, kaç yaşında ve nereli? İşte, Didem Madak'ın hayatına dair detaylar...

        DİDEM MADAK KİMDİR?

        1970 İzmir'de dünyaya geldi. Lise eğitimini İzmir'de tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Türkiye'deki ilk öğreniminin ardından, babasının diplomatik görevle gittiği Cenevre-İsviçre'de, College Calvin lisesinde orta öğretimini tamamladı.

        1980-84 yılları arasında Amerika'da California State University, Long Beach Üniversitesi'nin Felsefe Bölümü'nden mezun oldu. Türkiye'ye döndükten sonra, ODTÜ'de yüksek lisansa başladı ve önce ODTÜ'de, sonra da Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. İlk şiirleri Sombahar ve Ludingirra dergilerinde yayımlandı. Grapon Kâğıtları isimli ilk kitabı İnkılap Kitabevi Şiir Ödülü'nü aldı. İngilizce ve Fransızcadan çeviriler yaptı. John Updike'ın S. adlı romanının çevirisi 1992 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından basıldı.

        REKLAM

        Vikram Seth'in An Equal Music (Maggiore Dörtlüsü, 2000) adlı romanını Türkçeye çevirdi. 1996-2004 yıllarında düzenli olarak TRT İstanbul Radyosu - Radyo III için klasik müzik ve edebiyat programları hazırladı. Ayrıca 1996 yılında bir yıl boyunca Mitoloji ve Müzik adlı bir programı Açık Radyo için hazırlayıp sunmuştur. 2002-2003 yıllarında dört sömestr boyunca İstanbul Üniversitesi Dramaturji Bölümü'nde "Platon'dan Günümüze Estetik Kuram" dersleri vermiştir. 2003-2004 ders yılında, Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü'nde, yüksek lisans öğrencilerine "Sanat Felsefesi" dersleri vermiştir.

        1990 kuşağının en iyi şairleri arasında gösterilen Didem Madak 24 Temmuz 2011 tarihinde hayata veda etti. Cenazesi 25 Temmuz Pazartesi öğle namazından sonra Şişli Camii'nden kaldırıldı. Edirnekapı Mısır Tarlası Mezarlığına defnedildi.

        DİDEM MADAK ŞİİRLERİ

        'Zenciler prensesi olacağım.

        Hayat işte asıl o zaman başlayacak.'

        Pippi Uzunçorap

        Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım

        Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi

        Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.

        Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.

        Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor

        Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.

        Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.

        Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.

        Bir yağsam pahalıya malolacağım.

        Ben bir bodrum kat kızıyım bayım

        Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum

        Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum

        Fakat korkuyorum. Birazdan da

        Kırküç numara ayakkabılarınızla

        Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız

        Bu iyi olmaz bayım!

        'Gün akşam oldu' diyorum

        Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara

        Cam kırıkları yiyorlar

        Rüyamda; bir kase dolusu suyun içinde

        Rengarenk yap-boz parçacıkları

        Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.

        Hayır,sanırım sabahı bekleyemem

        Bilmiyorum.

        İnsanlar rüyalarım acilen anlatmalı.

        Ondört yaşındaydı ruhum bayım

        Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.

        Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz

        Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri

        Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar

        O ara içimde çiçeklerden oluşmuş

        bir silahsız kuvvet ablukaya alındı

        Sinemalarda da 'organzm gıcırtıları' oynuyordu.

        Kaçmaya çalıştım. Olmadı.

        Bu nedenle, çiçekli şiiler yazmayı

        Ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.

        Neyse işte

        Ben her filmi hatırlarım

        Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.

        'Sofı'nin tercihini' seyrederken çok ağlamıştım.

        Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar

        Onu da mutlaka hatırlardım.

        İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?

        Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım

        Bir 'eşya toplayıcısıyım' bayım.

        Büyük gemiler de yok artık bayım

        Büyük yelkenler de

        Büyük kağıtlar yakmak istiyor şimdi canım.

        İşte az önce bir karabatak daldı suya

        Bir süredir de kayıp

        Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya

        Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.

        Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.

        Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen

        Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?

        Bir gül, bir güle derdi ki görse

        Yalan söylüyorum

        Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.

        Haberi Hazırlayan: Fatih Berktaş
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ