İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden 15 Temmuz belgeseli

İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan, 16 dakikalık belgeselde yaptığı konuşmada "Haberi aldığımda, odamda İstihbarat Şube Müdürü ve Terörle Mücadele Şube Müdürüyle beraber DEAŞ ile ilgili bir operasyon planı yapıyorduk. Geniş çaplı bir DEAŞ operasyonuyla ilgili binin üzerinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polisimiz hazır beklemekteydi. Yine ‘Yedi Tepe' huzur uygulaması kapsamında 5 bine yakın polisimizde İstanbul'da uygulama yapıyordu" dedi.

Habertürk Haber Merkezi'nden Nihat Uludağ'ın haberine göre; Bir emniyet müdüründen darbe girişimi haberini aldıklarını anlatan Çalışkan, "Arkadaşlarımızla hızlı bir şekilde odadan ayrıldık. Boğaz Köprüsü'ne doğru hareket etmeden önce ben talimatımı verdim. Kesinlikle hiçbir polis silahını teslim etmeyecek, gerekirse silahını kullanacak" diye konuştu.

Olayın bir darbe girişimi olduğunu anladıktan sonra kendisine onlarca telefon geldiğini belirten Çalışkan, "Her gelen telefona da şu cevabı verdim. Bu bir darbeye benziyor bunun polis marifetiyle durdurulma imkanı çok az, mutlaka vatandaşın insan seli şeklinde sokağa çıkması gerektiğini söyledim" dedi.

"VURULDUĞUNU, YERDE YATTIĞINI GÖRDÜM, GÖZ GÖZE GELDİK"

Vurulan korumasıyla göz göze geldiğini anlatan Çalışkan, "Yere düştüğümüzde, Münir Alkan'ın vurulduğunu yerde yattığını gördüm. Göz göze geldik canlı olduğunu o an hala yaşadığını hatırlıyorum. Yine diğer korumam, Mehmet Onay, benim ön tarafımda hemen önümde sol tarafta yerde yattığını gördüm. Göz göze geldik, bu hayatta belki çok yaşanacak bir şey değil ama göz göze geldiğimizde, 3-4 koruma arkadaşım beni oradan uzaklaştırmak için çaba sarf ediyor, ben de 'Mehmet orada yatıyor, Mehmet orada yatıyor' şeklinde onu almaya çalışıyordum. Biraz sonra Münir Alkan'ın şehit olduğu haberi bana iletildi" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini arayarak Atatürk Havalima'nındaki son durumu sorduğunu belirten Emniyet Müdürü Çalışkan, "Kulenin işgal altında olduğunu belirttim. Kuleyi ne kadar sürede alabileceğimizi sordu. 10-15 dakikada kuleyi alabileceğimizi arz ettim. Kulenin kendisi için çok önemli olduğunu söyledi. Bu söz üzerine Cumhurbaşkanımızın İstanbul'a gelebileceğini değerlendirdim. Özel Harekat Şube Müdürümüz ve Atatürk Havalimanı Şube Müdürümüzü aradım. Onlara o hengame o kargaşa içerisinde, ne yaparsanız yapın, 10-15 dakikada gerekirse ölün, gerekirse öldürün, ancak 10-15 dakika içerisinde kuleyi ele geçirin talimatını verdim. 10-15 dakika sonra, özel harekat müdürümüz, kulenin alındığını bana iletti" dedi.