"Baykal sen dört dörtlük gerici misin?"

"Baykal sen bu işin neresindesin? Sen dört dörtlük bir gerici misin yoksa muasır medeniyetlerin ilerisine mi gitmek istersin? Gerici, çağın çok gerisindesin. Öyle birşey söyle ki benim vatandaşım kaçak yapılarda oturmasın. "Biz gelince bina yapacağız ama bu kaçakları yıkacağız" diyeceksin. Bak biz 4 bin konut yaptık. Neden? Türkiye'de değişim olsun! Fakir halkım da modern evlerde yaşasın diye adım attık. 10 yıl vadeyle, 20 yıl vadeyle kira öder gibi konutlar yaptık. Şimdi Başbakan olarak yine yapıyoruz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik sosyal bir hukuk devleti! Bunun anlaması idraki buna yetişmez.

Bir dikili ağacınız var mı? İzindeyiz diyorlar ya. Onlar izindeler biz çalışıyoruz. Gece gündüz demeden çalışıyoruz. Biz milleti oyalayan boş sözlerle anılmak istiyoruz. Eserlerimizle konuşmak ve hatırlanmak istiyoruz. 2012 için hedefimiz 22.500 km'ye çıkarmak bölünmüş yol ağını. Bugün Ankara İzmir asrasındaki yolu açıyoruz. Daha birçok yolumuz var. Onların açılışı için sıra bekleniyor. 262 km'lik Afyonkarahisar-Antalya yolu biri. 323 km uzunluğundaki Bursa-İzmir yolu bunu açacağız. Bunları yılsonuna kadr açılışa hazır hale getiriyoruz.

Bugün İzmir'de önemli bir konuyu paylaşmak istiyorum. Herkesin şunu iyi anlamasını istiyorum. Demokrasi hepimiz içindir, özgürlükler hepimiz içindir. Türkiye'de ne zaman demokrasi askıya alınmışsa o zaman ilerleme de askıya alınmıştır. O yıllarda demokrasinin kesintiye uğradığı dönemlerde Türkiye hep gerilemeye başlamıştır. Türkiye bundan sonra geriye adım atmayacaktır. Demokratik sürecin geriye doğru işlemesine izin vermeyeceğiz. Tüm meseleleri demokratik usüllerle çözeceğiz. Demokrasinin ekonomik refahla ne kadar alakalı olduğunu son 7 yılda gördük. Demokratikleşme kalkınmanın, ekonomik büyümenin, hukukun diğer adıdır. Halkın iradesinin yönetime yansımasıdır demokrasi. Şiddet ve terörün olduğu yerde üretim, istihdam kaçıyorsa huzurun olmadığı yerde de refah olmuyor. Büyük reformlar yaptık. Hukuka yatırımlar yaptık. Adım atarken insana yatırım yaptık. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin. Bu anlayışla yola devam ediyoruz. Biz ülkenin büyüklüğü için 3H formülü olarak Hizmet, Hukuk, Hürriyet anlayışıyla yola devam ediyoruz. Milli birlik ve kardeşlik projemiz hedeftir. Demokratik açılımla bu hedefe ulaşacağız. Milli birliği istemeyenler, siz ne istiyorsunuz? Ayrışma mı istiyorsunuz? Kin kokan bir toplum mu istiyorsunuz? Sorunsuz muyuz? Sormak lazım Sivas'ın ötesine neden gidemiyorsunuz? Neden Hakkari'de, Muş'ta yoksunuz? Neden Kars'ta yoksunuz? Oralar Türkiye değil mi? Denizlerin kenarı bizim, orad AK Parti yok diyorlar. Bakınız bizim iktidarımız 81 vilayetin tamamında var. Milli birlik ve kardeşlik projesi devlet politikasıdır, muhatabı millettir. Baykal anlamıyor. Ben bir daha anlatayım. Terör alanları diyoruz. Çalışmamız lazım diyoruz. Türkiye'de etnik unsurların sorunları var. Bu sorunları çözmek kimin görevi? Devletin. Sonra kıyameti koparıyorlar. Kendileri yapamadı AK Parti iktidarı yapıyor diye deliriyorlar. Artık şehitlerimizin bu şekilde gelişlerini görmek istemiyoruz. Bayraklara sarılı tabutları görmek istemiyoruz. Biz şahadet makamının ne olduğunu en iyi bilen partiyiz, iktidarız. İstiklal Şairimizin ifade ettiği gibi 'Ey şehid oğlu şehîd, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor, Peygamber '

İktidarımız illegal kişiler ve şahıslarla biraraya gelmemiştir, gelmeyecektir. Bu iftiradır, yalandır. Bizi terör örgütüyle elele gösterenler kendi geçmişlerine baksınlar. Bizden önceki iktidarlarında neyin altına imza attıklarını arkadaşlarım Meclis'te söylediler. "

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bölünmüş yollarda 7 yılın sonunda 11 bin kilometreyi aştıklarını, bu mesafenin dünyanın çevresinin dörtte birinden uzun olduğunu söyledi.

İzmir'in Kemalpaşa ilçesine bağlı Ulucak beldesinde düzenlenen, Ankara-İzmir Bölünmüş Devlet Yolu açılış töreninde konuşan Erdoğan, yolun medeniyet, ufuk ve vizyon anlamına geldiğini, büyük medeniyetlerin büyük yollar üzerinde inşa edildiğini belirtti.

''Bizim de medeniyetimizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarabilmemiz için yollarımızı geliştirmemiz, büyütmemiz, modernize etmemiz gerekiyor'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Biz göreve geldiğimizden bugüne, bunun altını önemle çizdik. Yola çıktığımızda, 'inşallah en kısa zamanda 15 bin kilometre duble yol yapacağız' demiştim, o zaman muhalefet bizimle dalga geçmişti. 'Nasıl, hangi parayla yapacaksınız?' demişti. 'Türkiye yapacak' demiştim. Buna muktediriz. 79 senede 6 bin 100 kilometre yol yapılan Türkiye'de, bunların aklı bunu almıyordu. Ne oldu? 7 yılın sonunda 11 bin kilometreyi yakaladık ve aştık. Kendimize bu hedefi koyduk, bunu başaracağız. 'Yollarla Anadolu'muzu inşallah il il birbirine bağlayacağız' dedik. 'Bırakın şehirlerimizi bir kenara, yolu olmayan, suyu olmayan köyümüz kalmayacak' dedim. KÖYDES projesiyle yolu olmayan, suyu olmayan elektriği olmayan köy bırakmamak üzere yola çıktık. Artık yüzde itibarıyla, yüzdük, yüzdük sonuna geliyoruz.