Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Açılımın ta kendisiyim!

        SANATÇI Olgun Şimşek, durup dururken“Açılımın ta kendisiyim” demedi tabii.

        “Kürt Alevi bir baba ile Sünni Türkmen bir annenin çocuğu olarak büyümek çok da kolay olmadı” diye anlattı belli belirsiz gülümseyerek.

        Aslında onun gibiler çok. O yüzden bu açılım lafları, yüzlerinden bir hüznün geçmesine sebep oluyor. Aynı durumda olan bir tanıdığım şu cümleyle anlatmıştı ruhlarındaki parçalanmayı:

        “Işıkları yakın, nedir bu his?”

        O yüzdendir belki de Olgun Şimşek’in, “Başbakan çağırsa da gitmezdim” çıkışı.

        O yüzdendir belki de kimilerine komik gelse de Bülent Ersoy’un VIP talebinin aslında güleriz ağlanacak halimize durumu olduğu...

        Ne konuşuldu ne edildi, kim ne çıkış yaptı dedikodularına kadar...

        Beyhude çabalardır anlamaya çalışmak iç dünyalarını...

        O kısacık cümlelerine göre değerlendirmek bütün dünya görüşlerini...

        O yüzden ne Hakan Peker’dir günün kahramanı...

        Ne de Rojin... Güzel gözlüm, “Vallahi billahi Başbakan’a ‘Sizi seviyoruz’ demedim” diye çırpınsa da başarılı olamaz.

        Ne de Kayahan. Kürt sorununa “Asala” benzetmesi yüzünden bazı çevrelerde hedef haline getirilen Kayahan da bir türlü meramını anlatamaz.

        Suya yazı yazıyorsunuz demem bundandır.

        Biri VIP hakkı ister, diğer hayatının demokrasi konuşmasını gerçekleştirdiğine inanır. Yürüyüşü bile değişir hatta.

        Ama zorla güzellik olmaz işte. Başbakan’ın sanatçılarla açılım toplantısı acı bir tat bırakır.

        Işıklar bir an önce yansın, perde insin istersiniz. Bir türlü olmaz!

        Siyaset bahane

        DÜN Ankara’daydım. Yaşanan toz dumanın arkasından ne yazsam boş.

        Bütün yorumcuları, dinliyor okuyorsunuz zaten. Ama üç ana konu var ki... Gelin genel eğilimleri aktarayım.

        1- Bu aralar askerler en çok kimi konuşuyor?

        Yanıldınız, Balyoz operasyonunda gözaltına alınanları değil. Sadece ve sadece eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ı...

        2- AKP’lilere bu kadar da olmaz dedirten ne?

        Disiplin Kurulu’na sevk edilen AKP’li vekiller. AKP’lilerin, söz konusu arkadaşları Avni Doğan ve Ahmet Aydoğmuş’un, “Kanları bozuk. Biz de onları fişliyoruz” cümleleriyle ilgili ortak söylemi şu:

        “Parayla tutsan bize bu kadar zarar veremezlerdi!“ Artık içten mi değil mi bu laf, siz karar verin.

        3- Bütün bu derin yargı krizinin ortasında Ankara’daki kadınlar en çok neyi merak ediyor?

        YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan’ın saçlarının uzunluğunu. Şaka değil. Ortada yaklaşık 1 metre olduğuna dair rivayet var, benden söylemesi...

        Zahid Akman Bodrum’da mı?

        BİR okurum göndermiş. “Zahid Akman için ‘Kayıplara karıştı’ haberleri okuyoruz ama Akman Bodrum’da” diye yazmış.

        Hatta detay bile vermiş: “Üç gün önce Sünger Pizza’da yemek yerken rastladım.

        Bir sonraki gün üzerinde koyu lacivert eşofmanı, marinada yürüyüş yapıyordu.

        Aynı akşam, manavların arka tarafında Bodrum’un Nevizade’si olarak bilinen meyhaneler sokağındaydı.

        Hatta oturduğu meyhanenin ismi Deniz Feneri’dir.”

        Bir kahkaha attım okuyunca... Bu kadar da olmaz dedirtiyor değil mi? Değilmiş. Bodrum’da Deniz Feneri diye bir meyhane var ve meyhane

        yetkililerinin yarım ağız belli belirsiz söylediğine göre, “Evet Zahid Akman oradaymış”. Ya da ikinci bir şık var tabii: İkizi Bodrum’da yaşıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ