Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: Ayda 894 lira taksitle ev sahibi olma imkanı

'Her Yıl 100 bin Sosyal Konut' projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında protokol imzalandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzaların atılmasının ardından, düzenlenen törende konuştu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

-Toplu Konut İdaremizce hayata geçirilecek 100 bin konut projesinin tanıtımıyla sizlerle beraberiz. Çevreve Şehircilik Bakanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımızı tebrik ediyorum.

-Bugüne kadar TOKİ vasıtasıylayüzde90'ı sosyal konut vasfında 857 bin konut inşa ettik. Ayrıca 24 bin derslikli okullar, 40 bin yataklı hastaneler, ticari iş yerleri, stadyumlar çok sayıda kültürel tesis TOKİ tarafından ülkemize kazandırıldı. 96 millet bahçesi de TOKİ tarafından inşa ediliyor. İlk 50 binlik konut projesi büyük bir ilgi görmüştü. 2020 programımız kapsamında 81 ilde 100 bin sosyal konutun da inşa sürecini başlatıyoruz. Azami 1 ila 1.5 yıl içinde konutları bitirip sahiplerine teslim edeceğiz.

KİRA ÖDER GİBİ EV SAHİBİ OLUNACAK

-Hedefimiz bundan sapma olmaması, zemin+2 zemin+3 bilemediniz zemin+4 olmak üzere vatandaşlarımızın bu binalara yerleşmeleri. Hem depreme dayanıklı hem de mahalle kültürünü yeniden hakim kılmanın adımlarını atmış olacağız. Yüzde 10 peşinatın ardından kalan tutarın tamamı için aylık 894 liradan başlayan taksitler ve 240 aya varan vadelerle ev sahibi olma imkanını sağlayacağız. 100 bin dar gelirli ailenin kira öder gibi ev sahibi olmasını sağlayacağız

YATIRIM BEDELİ 17.3 MİLYAR LİRA

-Bu konutlar 2+1 brüt, 75 ve 85 metrekare ile 3+1 brüt 100 metrekare olarak projelendirilecek. Projenin toplam yatırım bedeli yaklaşık 17 milyar 300 milyon lirayı buluyor. Projede evler geleneksel mahalle kültürümüzü yaşatacak şekilde tasarlanacak.

-Marmara Bölgesi'nin Türkiye'nin Avrupa'ya açık kapısı olması vesilesiyle hem geleneksel hem de modern yapılar yapacağız. Ege Bölgesi, bölgenin iklim koşullarına uygun geleneksel zarif dokusuna nitelikte çözümlemeler yapacağız. Akdeniz'de güneş ışınlarını yansıtacak canlılıkta, sade ve yalın çizgileri yer yer teras yer yer eğimli çatılarıyla gelenekselkemerli pencereler Akdeniz mimari kültürü yaşatılmaktadır. İç Anadolu Bölgesi'nde ahşap süslemeli bitişik düzenli yapıları, cumbalıevleriyle örf adet ve gelenekleri yaşatan konutlar yapacağız. Doğu Anadolu'da karasal iklimin gündüz sıcak, gece soğuk tavrına cevap verecek nitelikte cephe unsurlarının bölgenin yapısına uygun malzemelerden seçilmesine özen gösterilmektedir.

-Güneydoğu Anadolu Bölgesi, bölgenin yöresel taşlarının olduğu cephe kaplamaları ve motif işlemeleri esas unsur olmakla birlikte yer yer düz damların, yer yer eğimli çatıların mahremiyet unsurlarının ön planda tutulduğu yerleşim planı kararları alınmaktadır. Hayırlı olsun....

'İNSANOĞLU GÖĞE YAKIN YAŞAMAMALI'

-Yakın tarihte ülkemizin yaşadığı ekonomik ve sosyal krizlerin şehirler üzerinde de olumsuz etkileri oldu. Bunun başında çarpık kentleşme gelmektedir. İnsanoğlu göğe yakın değil toprağa yakın yaşamalıdır. Öyle konutlar yapıldı ki 20, 30, 40, 50 kat, bu binaların içerisinde yaşamak mümkün değil. Bu bizim komşulukhukukumuzu ortadan kaldırdı. Yeniden mahalle kültürümüzü inşa etmemiz lazım.

-Çeşitli nedenlerle kırsaldan göç eden vatandaşlarımız şehirlerin etrafında gecekondu denilen yerleşim yerleri kurmuşlardır. Özellikle seçim döneminde bu gecekonduların sayısı zamanla artmıştır. Bu, oralara yerleşenlere birer ihanetti. Ne sokaklar sokak, hiçbir altyapı yok.

-Yakında Konya'da meydana gelen olayı duydunuz, yığma bir gecekonduda 3 tane çocuk öldü. Bunlara eyvallah etmek mümkün mü. İstanbul gibi bir şehirde aynı şeyler yaşanıyor. Bunlara on yıllar boyunca yoksulluğu çoğaltan gelir adaletsizliğini derinleştiren iktidarsızlık ve güvensizliği artıran politikalar eklenince içinden çıkılmaz hale gelmiştir

'SOSYAL DOKUYU DA TAHRİP ETTİ'

-Çarpık kentleşme ve gecekondulaşma şehirlerin sade yapısını değil sosyal dokusunu da tahrip ettiğini gördük. Suç oranlarının artmasına, uyuşturucu kullanımına güvenlikten çeşitli sosyal problemlerekadar bir çok sıkıntıyla yüzleşmek zorunda kaldık. Bir dönem İstanbul'da devletin adeta hiçbir varlık gösteremediği gettolar, varoşlar, kurtarılmış bölgeler türedi. Marjinal terör örgütleri özellikle 1990'larda militan devşirme ve millete baskı uygulama aracı olarak kullandı.

-İBB başkanı olduğumda korkunç bir manzaraylakarşılaştık. Çarpık kentleşme ve gecekondulaşma sorunu had safhadaydı.

-'Bizim milletimiz en iyisine, en konforlusuna, en güzeline layıktır' inancıyla tek tek sorunların üzerine gittik. 1 milyona yakın TOKİ vasıtasıyla yaptığımız konutlar bunun adımlarıydı.

-Yıllardır ihmal edilen, hor görülen bölgelere hizmet götürmek oradaki kardeşlerimizi kardeşlerimiz sosyal standardını yükseltmek için çok yoğun çaba harcadık

-O dönem KİPTAŞ adlı bir kuruluş ortaya koyduk. KİPTAŞ ile gecekondu sorununa çözümüne örnek olduk. Pek çok yerleşim birimimiz çevre düzenlemeleri, sosyal donatılarına ilk defa TOKİ sayesinde tanışmış oldu. Pek çokbelediye şirket bu modele uygun projeler hayata geçirdi. Bilhassa İstanbul, Ankara, Diyarbakır gibi şehirlerin etrafında çoğalan gecekondu sorunu çözüme kavuşturuldu

'DİYARBAKIR AYNI DİYARBAKIR DEĞİL'

-3-5 yıl öncesinin Diyarbakır'ı ile şimdiki Diyarbakır aynı değil. Şimdi oralara TOKİ olarak girdik o bölgede yaşayan vatandaşlara insanca yaşama imkanını sağladık. Oralarda Kürtler-Türkler yaşıyor demedik buralarda benim vatandaşım yaşıyor dedik.

-Bizden önce TOKİ sadece 43 bin konut üretebilmişken, bu bizim dönemimizde 857 bine çıktı. TOKİ yurt dışında da ülkemizi gururla temsil etti. Dar gelirli vatandaşlarımız bugün TOKİ sayesinde sağlıklı modern konutlarda oturuyor geleceğe daha umutla bakıyor.

'KANAL İSTANBUL PROJESİNE BAŞLAYACAĞIZ'

-Başarılı olmak isteyen önünde bir yol açar. İstemeyen muhakkak arkasına saklanacak bahane bulur. Her çalışmamızda olduğu gibi kentsel dönüşüm hamlesini de başlattığımızdabirileri sürekli önümüze engeller çıkardı. Özellikle CHP ve güdümünde hareket eden meslek odaları projelerimizi saboteetmek için olağanüstü çaba harcadılar.

'HALKIMIZIN İYİLİĞİ İÇİN ZARAR ETMEYE HAZIRIZ'

-En yakın zamanda ihalesini yaparak Kanal İstanbul Projesi'ne başlayacağız.

-Kanal İstanbul'un çok büyük siyasi boyutu olacak, bu boyutuyla da dünyada çok büyük sükse yapacak.

-Şehir Hastanelerinde zarar ettiğimizi söylüyorlar, halkımızın iyiliği içinse zarar etmeye hazırız.

-Savunma sanayiinde kritik projeleri küçümsediler hatta karaladılar. Şu an savunma sanayimizin yüzde 70'i yerli.