Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İlahiyatçı Osman Egin: Sağlık çalışanlarının hürmetle ellerinden öperim

        İlahiyatçı Osman Egin, Türkiye'de yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla her türlü fedakârlığı gösterip mücadele eden sağlık personelinin ellerinden öpülmesi gereken işlere imza attıklarını belirtti.

        İşte Egin'in 'el öpme' kültüründen hareketle sözü getirdiği yer:

        El öpme; değişik kültürlerde hürmet, muhabbet ve nezaket belirtisi olarak kabul edilir. Batı geleneğinde sadece el öpülürken, Arap toplumunda el öpüldükten sonra eli öpülen kişinin alnı veya sağ omuzu da öpülür. Bizim geleneğimizde ise genelde bayramlarda yaşı küçük olanlar büyüklerin ellerinden öperler.

        REKLAM

        ALLAH RESÜLÜ ÇATLAYAN O ELLERİ İÇİNE ALIP ÖPTÜ VE ŞÖYLE DEDİ

        İslam ahlakında el öpme pek tavsiye edilmezken nadir de olsa istisnalarını görmekteyiz:

        Allah’ın elçisi Tebük Seferinden yeni dönmüştü. Medine sokaklarında ensardan Sa’d Bin Muaz’a (r.a) rastladı. Musafaha (tokalaşma) esnasında Sa’d’ın ellerinin kabardığını ve yarıldığını gördü. Hiçbir olumsuzluğa kayıtsız kalmayan Hz.Muhammed (s.a.v.): “Nedir bu ellerinin hali kardeşim” diye sordu. Sa’d: “Ey Allah’ın elçisi, Ailemin geçimini temin etmek için tarlada, bağda, bahçede çalıştım. Bu sebeple ellerim bu hale geldi" dedi.

        Allah Resulü Muhammed Mustafa, Sa’d Bin Muaz el- Ensari’nin çalışmaktan çatlayan ve kabaran o güzel ellerini avuçlarının içine aldı, öptü ve şöyle dedi : “Bu eller öyle ellerdir ki cehennem ateşi asla bunlara dokunamaz.” İbn Hacer’in, el-İsabe adlı eserinde geçen bu hadiseyi okuduğumda tüylerim diken diken oldu.

        REKLAM

        "ELLERİNİZDEN ÖPMEM GEREKTİĞİNİ PEYGAMBERİMDEN ÖĞRENMİŞTİM"

        Yaşadığımız “covid” günlerinde bir din eğitimcisi olarak, değil kendini, sahip olduğu bütün değerleri milletine feda eden kahraman – ve bana göre hepimizden daha iyi Müslüman olan- sağlık çalışanlarının hürmetle ellerinden öpmem gerektiğini yine Peygamberimden öğrenmiştim. Kanaatim odur ki; eldiven takmaktan nasır tutan ellerinize, sürekli maske takmaktan izler taşıyan yüzlerinize, uykusuz kalmaktan dalgın dalgın bakan gözlerinize ve içindeki ruhunuzla beraber bu millet için feda ettiğiniz vücutlarınıza cehennem ateşi asla dokunmayacaktır.

        Bizler evlerimizde; bu akşam hangi filmi seyredelim derken, kanepeye uzanıp kitaplarımızı okurken, hangi yemek daha güzel olur kaygısının peşinde koşarken, sizler “Rabbimin yarattığına değen insan”lar olarak iftihar portrelerinizi bu memleketin her köşesine asma şerefine nail oldunuz. İyi ki varsınız, cümlesinin gerçek anlamını buldunuz. Bizler ise; bu musibeti defetmek için feda-i can ederek şehid düşen arkadaşlarınızı gönlümüzde ilelebet yaşatacak, hala kahramanca bu mücadeleye devam edenlere ise – sizlerin sayesinde kılabildiğimiz namazlarımızda - hep dua edeceğiz. Öpülesi eller sizin elleriniz, gıpta ile bakılası yüzler ise sizin yüzlerinizdir. Gazanız mübarek olsun…

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ