Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık İzmir'de yaşayan Muhammet Kılıç ve Hamza Yılmaz böbrek kardeşi oldu!

        Yolları İzmir'deki bir hastanede yolları kesişen biri Uşaklı, diğeri Muğlalı canlı donörleri olmayan iki hastanın hayatı kutsal bağışla değişti.

        Manisa’da beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın bağışlanan böbreklerinin nakledildiği görme engelli Muhammet Kılıç (35) hastayken doya doya su içemediğini belirterek ilk yapacağı şeyin bol bol su içmek olduğunu belirtirken, 11.5 saat diyalizde kaldığı için evden çıkamadığını söyleyen Hamza Yılmaz (58) ise ailesiyle akşam gezmelerine gitmek için can attığını kaydetti.

        İHA'nın haberine göre; geçen cumartesi günü Turgutlu Devlet Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın (A.A) organları acılı ailesi tarafından bağışlandı. Zamana karşı yarış başlatılarak bağışlanan böbreklere uygun hastalar hastaneye çağrıldı. Şans; canlı vericileri olmadığı için yeni bir hayata başlamaları ancak kadavradan bağış organla mümkün olan Muhammet Kılıç ile Hamza Yılmaz’ın yüzüne güldü. Nakil çağrısı üzerine hastaneye gelen iki hasta Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok’tan oluşan ekip tarafından arka arkaya ameliyata alındı. Nakil operasyonları başarıyla tamamlandı.

        "EN BÜYÜK HAYALİM SU İÇMEKTİ"

        Uşak’ta annesi Ummahan Kılıç ile birlikte yaşayan, 10 yıl önce böbrekleri iflas edip diyalize mahkum olan, bir yıl sonra da görme yetisini kaybedip dünyası kararan Kılıç, “Hayatımdaki bir engelden kurtuldum, inşallah bir gün görebilirim de” diyerek şöyle konuştu: “Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nin 2 yıllık Makina, Resim Konstrüksiyon Meslek Yüksekokulu mezunuyum. Mezuniyetten sonra bir firmada 2004-2007 yıllarında çalıştım ama sonrasında önce böbreklerimi, sonra gözlerimi kaybettim. Kimi doktor gözlerimi kaybedişimi şeker, kimisi böbrek hastalığıma bağladı. Yani 10 yıl öncesine kadar sağlıklı bir gençken bir anda çifte engelli bir insan oldum. Moralimi hep yüksek tutmaya çalıştım ama insanların bakışları, konuşmaları hep canımı acıttı. 'Hem kör olmuş, hem diyalize giriyor' diye acıyanlar, ya da kolumdaki iğne izlerini görüp uyuşturucu kullandığımı sanıp konuşanlar beni üzüyordu. Şimdi bu bağışla diyalizden kurtuldum. Haftanın üç günü diyalize giriyordum, başka bir yere gitmek istesem oradaki merkezlerden olumsuz yanıt alıyor, hiçbir yere kımıldayamıyordum. Hastayken en büyük hayalim su içmekti. Şimdi kana kana su içeceğim. Bize bu bağışı yapan aileye minnettarım, böbreğiyle hayat bulduğum kişiye rahmet diliyorum.”

        "İZMİR'İ VERSELER İSTEMEM"

        4 çocuğundan ortanca oğlu Halil’i 2010 yılında böbrek rahatsızlığından kaybettiğini belirten Ummuhan Kılıç, “Muhammet en küçük çocuğum. Onu da kaybetmekten çok korktum. Bu böbrek bağışıyla bana oğlumu bağışladılar. Allah razı olsun. Bana İzmir'i verseler istemem. Oğlum sağlığına kavuştu ya o bana yeter” dedi.

        "AKŞAM GEZMELERİNE GİDECEĞİM"

        Muğla’nın Milas ilçesinde yaşayan iki çocuk babası emekli Hamza Yılmaz da, 6.5 yıl önce böbrek yetmezliği tanısı koyulduğunu, bir yıl sonra da diyalize başladığını söyledi. Eve cihaz alarak periton diyaliz yaptığını, 2 saati aşan elektrik kesintilerinde büyük sıkıntı yaşadığını belirten Yılmaz, “Yaklaşık 6 yıldır saat 07.00 gibi makineye bağlanıyor, sabah 06.50 gibi makineden ayrılıyordum. Yani 11.5 saat makineye bağlı kaldığım gibi günümün yarısı yatağa mahkumdum. Bu süreçte ne akşamları sokağa çıkabildim ne de bir akrabamın düğününe gidebildim. Artık ailemle akşam gezmesine gidebileceğim. Yeniden doğdum. Doktorlarıma ve acılı aileye çok minnettarım” diye konuştu. Yılmaz'ın oğlu Mehmet Yılmaz da, babalarını evde bırakıp dışarı çıktıkça üzüntü duyduklarını, bağıştan sonra ailecek istedikleri yere gidebilecekleri için çok mutlu olduklarını belirtti.

        HAYAT KURTARAN BAĞIŞLAR

        Öte yandan hastanenin Böbrek Nakli Bölümü Sorumlusu Opr. Dr. Işık Özgü, hastaların sağlık durumunun iyi olduğunu, böbreklerin takıldıktan sonra hemen çalışmaya başladığını söyledi. Canlı vericisi olmayıp bağış organ bekleyen çok hasta olduğunu belirten Opr. Dr. Özgü, "O nedenle beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların organlarına ihtiyacımız var. Pek çok insan öldükten sonra organlarını bağışlamak istediklerini söylüyor. Onlara bu niyetlerini aileleriyle, arkadaşlarıyla paylaşmaları gerektiğini söylüyorum. Çünkü beyin ölümü olduğunda o üzüntüyle o duygusallıkla aileler buna oluşlu cevap veremiyorlar çoğunlukla ve maalesef kullanılabilecek o organlar kullanılamıyor. O nedenle organ bağışı çok önemli. İnsanlar bu düşüncelerin yakınlarına söylemeleri, vasiyet etmeleri gerekiyor ki organ bağışı artsın, hastalar sağlığına kavuşsun” açıklamasını yaptı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ