Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Bilgi Yaşam Kuduz aşısı nedir, kuduz aşısı kaç yıl korur?

        Ancak bu karanlık tablonun karşısında, insan zekasının ürettiği en büyük zaferlerden biri olan kuduz aşısı durmaktadır. Louis Pasteur’ün 19. yüzyılda geliştirdiği bu mucizevi aşı, ısırılma anı ile ölümcül semptomların başlaması arasındaki o kritik "kuluçka süresinde" devreye girerek, vücudun virüsü yenmesini sağlar. Peki, zamanla yarışın en keskin örneği olan bu aşı tam olarak nasıl çalışır, etkisi ne kadar sürer ve şüpheli bir temas sonrasında süreç nasıl işler? İşte hayati önem taşıyan detaylar...

        Kuduz, sadece tıbbi bir vaka değil, aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Her yıl dünyada on binlerce insan, çoğunlukla da çocuklar, bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Oysa doğru zamanda yapılan müdahale ve aşılama ile bu ölümlerin tamamı önlenebilir. Kuduz aşısı, diğer aşılardan farklı olarak, genellikle hastalık etkeniyle karşılaştıktan sonra uygulanan nadir aşılardan biridir. Bu durum, virüsün sinirler boyunca beyne ulaşmasının zaman almasından kaynaklanır; aşı, virüs beyne varmadan önce bağışıklık sistemini harekete geçirerek virüsü yolda yakalamayı hedefler. Bu nedenle, aşılanma kararı ve zamanlaması, kelimenin tam anlamıyla bir ölüm kalım meselesidir. Bu yazıda, aşının biyolojik çalışma prensibini, koruyuculuk süresini, yan etkilerini ve riskli bir temas anında saniye saniye yapılması gerekenleri ele alıyoruz.

        REKLAM

        KUDUZ AŞISI NEDİR?

        Tıbbi literatürde "Lyssa" veya "Rabies" olarak bilinen ve Rabdoviridae ailesine ait bir virüsün neden olduğu kuduz hastalığı, memeli hayvanların (köpek, kedi, yarasa, tilki, kurt vb.) salyasından, ısırık veya tırmalama yoluyla insana bulaşan akut bir ensefalittir (beyin iltihabı). Virüs vücuda girdikten sonra, kas dokusunda bir süre çoğalır ve ardından periferik sinirlerin içine girerek günde birkaç milimetre hızla beyne doğru ilerler. Beyne ulaştığında ise korkunç nörolojik belirtiler (sudan korkma, saldırganlık, felç) başlar ve kısa sürede ölümle sonuçlanır. İşte kuduz aşısı nedir sorusunun cevabı tam bu noktada önem kazanır. Kuduz aşısı, laboratuvar ortamında etkisiz hale getirilmiş (inaktive edilmiş) kuduz virüslerini içeren biyolojik bir üründür. Aşı vücuda verildiğinde, bağışıklık sistemi bu ölü virüsleri tanır ve onlara karşı "antikor" adı verilen savaşçı proteinler üretir.

        REKLAM

        Aşılamanın temel mantığı, virüsün sinirler boyunca yaptığı uzun yolculuğu bir avantaja çevirmektir. Virüs beyne ulaşmadan önce, aşının tetiklediği antikorlar kanda yeterli seviyeye ulaşırsa, virüsü nötralize eder ve hastalığın başlamasını engeller. Bu nedenle kuduz aşısı, temas sonrası profilaksi (koruma) tedavisinin en önemli parçasıdır. Günümüzde kullanılan modern hücre kültürü aşıları, eski dönemlerdeki "göbekten yapılan 21 iğne" efsanesini tarihe gömmüştür. Artık koldan yapılan, yan etkileri çok daha az ve koruyuculuğu çok daha yüksek aşılar kullanılmaktadır. Aşı, bazı durumlarda (derin ve kanamalı ısırıklarda) hazır antikor içeren "kuduz immünglobulini" serumu ile birlikte uygulanarak koruma garanti altına alınır.

        KUDUZ AŞISI KAÇ YIL KORUR?

        Vatandaşların en çok merak ettiği ve bazen yanlış bilgi sahibi olduğu konulardan biri kuduz aşısı kaç yıl korur sorusudur. Kuduz aşısının koruyuculuk süresi, aşının yapılma amacına (temas öncesi veya temas sonrası) ve doz sayısına göre değişir. Öncelikle bilinmesi gereken şudur ki, kuduz aşısı ömür boyu koruma sağlamaz. Eğer riskli bir meslek grubunda (veteriner hekim, laboratuvar çalışanı, mağara araştırmacısı vb.) değilseniz ve "temas öncesi koruyucu aşı" (PrEP) olduysanız, bu aşı sizi yaklaşık 3 ila 5 yıl boyunca koruyabilir. Ancak bu süre sonunda antikor seviyenizin ölçülmesi ve gerekirse hatırlatma dozu (rapel) yapılması gerekir.

        Asıl önemli olan senaryo, bir ısırılma vakasından sonra yapılan "temas sonrası aşılamadır". Eğer bir kişi tam doz (genellikle 4 veya 5 doz) aşılanmışsa, vücudunda yüksek seviyede antikor oluşur. Ancak, bu kişi aşıları bittikten aylar veya yıllar sonra tekrar riskli bir hayvan tarafından ısırılırsa, "ben zaten aşılıyım" diyerek doktora gitmemezlik yapamaz. Çünkü virüs yükü ve bağışıklık yanıtı her olayda farklılık gösterebilir. Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı rehberlerine göre, tam doz aşılı bir kişi yeniden ısırıldığında, son aşısının üzerinden ne kadar zaman geçtiğine bakılmaksızın (koruma süresi devam etse bile), bağışıklık hafızasını canlandırmak için genellikle 0. ve 3. günlerde olmak üzere iki doz hatırlatma aşısı yapılır. Yani, "kuduz aşısı 5 yıl korur" gibi kesin bir ifade, yeni bir ısırılma durumunda geçerli değildir; her yeni risk, yeni bir değerlendirme ve genellikle ek doz gerektirir.

        KUDUZ RİSKİ VE YAN ETKİLER

        Şüpheli bir hayvan teması durumunda sürecin nasıl işleyeceğini bilmek hayat kurtarır. Kuduz riski taşıyan bir hayvan (aşısız kedi-köpek, vahşi hayvanlar) tarafından ısırıldığınızda veya tırmalandığınızda, yapılması gereken ilk ve en önemli şey, yaranın en az 15 dakika boyunca bol su ve sabunla (veya deterjanla) basınçlı bir şekilde yıkanmasıdır. Bu basit işlem, virüs yükünü %90'a kadar azaltabilir. Ardından vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Hekim, yaranın yerine, derinliğine ve hayvanın durumuna (gözlem altında tutulup tutulamadığına) göre aşı takvimini belirler. Türkiye'de genellikle 0., 3., 7. ve 14. (bazen 28.) günlerde olmak üzere 4 veya 5 dozluk bir şema uygulanır.

        Aşı uygulaması sonrasında bazı yan etkiler görülebilir, ancak bunlar genellikle hafiftir ve geçicidir. En sık görülen yan etki, aşı yapılan kolda (deltoid kası) kızarıklık, şişlik ve kas ağrısı oluşmasıdır. Bazı kişilerde hafif ateş, halsizlik, baş dönmesi, mide bulantısı veya eklem ağrıları gibi sistemik belirtiler de görülebilir. Çok nadiren alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, kuduz hastalığının %100 ölümcül olduğu gerçeği karşısında, bu yan etkiler son derece önemsiz kalmaktadır. "Aşı yan etki yapar mı?" endişesiyle aşıdan kaçınmak, ölümcül bir kumardır. Kuduz aşısı, modern tıbbın sunduğu en güvenilir ve en hayati biyolojik sigortalardan biridir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ