Yeni Bir Hayat Show Tv'de başlıyor!

Neziha KARTAL / HABERTÜRK MAGAZİN

SHOW TV’nin yeni yarışması ‘Yeni Bir Hayat’ yarın ilk bölümüyle ekran yolculuğuna başlıyor. Sunuculuğunu Şebnem Kısaparmak’ın üstlendiği, Cengiz Abazoğlu, Tan Sağtürk ve Ebru Şallı’nın jüri koltuğunda oturacağı yarışmada 7 kadın ve 7 erkek yarışmacının mücadelesi ekrana gelecek. Moda, dans ve güzellik konularında yarışmacıları eğitecek olan jüri üyeleri ve programın sunucusu Şebnem Kısaparmak’la yarışmanın setinde bir araya geldik.

"YARIŞMACILARIN GÖRÜNTÜSÜNDE FARK YARATACAĞIM"

Buraya katılan yarışmacıların görüntüsünde bir fark yaratacağımı düşündüğüm için. Yarışmacılar bugüne kadar kendileriyle ilgili değişiklik yapma fırsatı bulamamışlar. Ben de yaptıkları yanlışları dile getirip hayatlarına dokunmak istedim. İnsanlara yeni bir hayat vermek için geliyoruz.

Bu yarışma insanlara yeni bir hayatın ipuçlarını verecek mi?

Kendi bölümümde onlara bu anlamda yardımcı olacağım. Hayatta ilk intiba çok önemlidir. Yarışma boyunca dış görünüşünü doğru hale getirip bir de donanımını artıranın başaramayacağı hiçbir şey, açamayacağı hiçbir kapı olmayacaktır.

İnsanlar neden bu yarışmayı seyretmeli?

Hepimiz hayatta bir şeyleri başarmak istiyoruz. Kendimizi doğru ifade edemediğimiz için bazı hatalar yapıyoruz. Buradaki yarışmacılar bugüne kadar yaptıkları hatalardan dolayı geri planda kalmışlar. Yarışma özgüvenlerini kazanmalarını sağlayacak. Bu süreç insanlara keyifli gelecektir.

Ekran başındakiler de bu yarışmayla hayatlarına dair ipuçları alabilecek mi?

Kesinlikle. Moda her zaman toplumu etkileyen bir alandır. Bir de bunu bilirkişiden dinlediklerinde işe yarayacaktır.

Yarışmacılarla ne gibi çalışmalarınız olacak?

Her hafta konseptler belirleyeceğim. Onlar da bu doğrultuda kombinasyonlarla karışımıza çıkacaklar. Pazar günü final bölümünde yapacağım eleştiriler ve önerilerle gelişimini sağlayacağım.

Yeni bir hayat şansınız olsaydı neleri değiştirmek isterdiniz?

90’ların ortasında yurtdışından teklifler vardı. Şimdiki aklım olsa kabul ederdim. Bir de keşke ‘Hayır’ diyebilsem.

"YARIŞMACILARIN RUHUNU DA DEĞİŞTİRECEĞİM"

Bence iddialı bir iş geliyor. Kaç aydır üzerinde çalışılıyor. 7 kadın 7 erkek yarışmacımız var, hepsi yeni bir hayata karar verdiler. Bu süreci bizim de yardımımızla değerlendirecekler.

‘Yeni Bir Hayat’ta jüri üyesi olmayı neden kabul ettiniz?

Pilates yaptıracağım için. (gülüyor) Pilates deyince akan sular duruyor. 13 yıldır insanlara pilatesi sevdirmek için çabalıyorum. Pilates benim yaşama sebebim. Burada da yarışmacıların sadece bedenini değil ruhunu da değiştireceğim.

İnsanlar neden bu yarışmayı seyretmeli?

Ben pilates yaptırıp sağlıklı yaşam tüyoları vereceğim. Tan Sağtürk dans etmeyi öğretecek ve Cengiz Abazoğlu gibi önemli bir isimden tüyo alacaklar. Yarışmacıların değişim süreçleri seyirciyi de meraklandıracak.

Değişimi ne zaman görmeye başlayacağız?

İkinci haftadan itibaren değişim ortaya çıkacaktır. Zaten uyum sağlayamayan veya gerekli çabayı gösteremeyen iki kişi elenecek her hafta. Yerine yeni yarışmacılar gelecek.

Yarışmacılarla ne gibi çalışmalarınız olacak?

Bazen ben yaptıracağım ama ben olmasam da her sabah güne pilatesle başlayacaklar. Birlikte sağlıklı kahvaltılar hazırlayacağız. Yemek tariflerimiz olacak. Bazen dolaba pasta koyduracağım. Küçük tuzaklarım olacak. Eğer değişime karar verip buraya geldilerse ödevleri yerine getirmek zorundalar. Göstermelik değil, gerçekten onların hayatlarına dokunup değiştirmek istiyorum.

"DANSLA EGOLARINI BASTIRACAKLAR"

İşin içinde dansın olması benim için çok önemliydi. Ayrıca ekip benim için önemliydi. Kendimi kontrolüm dışında bir alanda bulmak istemedim. Cengiz ve Ebru aynı dili konuşabildiğim insanlar.

Yarışmacılarla ne gibi çalışmalarınız olacak?

Yarışmacılar için kolay olmayan bir başlangıç. Her gün dans ve pilates çalışacaklar ve pestilleri çıkacak. Burası hayatları için bir dönüm noktası olabilir. Kendilerini farklı dansların içinde bulacaklar. Dans insanın karakterini etkiliyor. Hiçbir dansçı partnerinden hoşlanmaz. Kendi oyununu bozduğunu düşünür. Onlar da bunu yaşayacak. Dansla egolarını ve bunu ne kadar bastırabildiklerini göreceğiz. Ben de onlara eleştiri ve önerilerimle yol göstereceğim.

İnsanlar neden bu yarışmayı seyretmeli?

Herkes değişiklik ister. Ancak kimse bu değişliği yapmıyor. Buradaki insanlarla beraber ekrandaki seyirciler de kendilerine yakın birilerini görecekler.

Ekran başında sizi izleyenler de bu yarışmayla hayatlarına dair ipuçları alabilecek mi?

Mutlaka öğreneceklerdir. Herkes kendini görmek istediği yerde görüyor. Yarışma insanlara ayna tutuyor. Bu yüzden hem kendilerinden çok şey görecek hem de değişimin yollarını öğrenecekler.

Kendinizde değiştirmek isteğiniz bir yönünüz var mı?

Belki bu kadar takıntılı olmak istemezdim. Hep hayatın akışını değiştirmeye çalıştım. Biraz daha rahatlatmak isterdim. Yıllarca dans için çalıştım ve bunun sonucunda bilirkişi oldum.

"YARIŞMACILARIN KORUYUCU MELEĞİYİM"

Kesinlikle iddialı olacak. Çünkü çok özgüven gerektiren bir yarışma.

Yarışmacılarla nasıl bir ilişkiniz var?

Yarışmacıların Şebnem Abla’sı, koruyucu meleği olacağım. Benimle dertlerini paylaşıyorlar. Onların hayatlarına hikâyelerine dokunacağım. Tan Sağtürk, Ebru Şallı ve Cengiz Abazoğlu eğitim verirken ben de onların acılarını azaltıp sevinçlerini çoğaltmaya çalışacağım. Hep birlikte yeni bir hayat için çalışacağız.

İnsanlar neden yarışmayı seyretmeli?

Kendilerine yeni bir hayat oluşturabilmek için seyretmeli. Ekran karşısında bu programı kim seyrederse seyretsin ‘Ben neden bunu yapmıyorum’ diyecekler. Özellikle Türk kadınlarının kendilerine yaptıkları haksızlığı görecekler ve kendilerine daha fazla önem verecekler. Yol gösterici, eğitici bir program olacağını düşünüyorum.

Uzun zamandır televizyona ara vermiştiniz. Yarışmada sunuculuk yapmayı kabul etmenize ne sebep oldu?

İki yıl ara verdim ve birçok teklif geldi. Bu benim için de yeni bir hayat olacak. Denemediğim bir şey olduğu için yarışma sunmak hep aklımdaydı. İnsan farklı bir şey yapmak istiyor.

Kendinizde değiştirmek isteğiniz bir yönünüz var mı?

İnsanlara çok kolay inanıyorum. Güvenden kaynaklanıyor, hemen inanırım, biraz daha mesafeli yaklaşmak gerekiyordu. Biraz da çok konuşuyorum. Bu yarışma bana dinlemeyi öğretecek.