Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Oben Budak: Cuppa yeni çıkmış bir popçunun şarkısı gibi

        HABERTÜRK MAGAZİN

        Tarkan’ın yeni albümünün çıkış parçası olan ‘Cuppa’, sosyal medyada yerden yere vuruluyor. Cuppa’yı Ajdar’ın ‘Çikita Muz’ ve ‘Nane Nane’ gibi şarkılarıyla kıyaslayanlar bile var. Bu tepkiler albü- mün çıkışını etkiler mi? Türk popuna pek çok klasik kazandırmış Tarkan’a ne oldu sizce?

        İPEK DURKAL: Şarkının altyapısı ve sözlerine itirazım yok ama ‘Cuppa’ ne? Belki Tarkan gençleşiyor, biz yaşlanıyoruz ve onu anlamıyoruz. Neticede ‘Kıl Oldum Abi’ ile dans etmiş insanlarız. Bilemedim, benlik bir şarkı değil. Albümde bu şarkı olacak mutlaka ama ben Tarkan’ın esas iyi şarkılarını albümüne sakladığını düşünüyorum.

        OBEN BUDAK: Tarkan genele oynamış, olan bu. Yaş itibarıyla böyle hoppidi hoppidi şarkıları söylemek için son seneleri ya... Herhalde bu şansı iyi değerlendirip son bir vurgun yapmak istedi. Yeni çıkmış bir popçunun söyleyeceği bir şarkı bu.

        KADİR KAYMAKÇI: Aylardır yeni albüm için stüdyoda sabahlayan Tarkan, keşke ‘Cuppa’yı çıkaracağına uyusaymış! Şarkı boyunca ‘Geri adım atma’ diyen Tarkan, bayağı bir geri adım atmış maalesef. Şarkıya kıl oldum abi.

        ESİN ÖVET: Tarkan’ın etrafında herkes eminim “Aman sana bunları daha önce de yaptılar, hiç takılma. Şarkı harika” diyor. Zaten öyle diyenler olduğu için bu şarkı çıkmış ortaya belli ki. Tarkan çıkan tüm eleştirileri önüne koysun, şöyle baksın ve kendi kendine şunu söylesin: “Daha önce hiç Ajdar’la kıyaslanmamıştım.” Tarkan tehlike çanlarına kulak kabartmalı.

        REŞAT BALCIOĞLU: Tarkan, tartışmasız bu ülkenin yetiştirdiği ve dünya markası olmayı başarmış en büyük starı. Ülkemizde ondan iyisi var mı? Yok. Yaptığı her şarkı beğenilecek diye bir kaide de yok. Tarkan’ı Ajdar ile kıyaslamak abesle iştigaldir. Bazı magazin figürleri de sanki çok albüm yapmış gibi eleştiriyor. İşin garibi de, Tarkan bir konser verse ve bu eleştiren kişileri davet etse ilk onlar ‘Cuppa Cuppa’ diye oynamaya başlayacak.

        BÜLENT İPEK: Tarkan gibi bir starın söylediği şarkı tabii ki irdelenip eleştirilecek. Piyasada zaten iyi şarkı çıkmıyor. Tüm gözler Tarkan’ın çıkaracağı yeni şarkılarda olduğu için haliyle beklentiyi karşılayamadı. Piyasadaki diğer yazlık şarkılardan daha iyi değil. Düzenlemeyi yapan Ozan Çolakoğlu için de talihsizlik. Bunu, eşi Gülşen’e yapsa acaba Gülşen bu ‘Cuppa’yı okur muydu, bir sormak lazım.

        'TAKİPÇİLERİN YORUMLARI DA NESRİN'İN TEPKİSİ DE SORUNLU'

        Nesrin Cavadzade’nin Instagram’dan yaptığı paylaşımların yorumlarında yaşanan tartışmalar hesabının askıya alınmasına neden oldu. Ünlü oyuncunun New York polisleriyle çekilen fotoğ- rafı takipçileri arasında öyle bir kavga çıkardı ki, Instagram yönetimi hesabı askıya aldı. Cavadzade’nin New York sokaklarındaki mayolu pozları da çok konuşulmuştu...

        K.K.: Nesrin Cavadzade’nin fotoğrafında bir problem göremiyorum. Asıl sorun takipçi kitlesinin laf sokmaya, hakarete ve kavgaya yer araması! Böyle bir kitle var, ellerinde kendilerinden akıllı bir telefon... Gece-gündüz yok ‘Niye böyle giyindin’, yok ‘Niye yemek yedin’ diye envai çeşit nedenle laf sokup kavga ediyorlar. Bu da bu çağın hastalığı...

        İ.D.: Nesrin Cavadzade çok iyi bir oyuncu. Instagram’ında da bir sahne kişisini canlandırıyor. Kendini orada, çok beğendiği Greto Garbo, Marlene Dietrich gibi divaların yerine koyuyor ve onlara yakın pozlar veriyor. Buraya kadar her şey alkışlık ancak maalesef Türkiye bunu anlamıyor. Sosyal medyada bunu doğru okuyabilecek çok az kişi var.

        O.B.: New York’taki o polisler Times Meydanı’nda zaten turistlerle fotoğraf çektirmek için orada duruyor desek yeri. New York polisi birçok kadın için seks sembolü haline gelmiş bir ikondur. Oraya gidip o polislerle fotoğraf çektirmek dünyanın en sıradan şeyi.

        B.İ.: Tam Amerikan polislerine tepkinin yükseldiği o günlerde, kışkırtıcı bir fotoğraf olduğunu bilerek paylaştığının farkındaydı sanırım. Yorumlarda küfür ve hakaret asla tasvip edilmez, olumsuz yorum yapanları da katıp “Benim fotoğrafımın altında kalmaya mahkûmsunuz” demesi gereksiz alınganlık, hatta sorunlu. Ne yani herkes ünlü mü olsun? O zaman hesabını açık yapmaz, sadece tanıdığı arkadaşlarının takibine izin verir, bu sorunlar da yaşanmaz.

        E.Ö.: Nesrin’in fotoğrafına gelene kadar neler var... Millet Instagram’da ne küfürler, ne hakaretler ediyor birbirine. Birisi ortaya bir şey atıp milleti kışkırtır, bizim insanımız da onun arkasından yürür gider. Neden, niçin, niye oldu- ğunu anlamadan, okumadan girişirler.

        R.B.: Nesrin Cavadzade’nin bu kadar fenomen olduğunu sanmıyorum. Dizilerde başrol mü? Değil. Hayran kitlesi olan birisi mi? Değil. Sosyal medya kullanıcıları- nın Nesrin’e bu denli tepki göstermelerinin nedeni ABD bayrağı desenli mayo ile fotoğraf çektirip bunu Instagram’a koyması. Sonrasında Amerikan polisleriyle çekilmiş bir fotoğrafını paylaşarak iyice gündem oldu. Hangimiz gittiğimiz ülkenin ikonlarıyla fotoğraf çektirmiyoruz ki?

        'AYRILDIKTAN SONRA AYNI İŞTE ÇALIŞMAK KOLAY DEĞİL'

        Oktay Kaynarca-Deniz Çakır çiftinin aşkı son buldu. Çakır, ayrılığın ardından Kaynarca’yla birlikte rol aldığı dizinin kadrosundan ayrılmak istese de yapımcı- lar tarafından ikna edildi. İki eski sevgili bundan sonra aynı sette nasıl olur?

        E.Ö.: Neden ayrılsın zaten? Bunlar iki medeni insan. Deniz Çakır medeni ve profesyonel bir insan. Aşk biter ama dizi devam eder. Deniz Çakır’ın böyle bir kadın olmadığı açık.

        B.İ.: Bunun medeniyetle ilgisi yok. İki insanın kavgalı ayrılık sonrası aynı yerde çalışması kolay değil. Ben böyle bir medeniyet görmedim. Sanem Çelik ve başka başrol kadın oyuncular diziye dahil oluyormuş. Sanırım karşılıklı çok da sahneleri olmayacak.

        O.B.: Bir gerilim kesinlikle olur. Ben de bir süre eski sevgilimle aynı işyerinde çalışmak zorunda kalmıştım, yeterince sıkıcıydı.

        K.K.: İşte ‘oyunculuk’ dediğimiz şey şimdi başlıyor! Sevgililiği bitiren Kaynarca ile Çakır bizi dizide ‘birbirini seven iki kişi olduklarına’ inandırabilirlerse oyunculukta da sınıfı geçerler. 2 (yazıyla iki) Altın Portakallı Oktay Bey resmen döktürecektir eminim!

        İ.D.: İkisinin de iyi oyuncular olduğunu unutmayalım. Son derece profesyonelce ‘oynamaya’ devam edeceklerdir bence. Yorucu olur, o ayrı.

        R.B.: Oktay Kaynarca malum çapkın adam, güzellerle flört etmeyi seviyor. Ayrılık nedenleri tam olarak bilinmiyor ama şunu biliyoruz ki aldatılan ya da terk edilen kadınlar kindar olur. Allah Oktay’ı Deniz’in azabından korusun.

        'KAZIĞI ATANA DEĞİL, ZEVKLE YİYENE KIZMALI'

        Son günlerde neredeyse herkes tatil beldelerinde uygulanan fahiş fiyatlardan yana dertli. Bodrum, Çeşme, Yunan Adaları gibi yerlerde gerçekten kazıklanıyor muyuz?

        K.K.: Evet.

        E.Ö.: Klasik kazık muhabbeti. Her sene yaşanan aynı muhabbet. Evet kazıklanıyoruz çünkü sezon çok kısa. Özellikle Bodrum’da 2 ay. Ciddi yatırımlar yapılıyor, bunu da turiste ödetmeye çalışıyorlar. Bence işletmenin büyük yatırımlar yapıp “Bu sene çok iyi olacak, sezon uzayacak” hayalinden kurtulması şart.

        O.B.: İşletmeciler de kazıklanı- yor, bu notu da düşmek lazım. Mülk sahipleri tatil beldelerindeki kiraları o kadar astronomik rakamlara çıkardılar ki, işletmeciler de fiyat artırmaktan başka bir şey yapamıyor.

        İ.D.: Kesinlikle evet! Bütün bir yıl bekleyip o 2 ayda ne kazanırsak kârdır diye bakıyor çoğu işletme. Ben bu kazığı atanlara değil de o kazığı zevkle yiyenlere daha çok kızıyorum. Gümüşlük’te meşhur bir restoran var mesela. Balık yemesen bile nereden baksan adam başı 500-1.500 TL arası hesap ödüyorsun; her gece de tıklım tıklım. Ee o zaman? Yemeklere de kuş kondurmuyor hani!

        B.İ.: Bodrum’da sezon kısa da karşısındaki Kos Adası’nda 6 ay mı? Sezon, adı üstünde kısa olur zaten. Her sene şezlong, iskele değiştirip halka ait plajları ‘beach’ adı altında kapatarak milleti soymasınlar.

        R.B.: Hiçbirinin birbirinden farkı yok. Kim 75 TL’ye lahmacun yer, kimi 20 TL’ye tost, kimisi de 100 Euro’ya karides. Özellikle Bodrum’da marka haline getirilen beach’ler ve restoranlar insanların gözünü korkutuyor. Algı yanılsaması var. İnsanlar, orası zengin yeridir diye gitmiyor. Yurtdışında öyle mi? Herhangi bir ülkeye gidip bir restorana girdiğiniz zaman yan masadakilerin zengin olup olmadıkları önemsizdir. Herkes birbirine karşı saygılı ve eşittir.

        'GEÇMİŞE SÜNGER ÇEKMELERİ ÇOK GÜZEL'

        Son dönemde boşanmış çiftlerin birlikte tatil yapmaları trend haline geldi. Çağla Şıkel-Emre Altuğ, Hülya Avşar-Kaya Çilingiroğlu ve Yeşim Salkım-Hakan Eratik çiftleri ilk akla gelenlerden... Bu durum sizce sağlıklı mı?

        O.B.: Çocuklar için yapılabilir, gayet mantıklı. Böyle çiftler desteklenmeli, normal olan onların hareketi.

        K.K.: Boşanan çiftlere ‘Çocukların yanında kavga etmeyin, iyi geçinin’ diyen de psikologlar, ‘Birlikte tatile çıkarsanız barıştığınızı düşünebilir’ diyen de! Ünlü olmak çok zor şey vesselam, derdin bitmiyor arkadaş.

        İ.D.: Eğer ortada çocuk varsa, anne-babalar boşansa da birbirlerinden kopuk kalamazlar. Ancak tatile çıkmak farklı bir şey. Tatil iki insanın en zor sınavıdır. Anlaşamamış ayrılmışsın ama çocuk için birlikte tatil yapmak zorundasın. Çocuk mutlu olsa da anne-babalar çok geriliyordur. O tatil dönüşünde kendilerine gelmek için gerçek bir tatile çıkıyorlardır.

        B.İ.: Çocuğun doğum gününde, mezuniyetinde bir araya gelmek değil bu. Tatile gitmek, aynı otelde, belki aynı odada kalmak zor olsa gerek. Körü körüne desteklenecek bir ‘medenilik’ değil bence.

        R.B.: Bence bu trend değil, zorunluluk. Ünlü isimlerin, çocukların hatırına bir araya gelip geçmişte yaşananları sineye çekmeleri çok güzel bir şey.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ