Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Bestemsu Özdemir: Küfürle güldürmediğimiz için çok seviniyorum

        Ekranların sevilen oyuncusu Bestemsu Özdemir ile son olarak yer aldığı ‘Biz Size Döneriz’ filmi için bir araya geldik. 31 Mart’ta vizyona girecek olan filmde Bestemsu Özdemir başrolü Hande Soral, Çağlar Ertuğrul, Tarık Ündüz, Tuğçe Kurşunoğlu ve Fırat Albayram’la paylaşıyor. Kendisinin de “Biz size döneriz” durumuyla, sözüyle karşılaştığını belirten güzel oyuncu, hayalininse çok çirkin bir kadını canlandırmak olduğunu söylüyor.

        ‘Biz Size Döneriz’ filmine nasıl dahil oldunuz? Film ilk olarak menajerime gelmiş ama o kabul etmemiş. Sonra film başka birileri aracılığıyla bana geldi. Değişik bir işti. Okudum ve “Bu kafaya sahip insanlarla tanışmam lazım” dedim. Tanışınca da zaten projeyi kabul ettim.

        ‘BİZ SİZE DÖNERİZ SÖZÜNÜ HERKES DUYMUŞTUR’

        Filmde size değişik gelen şey neydi?

        Anlatıcılı bir film, hikâyeyi biri anlatıyor. Daha önce yapılmadığı için farklı olması ilgi çekiciydi ama bir taraftan da korkuttu. Nasıl olacağını öngöremiyorsun. Çok sıkıcı da olabilirdi ama çok güzel kurgulanmış ve güzel bir film olmuş. Biz çok güldük. Özellikle de Çağlar (Ertuğrul) ve Hande’nin (Soral) sahnelerinde çok güldük. Zekice esprilerin olduğu bir film. İnsanları küfürle güldürmediğimiz için çok seviniyorum. Bazı sahnelerde küfretmek istedim, yönetmenimiz Doğa Can Anafarta ettirmedi. Sadece tek bir sahnede ağız dolusu küfredip rahatladım.

        Filmin nasıl bir hikâyesi var?

        İşsiz 6 gencin macerasını anlatıyor. Üniversitede tanışıyorlar, İstanbul’a gelip ilk hafta iş bulma hayalleri var her mezun gibi. Her görüşmeden sonra hepimizin duyduğu “Biz size döneriz” sözüyle karşılaşıyorlar. İşsiz kalan 6 muhteşem gencin ayakta kalma mücadelesinin, kendini bulma yolculuğunun hikâyesi.

        “Biz size döneriz” durumu sizin başınıza geldi mi?

        Tabii ki geldi. “Arayacağız sizi” diyorlar. Tamam da 1 ay da geçebilir. Bizim sektörde “Benim başıma gelmedi” diyen varsa inanmam. Hepimiz bir kere de olsa “Biz size döneriz” cümlesiyle karşılaşmışızdır.

        'HER ZAMAN SEVİLMEYE İHTİYACIMIZ VAR'

        Filmde canlandırdığınız Defne nasıl biri?

        Defne’in annesi modacı olmak istemiş ama babası engel olmuş. Annesinin yapamadığını yapmak istiyor. Arkadaşlarına göre daha sert. İlk işe girmesi gerektiğini gören de o. Ailesinden kopuk. Ailesinin yerine arkadaşlarını koymuş. Yusuf’un duygularını anlayana kadar hep böyle. Aşkın kötü bir şey olmadığını Yusuf’la öğreniyor. Kariyerine engel olmadığını anlıyor. Yusuf çok güzel seviyor. Bu da Defne’yi etkiliyor.

        Defne’nin yerinde olsaydınız birisi çok güzel seviyor diye onu sever miydiniz?

        Hepimiz hayatta iniş-çıkışlar yaşıyoruz. İniş anına denk geldiğinde seni güzel seven birine ihtiyaç duyabilirsin. Her zaman sevilmeye ihtiyacımız var. Ama sevmeyi de bilmek lazım. Sadece sevilmek arzusuyla yanıp tutuşmamalıyız.

        Defne çok hırslı bir karakter. Siz hayatta ne kadar hırslısınız?

        O kadar hırsın kimseye bir faydası olmaz. Defne’de zararlı bir hırs yok. Ben de hırslıyım. Bir işi istediğimde “Ben bu işte olmayı çok isterim” demekten de sıkılmam. Öyle bir egom yok. Defne kadar da hırslı değilim. “Olursa olur” kafasındayım.

        ‘AŞK BENİ GÜZELLEŞTİRİYOR’

        Diziler oyuncuları tembelleştiriyor mu?

        Bence oyuncuyla alakalı. Tek bir sahnen olsa dahi “Bunu nasıl daha çarpıcı hale getirebilirim?” diye düşündüğünde, kafa yorduğunda daha iyi olursun. Mesele en düz karakterde bile farklı bir şey yakalamak. Senaristler sürekli efsane sahneler yazamaz. Bunu sağlayacak olan oyuncudur.

        İlk günden beri farklı karakterlerle seyirci karşısına çıktınız...

        Bu benim için şanstı. Çünkü kariyerimin başında hep farklı roller oynadım. Çok çirkin bir kadını da oynamak istiyorum. Güzel olsun diye derdim yok. Farklı şeyler arıyorum.

        Bu anlamda güzellik bir dezavantaja dönüşüyor mu?

        Dezavantaj ama “Sadece o geliyor” deyip onu seçersen zaten bir sonrakinde de mecbur o gelecek. 2 benzer rol oynadığında o yapışıyor. O yönden şanslıyım. Önceki projelerime bakınca ne kadar farklı rollerde oynadığımı görüyorlar. Bu da yelpazemin hep genişlemesini sağlıyor.

        Aşk sizin için ne anlam ifade ediyor?

        Aşk herkes gibi beni de güzelleştiriyor. Aşkı seviyorum. Birine âşık olmak güzel bir şey.

        'KISKANILMAYI SEVİYORUM'

        Kıskanç mısınız? Kıskanılmayı sever misiniz?

        Kıskanılmayı sevmiyorum. Biri beni kıskanmasın ben de onu kıskanmayayım. Kıskançlık yorucu bir şey. Birbirini o kadar yormaya gerek yok. O kadar işle uğraşırken kıskanmak bana saçma geliyor. Kısıtlamak niye? Yapacaksa yapar zaten, sen de yaparsın. Kıskançlık yapıp ilişkiyi de karşındakini de yormanın anlamı yok.

        Oyuncular buna daha fazla maruz kalıyor. Bir öpüşme sahnesi kıskançlık sebebi olabiliyor mu?

        Karşındaki insana güvenmen lazım. Ben kafede garson da olabilirim. O zaman da günde binlerce insanla karşılaşırdım. Etkilensem orada da birinden etkilenebilirim. Birinden öpüşerek etkilenildiğine inanmıyorum. ‘Kara Para Aşk’ta yüzlerce öpüşme sahnesi çektim. Partnerlerimle aramda bir şey olmadı. Sonrasında hayatıma giren adamdan öpüşmeden etkilendim. Sektörden olmayanlara bunu anlatmak zor oluyor. Ama sektörün içindeki seni anlıyor. Çünkü o da öpüştüğünde bir şey hissetmiyor. 110 kişinin önünde birini öpüp bir şey hissetmen mümkün değil. Hissedeceğin varsa merhabalaştığında da hissediyorsun. Sektörden olmayanlar kıskanmakta haklılar ama biz sektörde birbirimizi o amaçla öpmüyoruz.

        Bir ilişkide olmazsa olmazınız nedir?

        Benim için saygı çok önemli. Saygı yoksa sevgi de biter. Karşındakini her şeyiyle sevip ona saygı duyacaksın.

        'YEMEM AMA YEDİRİRİM'

        Çocukken hayranı olduğunuz bir ünlü var mıydı?

        Hiç olmadı. Arkadaşlarımın David Beckham manyaklığı vardı. Küçükken kız çocuğu gibi olmadığım için öyle dertlerim olmadı. Fanatiklik bana uç geliyor. Voleybolcuydum, bu yüzden odama milli takımın ve sevdiğim sporcuların posterlerini asardım.

        Eski bir voleybolcu olarak formunuzu spora mı borçlusunuz?

        Hayır. Son zamanlarda hiç spor yapamıyorum. Yemek yemeyenlerdenim. Yersem kilo alıyorum ama yemek yemeyi sevmiyorum. Yemek yapmayı çok seviyorum. Sunum hazırlamayı da çok severim. Yemem ama yediririm.

        Zayıflığınızı eleştirenler de var. Sizce çok zayıf mısınız?

        Yoğun tempoda daha da zayflıyorum. Şu an 52 kiloyum ve 1.74 boyundayım. Şu an iyiyim, aşırı zayıf değilim. Daha dikkatliyim artık. Sete girdiğimde de kilo vermemek için dikkat edeceğim. Çok eleştiri gördüm ve bunları duymak istemiyorum.

        REKLAM
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ