Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar "Çizgi dizi yapmak deli işi"

        Türkiye'nin büyükler için yapılan ilk çizgi dizisi 'Fırıldak Ailesi'nin yapımcısı ve yaratıcısı Varol Yaşaroğlu, bugüne kadar aldıkları tepkilerin doğru yolda olduklarını gösterdiğini ve daha çok insana ulaşmak için biraz zamana ihtiyaç duyduklarını söylüyor ve bir de özeleştiri yapıyor: "Bu iş deli işi"

        MUSTAFA DOĞAN / HT MAGAZİN - ÖZEL RÖPORTAJ

        Star TV'de pazartesi akşamları ekrana gelen 'Fırıldak Ailesi', Türkiye'nin ilk yetişkin çizgi dizisi. Projenin altında mizah, karikatür ve animasyona aşık olan, Koca Kafalar'ın yaratıcısı ve Grafi2000′in kurucusu Varol Yaşaroğlu'nun imzası var. Ailenin annesi Yıldız Fırıldak'a, ilk kez seslendirme yapan Demet Akbağ; baba Sabri Fırıldak'a ise 13 yıldır Winnie the Pooh'ta Winnie ve Tiger'ı seslendiren Bülent Kayabaş sesleriyle hayat veriyor. Üçlüyle Beşiktaş'taki seslendirme stüdyosunda buluştuk ve Türkiye'de ilk kez denenen projeyi, yollarının nasıl kesiştiğini konuştuk. Yer seslendirme stüdyosu olunca sohbetimiz bu konu üzerine yoğunlaştı ama sadece bununla sınırla kalmadı...

        Yetişkinlere çizgi film yapma projesi nasıl ortaya çıktı?

        Çizgi filmler benim için çocukluğumdan beri önemli oldu. Küçükken, "Bu çizgi filmler çok güzel bir şey, sakın büyüdüğünde de unutma, bunların değerini büyükler anlamıyorlar, sen onlara bunun değerini göster" diye kendime söz verdim.

        Çocukluk hayalinizdi yani?

        Evet, 5 yaşından beri hayalini kurduğum bir şeydi.

        Neden 2 boyutu tercih ettiniz?

        Bizim mizah geleneğimizde karikatür var. Biz bunun yansımasının daha güzel olacağını düşündük. Ayrıca, 3 boyutlu animasyonun Türkiye'de şu anki televizyon standartlarında yapılamayacağının farkındayım.

        Fırıldak Ailesi kaç ayda şekillendi?

        Dokuz ay süren bir ön hazırlık yaptık. Mekanları çizdik, tipler oluşturuldu, yan karakterler modellendi.

        'EVRENSEL KODLARDA BİR İŞ YAPIYORUZ'

        Karakterleri nasıl yarattınız?

        Türkiye'de doğdum büyüdüm ve etrafımda ne varsa onları kullandım.

        Bir bölümü ne kadar sürede hazılıyorsunuz?

        40 kişinin üzerinde bir ekibimiz var ve şu an son geldiğimiz noktada bir bölümü bir hafta içerisinde bitiriyoruz. Ama bu çok zor bir şey, dünyaya bunu açıklayamazsınız.

        Şu ana kadarki tepkiler nasıl?

        Çok güzel tepkiler alıyoruz. Yabancılara bile izlettik ve onlardan da olumlu tepkiler aldık. Evrensel kodlarda bir iş yapıyoruz çünkü. Ama Türkiye'de yetişkinler çizgi film izlemediği için işin oturması ve daha çok insana ulaşması adına biraz zamana ihtiyaç var.

        'Survivor bölümü yapacağız'

        Fırıldak Ailesi'nde neden politik espri yok?

        Dünyadaki örnekleriyle kıyaslayanlar bu soruyu soruyorlar. Tim Simpsons ve Family Guy'la kıyaslıyorlar ama biz hiçbir diziden esinlenerek bu işe başlamadık. Onlar dini konularda, siyasi konularda çok agresif espriler yapabiliyorlar. Bizim Türkiye'de böyle bir şey yapmamızın mümkün olmadığını zaten herkes biliyor.

        Gündemdeki konulara da mı yer vermeyeceksiniz?

        Gündem hikayeye hizmet ediyorsa olabilir. Mesela bir Survivor bölümü yapacağız, çok hoşumuza gittiği için. Bu tarz şeylere açığız ama gündemi takip edelim gibi bir derdimiz yok.

        'Fırıldak Ailesi kıskanılıyor'

        Çizgi dizi yapmak pahalı bir iş mi? Sizin bir bölüm maliyetinizle drama çekilebilir mi?

        Dünya ölçeklerinde pahalı bir iş ama biz kabul edilebilir, yapılabilir bir bütçe önerdik. Bizim bütçemizle dünya çapında bir iş yapılamaz. Biz değil, kimse yapamaz. Bizim bütçemizle drama da çekilemez.

        "Dudak uçuklatan bütçeli proje" haberleri asılsız o zaman?

        Çok komik geliyor bunlar bana. Biz hayalimizi gerçekleştirmek adına aksine maddiyatı ikinci plana attık. Bu iş deli işi. İki dakikalık reklam filmi yapıp milyon dolarlar kazanmakla bir değil. İşi bilmeyenler konuşuyor.

        Projenin kıskanıldığını düşünüyor musunuz?

        Kesinlikle kıskanılıyor. Türkiye'de çok algılanmıyor olabilir, sektörün nerelere varacağı bilinmiyor. Eğer insanlar bu işin farkına varırlarsa, mantığını kavrarlarsa zaten kıskanılacak bir iş.

        'Dört beş bölümü çöpe attık'

        Seslendirme kadrosunu nasıl oluşturdunuz?

        İsim vermeyeyim ama iki ay içerisinde Türkiye'nin en iyi dublajcılarının, ünlü isimlerinin de aralarında olduğu 50-60 kişiyle görüştük. Kendileriyle prova yaptık fakat olmadı. Seslendirilen dört beş bölümü çöpe attık. Biz Türk işi bir iş yapıyoruz. Bugüne kadar hep yabancı çizgi filmler seslendirilmiş. Seslendirdiğimizde şunu gördük. Karakterler Türk ama sesleri Türk gibi değil. İki aylık hummalı bir çalışmadan sonra kadroyu oluşturabildik.

        'Sinema için yolun başındayız'

        Fırıldak Ailesi filme dönüşür mü?

        Şu an dizi üzerine yoğunlaşmış durumdayız. Sinema için henüz yolun başındayız.

        Bir animasyon filmi yapmak için ne kadar bütçe gerekiyor?

        Minimum olarak düşünürsek 3 milyon dolar.

        "Yeterli bütçe olursa dünya çapında bir iş yaparım" diyor musunuz?

        Tabii ki diyorum. Yaparız, yapılmalı da. Bu konuda çok gerideyiz zaten. Biz şimdi bir yola girdik ve istiyoruz ki diğer yapımcılar da yatırımlarını yapsınlar, bunu bir sektör haline dönüştürelim ve ortaya güzel şeyler çıksın.

        'Bu sezon hiç dizi teklifi almadım'

        Fırıldak Ailesi'nin annesi Yıldız Fırıldak'a sesiyle hayat veren ve ilk kez seslendirme yapan Demet Akbağ, bu sezon hiç dizi teklifi almadığını açıkladı: "Bu sene hiç dizi teklifi almadım. Senaryolar geliyor da reddediyor değilim. Oturuyorum evde. Demek ki bana uygun bir rol yok"

        Fırıldak Ailesi'yle yolunuz nasıl kesişti?

        Ekibin aklına gelmesi ve beni aramaları üzerine bir anda kendimi Yıldız Fırıldak'ı seslendirirken buldum. Aslında aklımda seslendirme yapmak gibi bir şey yoktu.

        İlk seslendirme deneyiminiz değil mi?

        Evet, kendim dışında ilk kez seslendirme yapıyorum.

        Daha önce sizi seslendiren isimler oldu mu?

        Hayır. Benim dönemim sesli projelerin çekilmeye başladığı döneme denk geldiği için hep kendimi seslendirmeyi tercih ettim. Oyuncunun kendi sesiyle oynaması önemli.

        Kötü seslendirme oyunculuğu etkiler mi?

        Etkiler tabii. Tonlaman, duygun, doğallığın sese can veriyor. Kötü seslendirme oyunculuğu öldürür.

        Sesinizi beğenir misiniz?

        Ben sevmem kendi sesimi. Tınısı güzel gelmez kulağıma. Kendi sesimi duyduğumda yabancılaşıyorum.

        'Albüm ve sahne teklifi aldım'

        Eyyvah Eyvah'ta şarkı söylediniz ve sesiniz çok beğenildi. Teklif aldınız mı o dönem?

        Zamanında albüm teklifi de sahne teklifi de aldım. Tabii Günay'da assolist olarak teklif almadım. Kabare şov, taklitler, skeçler, komiklikler, arada şarkı söylemek şeklinde çok teklif aldım ama değerlendirmeyi hiç düşünmedim.

        İleride albüm yapmayı düşünür müsünüz?

        Hayır. O işin o kadar kolay olduğunu düşünmüyorum. Ben öyle şahane, bilmem kaç desibel sesim olduğunu düşünmüyorum. Her oyuncu zaten üst perdeden olmasa da doğru sesten kendi sesini bulduğunda bir şarkıyı iyi söyleyebilmelidir. Bu bir oyuncunun olması gerekenidir. Ben sesimi oyunculuğum için kullanmayı tercih ediyorum.

        'Bana uygun rol yok!'

        Uzun zamandır ekranlardan uzaksınız. Yakında bir proje var mı?

        Televizyon konusunda emin değilim, belki olabilir ama dizi yok. (Akbağ, röportajı yaptığımız günün ertesi, Show TV'de yayınlanacak Benzemez Kimse Sana'nın jüri üyesi oldu.)

        Neden dizi yok?

        Teklif yok çünkü. Oturuyorum evde. Teklifler geliyor da senaryoları reddediyor değilim.

        Bu sene reddettiğiniz kaç proje var?

        Hiç yok. Demek ki bana uygun bir rol yok. Ben kabul etmiyorum, televizyona bir şey yapmam diyorum gibi bir durum yok.

        Teklif gelmemesini neye bağlıyorsunuz?

        Yapımcılar beni ağırlayacakları iyi bir rol olsun istiyorlar herhalde.

        'Tek kişilik gösteri yapabilirim'

        Türkiye'de kadın stand up'çı yok. Bu boşluğu doldurmayı düşünmez misiniz?

        Selma Semiz (BKM İletişim Direktörü) de söylüyor ama ben çok korkak davranıyorum bu konuda. İşin başına geçip cesaretli davranamıyorum. "Bu da erkek stand up'çılara karşı kendini koydu" desinler istemiyorum. Tek kişilik gösteri şeklinde bir şey olabilir ama. Böyle bir şey gündemimizde var.

        'Küskünüm televizyona'

        Son diziniz İstanbul'un Altınları yayından kaldırılmıştı. Bu motivasyonunuzu nasıl etkiledi?

        Bu reyting canavarı benim canımı sıktı. 15 bölüm sonra, "Kusura bakmayın" dediler. Haluk Bilginer var, ben varım, Salih Kalyon var, Ani İpekkaya var, şahane bir kadroydu. O yüzden birazcık da küskünüm televizyona. O reytingi, neyin sattığını kim belirliyor merak ediyorum. Ayrıca kendimi daha fazla yarıştırmak istemiyorum. Bu yaşımdan sonra dizi yayınlandıktan sonra sabah kalkıp karneni eline al, ne almışsına bak, ben bunlarla uğraşamam.

        Devam eden bir projede yerde alır mısınız?

        Oturmuş, tutmuş bir projeyse neden olmasın?

        Böyle bir teklif de mi gelmedi?

        Muhteşem Yüzyıl'ın yapımcısından bir teklif gelmişti zamanında. Hatta sevgili dostum Meral Okay'la da konuştuk, "Sana bir bölüm bir şey yazalım" diye ama olmadı. Biraz da rolün çıkması lazım. Beni kapıdan geçen adam rolünde oynatacak halleri yok.

        'Kıvanç haddini biliyor'

        Kelebeğin Rüyası'nı nasıl buldunuz?

        Çok yüksek bir film. Ticari anlamda çok güldüğüm bir laf var, "Eyvah başyapıt" diye. Bizim için bazen eyvah başyapıt yani. Her zaman iyi filmle gişe filmini aynı bünyede buluşturmak zor oluyor.

        Kıvanç Tatlıtuğ'un performansı çok beğenildi...

        Artık çok iyi, genç bir aktörümüz var. Onun oyunculukla ilgili gelişimini, azmini, öğrenme çabasını, amatör ruhunu korumasını, haddini bilmesini takdirle izliyorum. Neyi bildiğini neyi bilmediğini gayet iyi bildiğini, bütün sırrının samimiyetinde yattığına inanıyorum. Kıvanç şöhret olmak istemiyor, oyuncu olmak istiyor. Buna kafayı takmış. Aklını kullanıyor, yeteneğiyle aklını birleştirdiği için şu anda çok iyi bir yerde.

        'YILMAZ BANA ROL BULAMADI'

        Yönetmen Yılmaz Erdoğan'ı nasıl buldunuz?

        Nasıl ki çok iyi bir aktörümüz olduysa, artık çok iyi bir de yönetmenimiz oldu. Yılmaz'ın hakikaten olgunluk projesi bu.

        Siz neden bu projede yer almadınız?

        Sete gittim, izledim. Hatta Yılmaz'la ara ara konuşuyorduk, "Yılmaz yok mu bir rol, geleyim oynayayım" diye. Yılmaz da, "Ya bakıyorum ama çıkmıyor" diyordu. Ben zaten o sırada başka işler yapıyordum.

        'Ailece futbol hastasıyız'

        Demet Akbağ televizyonda neleri izliyor?

        Televizyondaki diziye göre akşam programımı yapan biri değilim. Ama televizyon da izeliyorum. Bir kere bizim evimizde olmazsa olmaz maç kanalımız var. Ailece futbol hastasıyız. Lig maçlarını, Avrupa maçlarını, Arda'nın maçlarını, hepsini seyrediyorum. Onun dışında Muhteşem Yüzyıl'a bakıyorum. Kuzey Güney'i de takip ediyorum. Bazı oyunculuklar hoşuma gidiyor.

        'Fırıldak Ailesi bir çığırdır'

        Tiyatro ve sinemada 50'nci yılını kutlayan, Sabri Fırıldak karakterini seslendiren usta oyuncu Bülent Kayabaş, Fırıldak Ailesi'nin bir çığır açtığını söylüyor ve ekliyor: "İlkler hep taşlanır. Eleştirelim ama önyargılı olmayalım"

        Kaç yıldır seslendirme yapıyorsunuz?

        13 senedir de Winnie the Pooh'ta Winnie ve Tiger'ı seslendiriyorum. Birkaç ay önce Sabri'yi ekledim kadroya. Sadece hayvanlarım vardı, şimdi bir de insanım oldu. (Gülüyor)

        Tepkiler nasıl?

        Çok iyi reaksiyonlar alıyorum.

        Beğenenler kadar eleştirilenler de var projeyi...

        İlkler hep taşlanır ama Fırıldak Ailesi bir çığırdır, bu bir olaydır. Niye kendi çizgi filmimizi yapmayalım da yabancılardan alalım? Eleştirelim ama önyargılı olmayalım.

        'İYİ OYUNCU İYİ SESLENDİRME YAPAR'

        Bir bölümün seslendirmesi ne kadar sürüyor, süreç nasıl işliyor?

        Biraz titiz davrandığımız için iki saat sürüyor. Bizim şöyle bir avantajımız var. Biz konuşuyoruz, Varol'lar bizim konuştuğumuzun üstüne çiziyorlar. Winnie The Poo'da görüntünün üzerine konuşuyorsun ve dudak hareketlerini oturtmak gerekiyor. Ama burada istediğim gibi konuşuyorum.

        Oyunculuğun seslendirmeye bir katkısı var mı?

        Tabii ki var. İyi oyuncu iyi seslendirme de yapar.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ