Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Medya İstanbul bir ülke olsaydı?

        Biraz uzaklaşıp da bakıldığında herkes aynı şeyi görüyor. Uzaklaşmak derken mesela 300 yıl önceye gidebilirsiniz; Napolyon demiş ki, “Dünya tek bir ülke olsaydı başkent İstanbul olurdu!” Fransız devlet adamının fantezisini kurduğu haliyle, dünya tek bir ülke olmadı. Ama aradan yüzyıllar geçti ve bu kez İngiliz Observer Gazetesi İstanbul’u eğlencenin başkenti olarak ilan etti.

        Dünyanın en önemli seyahat rehberlerinden Lonely Planet, “İstanbul bir dünya başkenti, Ankara ise Türkiye’nin başkenti” diye yazdı. Ve son hamle, birçok devlet adamının elinde varolmayan bir kaynakla İstanbul’u yöneten Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tan geldi: “İstanbul bir şehir değil ülkedir.” 2010 yılını Avrupa Kültür Başkenti olarak kapatan, 2012’de Avrupa’nın spor başkenti olmayı bekleyen İstanbul’a dair bir hayal kurup şu soruları sorduk: İstanbul bağımsızlığını ilan etseydi ve kendi başına bir ülke, bir cumhuriyet olsaydı bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları kimler olurdu? İstanbul ülkesinin başkenti, finans ve kültür merkezleri nereler olurdu? İstanbul bir şehir değil de ülke olsaydı; başkenti neresi, Cumhurbaşkanı kim, özerk bölgeleri nereler olurdu?

        ÖZERK BÖLGELERİ

        CUMHURİYETİN SİYASİ KADROSU

        PROTEST BAŞKENT Taksim: Protestoların, oturma eylemlerinin başlangıç noktası olsa da, eğlencenin kumandası da bu bölgenin elinde. Yerlisi yabancısı, Taksim’i İstanbul sanıyor. Kumanda, Taksim Meydanı ile Tünel’e konuşlanan Starbucks’ların ve Simit Saray’larının elinde.

        YENİ KOKOŞ Şişhane: Özerkliğini yeni ilan etti. Seyyar satıcılar da lüks restoran işletmecileri de bu bölgede köşe kapma peşinde. Dolayısıyla burası emlakçıların yeni gözdesi. Daha evvel kırlara kaçan elit, entelektüel kesim şimdi yanlarına mimarlarını da alarak şehrin bu eski semtine dönüyor. Burada TL değil Euro geçiyor.

        PRIME TIME BEYLİĞİ Cihangir: Sanatçıların, yazarların, çizerlerin dükalığı. Ana kumanda merkezleri; Firuzağa Camii’nin altındaki çay bahçesi, Susam Cafe ve elbette Kaktüs. Cihangir’in kumandası, reytingi yüksek prime time dizilerinin oyuncularının elinde. Ama Cihangir’de bir şato olsa, orada “emlak kralı” Sinan Çetin otururdu.

        ALIŞVERİŞ SAPIĞI Nişantaşı: Ülkenin en “beyaz” bölgesi. Ana kumanda merkezleri; Beymen Brasserie, City’s’in içindeki Limonata. Kumanda elbette “Happy New Year by Mustafa Sarıgül”ün elinde.

        BOTOKS BEYLİĞİ Bebek: 4 mevsim popüler. Dondurması, bademi, camisi, parkı, parkın konu mankenleri, bebeklerin bakıcıları hep sabit. UGG’siz girilmez. Ana kumanda merkezleri: Bebek Kahve ve Lucca. Ebru Şallı ve Güzide Duran çocuk parkı sorumluları.

        ‘ÇARŞI’ PAZAR DÜKALIĞI Beşiktaş: Çarşı’nın üssü. Ülkenin en fanatik, en yaratıcı ve en muhalif şehri. Ana kumanda merkezleri: Çarşı içi ve İnönü Stadı.

        FULARLI BEYLİK Ortaköy: Her canlı bir gün Ortaköy Camii’nin önünde fotoğraf çektirecektir. Kumpirle incik boncuk ekonominin atardamarı. Kumanda merkezi Ertekin’in yeri, ancak kumanda Hıncal Uluç’un elinde.

        PARALI BEYLİK Maslak: Finansçılarınmerkezi. En yüksek binaların bulunduğu, ülkeyemaddi-manevi tepeden bakan şehir burası. Medya da orada. Kumanda, beyaz yakalıların elinde.

        FERRARİ KONTLUĞU Bağdat Caddesi: Ülkenin en alışveriş odaklı bölgesi. Aynı zamanda, sahile kadar yayılanmesire yeri. Kadınları her zaman şık. Kumanda, emeklilerin ve Atatürkçü kadınların elinde.

        COOL BEYLİK Kadıköy: En cool bölge, çaktırmadan Beyoğlu ile yarış halinde.Moda, entellerin konuşlanma noktası ve ana kumanda görevinde Haydarpaşa’yla ortak çalışma içinde. Haydarpaşa’dan elinde bavulla inen insanların ilk cümlesi: “Seni yeneceğim İstanbul!”

        CUMHURİYETİN SİYASİ KADROSU

        Cumhurbaşkanı: İlber Ortaylı

        (Sebepleri muhtelif. Ülkenin tarihine en hâkim isimlerinden biri. Topkapı Sarayı’nda “ikâmet ediyor.”)

        Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı: Betûl Mardin

        (İletişim, imaj danışmanlığı denince ilk akla gelen isim.)

        Başbakan: Ümit Boyner

        (Mevcut Anayasamızın 21. yüzyıl Türkiye’sine yakışmadığını dillendiriyor.)

        İçişleri Bakanı: Hıncal Uluç

        (Zira her konuda fikir beyanında bir marka. Güvenlik de, ahlak da, kalite de ondan sorulur!)

        Adalet Bakanı: Fatih Terim

        (Adaletin kestiği el acımaz, Fatih Terim’in tokadı da acıtmaz. Eğri oturun doğru konuşun, Adana’nın patronu adalete yakışmaz mıydı?)

        Bayındırlık ve İskân Bakanı: Ahmet Mete Işıkara

        (Sn. Işıkara yıllardır “İstanbul’u yıkalım, yeniden yapalım” diyor ama sözü dinlenmiyor. Belki bu sayede dinlenir!)

        Çevre ve Orman Bakanı: Ali Ağaoğlu

        (İstanbul’un ormanları kendisine emanet, emanete hıyanette sıkıntı görmüyor, kesiyor, site yapıyor.)

        Dışişleri Bakanı: Ece Vahapoğlu

        (6 yabancı dil bilen başka biri var mı içinizde?)

        Kültür ve Turizm Bakanı: Görgün Taner

        (Fransa bile onu kültür elçiliğinde şövalye ilan etti.)

        Diyanet İşleri Başkanı: Ahmet Hakan

        (Twitter’a “Vasiyetimdir: Eğer bir gün şaşar da aday olmaya falan kalkarsam beni durdurun. Gerekirse vurun” diye yazmış. O aday olmadan biz kendisini atadık. Eski mahalleyle yeni mahalleyi en iyi o buluşturur!)

        Sağlık Bakanı: Ahmet Maranki

        (Her türlü bitkisel şifa formülü kendisinde mevcutmuş gibi dinleniyor ya!)

        Tarım ve Köyişleri Bakanı: Nihat Doğan

        (Avrupa’nın kuzusunu yerle bir edecek marketing stratejisini geliştiren isim.)

        Eğlence Bakanı: İzzet Çapa (Nerede elleri havada insanlar görseniz biraz didikleyin, altından o çıkacaktır.)

        Kadından Sorumlu Devlet Bakanı: Mehmet Ali Erbil

        (Sever, ayrılır, ama yine sevmeye devam eder, hiçbir eşini mağdur etmez, rencide etmez.)

        Spordan Sorumlu Devlet Bakanı: Ebru Şallı

        (Pilates ülkenin milli sporu ilan edilirse kim şaşırır?)

        Cenaze İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı: Mustafa Sarıgül

        (Semt, cami fark etmez; en önde hep aynı kare. Altyazısı; “Mustafa was here.” Kötü gün bakanı!)

        GAZETE HABERTÜRK

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ