Onur Ünlü: Özel hayatımızla gündeme gelmeye çalışan insanlar değiliz

Ünlü, "Anadolu Üniversitesi Reklamcılık Bölümü mezunuyum. Marmara Üniversitesi'nde de yüksek lisans yaptım. "Ben de acaba bu sektörde yapabilir miyim?" diye düşünürken, senaryolar yazmaya başladım. Osman Sınav'ın asistanı arkadaşımdı. 24-25 yaşlarında 'Deli Yürek' dizisinde çalıştım. Çok tecrübesizdik ama ustalarla çalıştık" dedi.

"HAYATIMIN EN MUTLU GÜNÜ..."

Onur Ünlü, "Sonrasında 2006'da ilk filmim 'Polis'i yazdım, sağolsun Haluk Bilginer destek verdi ve Özgü Namal ile filmimde rol aldı. Sibel Can'ın rol aldığı 'Berivan' dizisinin ekibinde Sermiyan Midyat ile beraberdik. Sermiyan Midyat'ın Haluk Ağabey ile bir oyunu vardı. Onun vasıtasıyla tanıştık. Haluk Ağabey, senaryoyu okudu sevdi 'ne zaman çekiyoruz?' dedi. Hayatımın en mutlu günüdür. Haluk Ağabey'e 'İlk filmimde neden oynadın?' diye sordum, o da 'Bu senaryoyu yazan kişinin çekebileceğini düşündüm.' dedi. O filmde harama hile karıştırmadım yani saf bilgiyle girdim sete" ifadelerini kullandı.

"DİZİDEN KAZANDIĞIMIZI SİNEMAYA YATIRDIK"

14 filmi olan Onur Ünlü, "Sonrasında hep 'tuhaf' filmler yaptım. Bundan dolayı da belli bir yere gelene kadar yapımcılar da 'al şunu çek' demedi. Kendi kendimi finanse etmek durumunda kaldım. Bunu yakınmak için söylemiyorum. Sonrasında 'Leyla ile Mecnun'a başladık ve dizi tuttu. Bu yapımdan kazandığımız parayla 3 film çektik. Kazandığımızı sinemaya yatırdık" şeklinde sözlerini sürdürdü.

"LEYLA İLE MECNUN BÜYÜK BİR MESLEKİ TATMİNDİ"

Onur Ünlü, 'Leyla ile Mecnun' ile ilgili, "Kendi mizahımızı yaptık. Büyük bir mesleki tatmindi. Bu yüzden daha çok iştahla çektik diziyi." dedi.

Öte yandan stand-up yapan Onur Ünlü, "Ben aslında rapçi Eminem olmak isterdim. Rap sanatçısı olmadığım için stand-up komediyi de o alanı sanki rapçiler gibi doğrudan bir şeyi söylüyorsun anında geri dönüş alıyorsun. Sana ait bir alan var, insanlar toplanıyorlar üstelik para da veriyorlar. Çok büyük şeyler yapmıyorum zaten 50-100-200 kişilik salonda çıkıyorum. Lafı doğrudan bir hiphopçu gibi söyleme fikri hoşuma gidiyor" diye konuştu.

"ÖZEL HAYATIMIZLA GÜNDEME GELMEYE ÇALIŞAN İNSANLAR DEĞİLİZ"

Hazar Ergüçlü ile aşk yaşayan Onur Ünlü, Fatih Altaylı'nın "Özel hayatınızla ilgili çok uğraşıyorlar" yorumu üzerine şunları söyledi; "Özel hayatımızla gündeme gelmeye çalışan insanlar değiliz. Buradan bir şey çıkmayınca daha da sinirleniyor. Bir sorun olsa belki bir - iki vurup bırakacaklar bizi ama bilemiyorum.

"DATÇA'DA YAŞIYORUM"

Yaşamını Datça'da sürdüren müzisyen Fuat Saka, "İstanbul çok yorucu bir şehir haline geldi. 18 senedir Datça'dayım. Bir haftadır İstanbul'dayım eşime 'haydi gidelim' diyorum" ifadelerini kullandı.

1980 darbesinde Türkiye'yi terk eden Saka, "Resim öğretmeniydim. Politik görüşlerimizinden dolayı tutuklamalar oldu. Ortalık karışıktı. Devrimci bir insan olarak pazarlık yaparak dönemezdim. Paris ve Almanya'da yaşadım. Vatandaşlıktan çıkarılmıştım. Sonra pasaport verip, özür dilediler." şeklinde sözlerini sürdürdü.

"LİSEDE OYUNCU OLMAYA KARAR VERDİM"

Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümü'nden mezun olan Selen Uçer, oyunculuk serüvenini anlattı. Uçer, "Annem ve babam kimya mühendisi. Lisede oyuncu olmaya karar verdim. Konservatuvar sınavına girdim ama Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanmıştım. Üniversiteye kayıt yaptırınca hemen sonrasında Boğaziçi Oyuncuları'na yazıldım. Oyunculuk bölümü yokken Boğaziçi Üniversitesi'ne oyuncu olmaya girdim. Levent Kırca Tiyatrosu'nda iki sene oynadım. ABD'de oyunculuk yüksek lisansı yaptım" dedi.

"GASTRONOMİ SON 5 YILDIR ÇOK YÜKSELDİ"

Yemek yazarı Sahrap Soysal ise, "Son 5 senedir gastronomi çok yükseldi. Yemek yapmanın bu kadar önemseneceğini düşünemezdim. Pandemi büyük etken oldu çünkü herkes evine kapandı ve mutfağa girdi. Yemek kültürümüz çok karıştı. Dünyada zaten bütün değerler karıştı. Her şeyde bir yozlaşma ve farklılaşma var. Binlerce unutulmaya yüz tutmuş yemeği arşivliyorum. 18 kitabım var" ifadelerini kullandı.