Meşhur turşucular noktayı koydu: "Ne sirke ne de limon kullanıyoruz" Ordu'nun Ulubey ilçesinde bulunan meşhur turşucular, yöresel ürünlerin organik turşusunu kuruyor 'Dokuzdolambaç turşucuları' olarak bilinen turşucular, yaklaşık 30 farklı sebze ve meyvenin turşusunu üretiyor

Ordu'nun Ulubey ilçesinde bulunan meşhur turşucular, hakiki turşuda ne sirke, ne de limon kullanılmadığını, turşuların doğal üretimle lezzetlendiğini söyledi.

Ulubey ilçesine bağlı Dokuzdolambaç mevkisindeki meşhur turşucular, başrollerinde Adile Naşit ve Münir Özkul’un oynadığı ‘Neşeli Günler’ filminde ikilinin ayrılmasına neden olan limonsirke karışımına aykırı şekilde, yöreye ait doğal yolla turşuları ürettiklerini belirtiyor. 1978 yapımı olan, senaryosunu Sadık Şendil’in yazdığı, Orhan Aksoy’un da yönetmenliğini yaptığı ‘Neşeli Günler’ filmi, Türk sinemasının iki büyük emektarı Münir Özkul ve Adile Naşit'in turşucu rolünde oynamasını anlatıyor. Adile Naşit’in, turşu suyunun sirkeyle güzel olduğunu söylemesi üzerine Münir Özkul da aksini iddia ederek, limonla güzel olduğunu anlatıyor. Çiftin bu tartışması, ve gelişen olaylar komik bir dille ayrılmaya kadar gidiyor.

Turşucuların yaklaşık 40 yıllık geçmişi var

Ulubey ilçesine bağlı Refahiye Mahallesi sınırlarında bulunan OrduGölköy yolu üzerinde ‘Dokuzdolambaç turşucuları’ olarak bilinen turşucular da onlarca çeşit meyve ve sebzenin turşusu üretiliyor. 1980 yıllarda, dedelerinin başlattığı turşucu serüvenini devam ettiren nesil, yaklaşık 40 yıldır meşhur olarak bilinen turşu geleneğini sürdürüyor. Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin oldukça ilgisini çeken, organik sebzemeyve ile yöre suyundan doğal olarak üretimi yapılan turşular, taze olarak müşterilere sunuluyor.

“Biz, limon ve sirke konusuna aykırıyız”

Dokuzdolambaç mevkinde esnaf olan Osman Demir, dedelerinin yıllar önce burayı kurduklarını ve turşu satmaya başladıklarını aktardı. Gün geçtikçe bu mesleğin kendilerine devrolduğunu ifade eden Demir, salatalıktan pancara, karışık turşudan kocabaş turşusuna, biber, tahnal, elma, armut ve yöresel diğer ürünlerin turşularını yaptıklarını belirtti. Demir, "Biz bu işe tam aykırıyız. Ne limon kullanıyoruz ne de sirke kullanıyoruz. Biz turşunun suyunu dökmüyoruz, maya olarak kullanıyoruz. Yani ne sirke kullanıyoruz ne de limon kullanıyoruz. Doğal olarak üretiliyor, tamamen ev yapımı ve katkısız üretiliyor. Burası turşuları ile meşhur oldu, Allah izin verirse böyle de devam edecek” dedi.

“İddiamız limon ve sirke değil, doğallık”

Esnaflardan Sebahattin Elmas da yaklaşık 40 yıldır aynı yerde faaliyet gösterdiklerini söyledi. Dedelerinin başlattığı geleneği devam ettirdiklerini aktaran Elmas, havasıyla suyuyla üretilen turşuların meşhur olduğunu, özellikle de salatalık turşusunun en fazla talep gördüğünü dile getirdi. Elmas, “Yöre olarak değişir ama bizim burada sirke ve limon asla kullanmıyoruz, o yüzden iddiamız yok. Tek iddiamız buranın güzel suyu ve havası. Sarımsaklı, kaya tuzu ve biber. Bizim iddiamız bu. Limon ve sirke asla kullanmıyoruz, her şeyi ile doğal" diye konuştu.