Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, dünyada MS'li hasta sayısının 2008'de 2,1 milyon iken, 2013'te bu sayının 2,3 milyona ulaştığını belirterek, "Kadınlarda erkeklere göre iki kat sık görülmektedir ve yıllar içinde bu oran değişmemiştir." dedi.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanlığı görevini de sürdüren Öztürk, üniversitede düzenlenen "MS Akademi Toplantısı"nda, MS'nin beyin kabuğu altındaki bölgede ve omurilikte, özellikle de beyaz cevherde bağışıklık sisteminin özel bir şekilde aktive olması, bölgede mikrobik olmayan inflamasyon oluşturması ile ortaya çıktığını belirtti.
Hangi bölge etkilenmişse o bölgenin fonksiyonlarına ilişkin belirtilerin görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Öztürk, görme siniri etkilenmişse hastanın bulanık görme, renk algısında bozulma yakınmaları, şikayetleri yaşayabildiğini ifade etti.
KADINLARDA ERKEKLERE ORANLA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Prof. Dr. Öztürk, ortaya çıkan semptomların ciddiye alınmamasının, beyinde ve omurilikte hasar verici lezyonların giderek artmasına ve hastaların erken tedaviden yararlanma şanslarının azalmasına yol açtığını vurguladı.
MS hastalığının görülme sıklığının yaklaşık yüz binde 33 olduğunu açıklayan Prof. Dr. Öztürk, "Dünyada MS'li hasta sayısı 2008'de 2,1 milyon iken, 2013'te bu sayı 2,3 milyona ulaşmıştır. Kadınlarda erkeklere göre iki kat sık görülmektedir ve yıllar içinde bu oran değişmemiştir. Coğrafi özelliklere göre MS sıklığı oldukça değişiklik göstermektedir. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde daha yüksek iken, Afrika ülkelerinde oldukça düşük oranlarda bildirilmektedir. Avrupa ülkeleri arasında da belirgin farklılıklar vardır. Ekvatordan uzaklaştıkça risk artmaktadır. MS başlangıç yaşı yaklaşık 30'dur ancak 18 yaş altı hastalar da MS hastalarının yaklaşık yüzde 2,5'unu oluşturmaktadır" diye konuştu.
MS'nin tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Öztürk, aniden başlayan ataklarla başvuran hastaları, beyin veya omurilikte gelişmiş, nörolojik muayene ve görüntüleme ile de desteklenmiş "inflamatuvar lezyonu yüksek doz steroid" ile tedavi edebildiklerini bildirdi.
Bu tedaviye yeterli cevap vermeyen hastalar için de plazma değişimi ile yaklaşımda bulunabildiklerine işaret eden Öztürk, "Asıl önem taşıyan tedavi yaklaşımımız ise atak sayı ve şiddetini azaltmaya yönelik yapmaya çalıştığımız, normal çalışmayan immün sistemini düzeltmeye yönelik tedaviler ve immün sistem baskılayıcı tedavilerdir" dedi.
"MS HER HASTADA FARKLI ŞEKİKDE SEYREDER"
Öztürk, MS ataklarının, belli bir bölgenin etkilenmesi ile ani olarak ortaya çıkan 24 saatten fazla süren fonksiyon bozuklukları olduğunu ve her hastada farklı şekilde seyrettiğini anlattı.
Atakların, MS seyri sırasında kendiliğinden ortaya çıkabileceği gibi, enfeksiyonlar, stres faktörleri, aşırı yorgunluk, beslenme bozuklukları, doğum gibi durumların da atakları tetikleyebildiğine işaret eden Öztürk, "Dernek olarak bu konuda öncelikle farkındalık ve bilgilendirme çalışmalarından başlayarak, hastaların adli sorunları, tedaviye ulaşma koşullarını iyileştirme çabalarına kadar pek çok alanda uğraş veriyoruz. MS, kompleks ve henüz etyolojisi tam olarak aydınlatılamamış bir hastalıktır. Bu durum bize tedavi yaklaşımında zorluklar çıkarsa da henüz keşfedilmemiş yeni tedavi olasılıklarının da açık olduğunu düşündürebilir" ifadelerini kullandı.
AA
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.