Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Anne ve Çocuk Anne adaylarına ve emziren annelere 5 altın öneri

        Lohusalık, yeni annenin yaşadığı en zor zamanlardan biri. Emzirme Danışmanı Nihan Tüzel, bu zor dönemi anneler için kolaylaştıracak 5 altın öneride bulundu.

        1. Lohusalığa hazırlık eğitimi alın

        Doğum öncesinde verilen “doğum sonrasına hazırlık” eğitimleri hem annelere hem de anneye destek olacak kişilere çok büyük kolaylıklar sağlıyor. Doğru emzirmeyi ve karşılaşabileceği sorunları öğrenen anne, doğumdan sonra daha bilinçli ve sakin oluyor.

        İlk haftalar eşin ve aile büyüklerinin desteği önemli olduğu için bu eğitimlere anne adayının yalnız katılmaması, elde edilecek faydayı katlıyor. Yeni annenin ihtiyaçları, anneyi mutlu ve huzurlu tutmak, gereksiz yere endişelendirmemek, sütünün olmadığına dair şüpheye düşürmemek, biberon, emzik, mama, ek gıda, ballı emzik, şekerli su vs önermemek gibi konularda babalar, aile büyükleri ve bakıcılar da bilinçleniyorlar.

        2. Emzirme sorunlarını başlamadan fark edin

        En sık karşılaştığımız sorun, “algılanan yetersizlik” dediğimiz, aslında birkaç müdahale ve yöntem değişikliğiyle düzeltilebilecek olan süt yetersizliği. Algılanan yetersizlik dememizin sebebi, sorunun fizyolojik bir kaynağının olmaması; yani gerçekte vücudun süt üretmemesi gibi bir durumun söz konusu olmaması; ancak annenin, sütünün yetersiz olduğunu hissetmesi. Bu noktada çoğunlukla doğru bilgi ve destekle emzirmeyi yoluna koyabiliyoruz.

        Emzirmeye doğumdan sonra geç başlama, sık emzirmeme, saate bağlı emzirme (3 saatte bir emzirip, aralarda bebek istese de emzirmeme), gece emzirmeme, kısa emzirme, biberon, emzik kullanımı, ek besinlere erken başlama, bebeğe su verme, memeye kötü yerleşim, annenin kaygıları, stresi, yorgun olması, doğum sonrası hüznü, depresyon gibi sebepler emzirme sorunlarının oluşmasına neden olabiliyor. Nadiren karşılaştığımız; alkol, sigara ya da ilaç kullanımı, doğum esnasında rahimde plasenta parçası kalması, meme gelişiminde bozukluklar, bebekteki anomaliler gibi sebeplerle de emzirme sorunlarına sebep olabiliyor.

        3. Bir emzirme danışmanından destek alın

        Hamileyken emzirmeye dair bilgi sahibi olmak ve kendisini lohusalığa hazırlamak isteyen ya da doğumdan sonra yetersiz sütü olduğunu düşünen, bebeği yetersiz kilo alan, biberon ve mamayı bırakmak isteyen, bebeği meme emmek istemeyen, meme ucunda ağrı, acı ya da yara olan, meme ucu düz veya içe çökük olan, fazla süt üretimi olan, işe başlayacak olan ya da aklında emzirmeyle ilgili sorular olan tüm anneler emzirme danışmanına başvurarak destek alabilirler.

        Bir emzirme danışmanıyla çalışmak annelerin ilk başta içini çok rahatlatıyor. Her sorunda ulaşabilecekleri birinin varlığı, gece da olsa her an arayabileceğini bilmek, gerekirse arayıp ulaşmak ve soruna anında müdahale etmek; birçok durumda emzirme sorunlarının çok başında engellenmesini sağlıyor. Yaklaşan Anneler Günü’nde eşinize “Emzirme Danışmanlığı” hediye edebilirsiniz.

        4. Emzirmeye doğru bir başlangıç yapın

        Doğumdan sonra, mümkünse ilk dakikalarda, değilse 1 saat içinde bebeğin anne memesiyle buluşması, emzirmeye doğru bir başlangıç yapmak için çok önemli.

        Tüzel, özellikle ilk ay, bebek uyusa bile belirli aralıklarla uyandırıp emzirmek, sonraki aylarda da bebek her istediğinde emzirmek gerektiğini söylüyor. Bebeğin memeyi tam kavraması, dudaklarının dışa dönük olması, ağzına memenin alabildiği kadar büyük kısmını alması, emzirirken memede acı, yara olmaması annenin ve bebeğin, doğru yolda olduğuna işaret eder. Alınan kirli bezler ve aylık tartıları da bunu tasdikler. "Kucağa alışır", "anneci olur", "kucakçı olur" demeden, hayatlarının ilk dönemlerinde bütün bebekleri her istediklerinde emzirmek, bol bol memede tutmak gerekiyor. Babywearing, bebek masajı, çıplak ten teması gibi annenin teniyle bebeğin teninin temas halinde olduğu uygulamalar da emzirme başarısını artırıyor.

        REKLAM

        Nihan Tüzel, “Genellikle, bebeğin her bir memeyi 15 dakika emmesi gerektiğini söyleriz ama özellikle ilk günlerde bu pek mümkün olmaz. Çünkü bebek uyumak ister, zor uyandırılır, birkaç dakika emdikten sonra yeniden uyuyakalır. Bu yüzden bebeği uyandırarak mümkün olan en uzun şekilde emzirmeyi ve bunu günde en az 10-12 kez tekrarlamayı öneriyoruz. Bir memede beş dakikadan az, 30 dakikadan fazla kalmayı önermiyoruz. Aylar ilerledikçe, bebek büyüyüp güçlendikçe emme süreleri kısalabilir, emme aralıkları açılabilir. Beş aylık bir bebeğin annesinin memesindeki tüm sütü içmesi yalnızca birkaç dakika sürebilir. O nedenle her bebeği kendi koşullarına, ayına, sağlık durumuna göre değerlendirmek daha doğru olacaktır” diyor.

        5. En az 2 yıl emzirin

        Dünya Sağlık Örgütü, bebeklerin en az iki yıl emzirilmesini tavsiye ediyor ve bir üst sınır belirtmiyor. İlk 6 ay yalnızca anne sütü almak koşuluyla, en az iki yıl olmak kaydıyla bebek bırakana kadar emzirmeye devam edilebilir. Anne sütünün besin değeri, bebeğin içinde bulunduğu ayın ve yaşın gereklerine göre değişiklik gösteriyor ancak koruyuculuğu hiçbir zaman azalmıyor. Dolayısıyla “artık ihtiyacı kalmadı” diyerek emzirmeyi sonlandırmamak, bebek bırakana kadar emzirmeyi sürdürmek en sağlıklısı. Emzirme süresi arttıkça, annenin meme kanseri, yumurtalık kanseri riski de azalıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ