Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Şok diyet uygulayanların normalleşme sürecinde hastalığa yakalanma riskleri artıyor - Haberler

        Her yıl bu zamanlarda plajlara hazırlık telaşı başlar ve geleneksel diyet sezonu açılırdı. Medyada kilo vermeye yönelik program ve yazı dizileri zamanıydı bu dönem. Oysa bu yaz durum çok farklı. Peki “Yeni normal” olarak adlandırılan bu süreçte zayıflama ile ilgili nelere dikkat etmeliyiz? Covid-19 sürecinde yapılan şok diyetler ve bilinçsiz kilo vermelerle kendimize her zamankinden daha fazla zarar veriyor olabilir miyiz? Bu süreçte daha güçlü ve enerjik olup kuvvetli bir bağışıklık sistemi elde etmenin yolları var mı? Uzman Diyetisyen Gizem Şeber Bozdoğan, bilimsel gerçeklerden yola çıkarak Covid-19 günlerinde bunun nasıl başarılacağını anlatıyor.

        KALORİ SINIRLARINA DİKKAT!

        Amerikan ordusu üzerinde yapılan uzun süreli araştırmaların sonuçlarına göre hızlı kilo kaybı ve düşük kalorili diyetler, bağışıklık sistemini zayıflatıyor ve viral enfeksiyonlara davetiye çıkartıyor. Bağışıklık sisteminin güçlü kalması için kadınların günde 1200, erkeklerin ise 1500 kalorinin altında diyet uygulamaması gerekiyor. 3 ayda vücut ağırlığının yüzde 10’undan fazlasını kaybeden kişilerin enfeksiyon geçirme riski artıyor ve bağışıklık hücre sayısında azalma gözleniyor.

        HAFTADA 0.5-1 KİLONUN ÜZERİNDE AĞIRLIK KAYBEDİYORSANIZ

        Gizem Şeber Bozdoğan, “Covid-19 pandemisinin kısa bir depar koşusu olduğu sanılmamalı. Hepimiz maraton koşuyoruz. Bu nedenle sağlığımızı koruyup geliştirerek bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak zorundayız. Haziran ayında yeni normallerimizle topluma karışmaya başladığımızda, başta sosyal mesafe ve hijyen olmak üzere, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve uyku gibi unsurlar bizi hastalıktan ve ikinci dalgadan koruyor olacak” diyerek devam ediyor; “Evde olmayı hızlı şekilde zayıflamak olarak algılayanlar, haftada 0.5 -1 kg’ın üzerinde ağırlık kaybedenler bu normalleşme sürecinde hastalığa yakalanma riski daha yüksek olanlar olacak. Bu noktada şu da unutulmamalı. Covid-19’a her koşulda yakalanma riskiyle karşı karşıyayız. Ancak hastalığı ne sürede ve hangi şiddette atlatacağımız bağışıklık sistemimizin gücü ile ilintili. Sağlıklı beslenen ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olanlar eğer kronik bir hastalığa sahip değillerse hastalığa yakalanmamak veya hafif atlatmak konularında çok daha şanslı olacaklar.”

        EN ÖNEMLİ RİSK DOYMUŞ YAĞ TÜKETİMİ

        Gizem Şeber Bozdoğan, Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Ofisi’nin açıklamalarında süreç açısından en dikkat çeken beslenme önerisinin doymuş yağdan kaçınılması olduğunu söylüyor. Çünkü Covid-19 vücuda girdikten sonra bağışıklık sistemimiz, “sitokin” adı verilen maddelerin üretimini sağlıyor. Sitokinlerin fazla üretilmesi hastalığın ağır seyrine ve akciğer sorunlarında artışa neden oluyor. Bu nedenle hastalığı daha ağır geçirenlerde bunun nedeninin doymuş yağların fazla tüketilmesi olduğunun bilinmesi gerekiyor. Bu dönemde katı yağlardan uzak durmak, zeytinyağı, fındık yağı, avokado gibi bitkisel kökenli sağlıklı yağlara ve bu yağları içeren gıdalara yönelmek gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Ofisi, tüketim miktarında dikkat edilmesi gereken yağları şöyle sıralıyor; etlerin görünür yağları, tereyağı, Hindistan cevizi yağı ve ghee olarak bilinen sadeyağ. Bunun dışında; salam, sosis gibi işlenmiş etlerden ve trans yağ içeren paket gıdalardan da uzak durulması gerektiğine dikkat çekiliyor.

        GÖZDE DİYET AKDENİZ TİPİ BESLENME

        Yeni normalin gözde diyetinin Akdeniz tipi beslenme olacağı belirtiliyor. Sebze, meyve ve balığın bol bulunduğu bu beslenme tarzında tam tahıllı ürünler ve zeytinyağı yer alıyor. Bağışıklık sistemi için ihtiyaç duyulan tüm besinlerin bu diyette yer aldığı belirtiliyor. Sadece hayvansal kaynaklı yiyeceklerden oluşan ketojenik diyetler ve yüksek protein içeren diğer diyetlerin ise kendisini sevip sağlığına dikkat eden kişilerin tercihleri olmayacağı, bunun nedeninin, bu diyetlerin hem bazı vitaminlerden fakir hem de yüksek miktarda doymuş yağ içermesi olduğuna dikkat çekiliyor.

        OBEZLER COVİD-19 SÜRECİNİ DAHA AĞIR ATLATIYOR

        Gizem Şeber Bozdoğan, Covid-19’a yakalananların istatistikleri incelendiğinde, obez kişilerin viral enfeksiyonlara daha duyarlı olduğunun ortaya çıktığını söylüyor ve bu kişilerin Covid-19 sürecini daha ağır atlattıklarına dikkat çekiyor. Önceki salgın hastalıklar incelendiğinde ise sonuçlar, obez kişilerde aşılama başarısının daha düşük olabileceğine işaret ediyor. Bu nedenlerle evde olunan bu süreçte, düşük kalorili diyetler ile bağışıklık sistemini hırpalamak kadar, kişinin kilo alması da riskli görünüyor. Her besin grubunun içinde bulunduğu bir beslenme planı ve günde 30-45 dakikalık egzersiz ise ideal kiloya ulaşmak için en doğru yol olarak görülüyor.

        AŞIRI EGZERSİZ DE RİSK FAKTÖRÜ

        Bu dönemde hç egzersiz yapmayan kişilerin birden yoğun egzersizler yapmaya başlamasının (özellikle egzersizin ilk iki haftasında) solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskini artırdığına dikkat çekiliyor. Bu nedenle evde kaldığımız ve yeni normallerle dışarı çıkmaya başladığımızda alışIK olunmayan egzersiz çeşitlerine yüklenmek çok doğru bulunmuyor.

        ÇALIŞTIĞINIZ UZMANI TANIYIN!

        Uzman Diyetisyen Gizem Şeber Bozdoğan son olarak, “Her şeyin online olarak sürdüğü şu günlerde, sağlığı ve beslenmesi ile ilgili uzaktan danışmanlık almak isteyen kişilere önerim, çalışmayı düşündükleri uzmanın kimliğini ve aldığı eğitimi detaylı araştırmalarıdır. Diğer bir önerim de, uygulayacakları beslenme programlarının kalorilerini ve içeriklerini sorgulamaları, çalışacakları uzmanlara bu konu ile ilgili soru sormaları, her şeyi oluruna bırakmamalarıdır” diyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ