Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Zirvesi'nde açıklamalarda bulunuyor

        Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu.

        Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

        "Suriye ile Kuzey Afrika'da vesayet savaşları haline dönüştürülen terörizm uluslararası güvenlik iklime onarılamaz zararlar veriyor. Terör örgütlerinin faaliyet alanları teknolojik gelişmelerle kötüleşen sosyo ekonomik şartlarla adeta salgın gibi geniş coğrafyalara yansıyor.

        Dünyanın hangi köşesinde yaşarsak yaşayalım iklim değişikliği ve buna bağlı doğal afetler artık günlük hayatımızın gerçeği haline gelmiştir. Türkiye 6 Şubat 2023 sabahı gerek büyüklüğü, etkilediği alan itibariyle sayın genel sekreterin ifadesiyle yüzyılın en büyük doğal afetiyle karşı karşıya kaldı. BM dahil uluslararası toplumun yardım çağrımıza verdiği çabalar ve cömert desteği unutmamız mümkün değildir.

        REKLAM

        50 binden fazla insanı kaybettiği, şehirlerin adeta yerle yeksan olduğu kara günde gösterilen bu dostluk bizler için teselli kaynağıdır. Dünyanın 100'ü aşkın ülkesinden yardım çağrısına destek veren tüm dostlarımıza ülkem adına teşekkür ediyorum.

        "TÜRKİYE LİBYA'NIN, FAS'IN YANINDADIR"

        Birkaç gün önce güçlü tarihi bağlarımızın bulunduğu Libya, fırtına ve selin yol açtığı ağır yıkımlara ve can kayıplarına maruz kaldı. Felaketin ardından Türkiye olarak 10 bini aşkın insanın hayatını kaybettiği, binlerce kişiden haber alınamadığı Libya'ya yardım için harekete geçtik. 3 gemi ve 3 uçakla 567 personel ve yüzlerce araçla binlerce ton iaşe, barınma, sıhhi malzemelerden oluşan yardımları bu ülkeye gönderdik.

        Dünyanın neresinde bir mağdur, mazlum varsa yanında yer alan bir ülke olarak Libyalı kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Dost ve kardeş ülkelerinin de Libya halkına yardım için seferber olacağına inanıyorum. Şiddetli bir depremle sarsılan Faslı kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi buradan iletiyorum.

        Genel kurulun bu yılki temasının Türkiye'nin hedefleri ile birebir örtüştüğünü görmekten memnuniyet duyuyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz bu örtüşmenin en somut ifadesidir. Küresel adaletsizlikleri ortadan kaldıran, ekonomik eşitsizliklerin üstüne giden barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten, insanlığı kucaklayıcı velhasıl tüm insanlığın hayrına uluslararası sistemin tesisi çağrımız giderek, daha çok yankı buluyor.

        Genel sekreterin yaptığı 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan kurumların bugünün dünyasını yansıtmadığı tespitine katılıyoruz. Bu tespit bizim 'Dünya 5'ten büyüktür' çağrımızı tescil ediyor. Kıbrıs'ta yaşanan son hadiseleri, içi boşalmış adalet ve güven telkin etmeyen kurumsal yapının bir tezahürü olarak değerlendiriyoruz.

        "UKRAYNA VE RUSYA'YI MASADA TUTMAYA GAYRET EDİYORUZ"

        Barış için yeni gündem oluşturulması çağrısına önem veriyoruz. Bu anlayışla Rusya Ukrayna savaşının başından beri savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz teziyle Rus ve Ukraynalı dostlarımızı masada tutmaya gayret ediyoruz. Savaşın Ukrayna'nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü ile savaşın sona erdirme çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz.

        Dünya piyasalarına 33 milyon ton tahıl ürünü sevk edilmesini sağlayarak küresel açlık krizi tehlikesinin önüne geçtik. Şahsi gayretlerimiz neticesinde girişim üç kez uzatıldı. Ancak girişimin 17 Temmuz itibariyle çıkmaza girmesi dünyayı yeni bir krizle yüz yüze bıraktı. Öncelikle 1 milyon tahılın Afrika ülkelerine sevkine öngören planı bu bakımdan önemsiyoruz. Amacımız çevremizdeki çatışma ve ihtilaflar karşısında dünya barış ve refahına en büyük katkıları sunmaktır.

        Artık 13. yılına giren Suriye'deki insani trajedi köken ve inanç fark etmeksizin bölgedeki herkesin hayat şartlarını daha da zorlaştırıyor. Suriye'yi tehdit eden gelişmelere karşı ilkeli, yapıcı, adil tutum ortaya koyan yegane ülke konumundayız. Güneyimizdeki krizin halkın meşru beklentilerini karşılayacak kapsamlı, kalıcı, sürdürülebilir çözümle giderek daha önemli hale geliyor.

        Ülkemizde 14 milyon insanımızı etkileyen 6 Şubat depremlerinin yıkıcı etkisi Suriye'de de kendini göstermiştir. Kuzey Batı Suriye'de zaten sıkıntılı olan insani durum daha da kötüleşmiştir. BM'nin bölgedeki sınır ötesi insani yardım operasyonunun kesintiye uğraması talihsiz gelişmedir. Türkiye olarak Suriye'nin kuzeyinde zor şartlarda hayat mücadelesi veren 4 milyonu aşkın insanı elbette kaderine terk etmeyeceğiz.

        İnşaatlar tamamlandıkça sığınmacıların buralara geri dönüşü hızlanacaktır. Suriye'nin toprak bütünlüğü, siyasi birliğine en büyük tehdit, bu ülkenin üzerinde hesabı olan güçlerin güdümündeki terör örgütüne veren destektir. PKK, YPG terör örgütlerinin cenderesinde bunalan Suriye halkı isyan noktasına gelmiştir.

        Bir diğer komşumuz Irak'ta karşı karşıya olduğu iç ve dış sınamaları aşmak için samimi çaba içindedir. Irak'ın siyasi birliğini tahkim eden anlayışla hareket ediyoruz. Bölge ülkeleri olarak hayata geçireceğimiz kalkınma yolu projesiyle inşallah bölgesel entegrasyonu daha da güçlendireceğiz.

        Bölgede her başları sıkıştığında DEAŞ bahanesine sarılanların oyunları artık ifşa olmuştur. DEAŞ'la en büyük mücadeleyi vermiş ve en büyük kayıpları yaşatmış bir ülke lideri olarak açık konuşmak istiyorum; Suriye ve Irak başta olmak üzere Ortadoğu, Kuzey Afrika'da siyasi ve ekonomik çıkarları için DEAŞ ve benzeri örgütleri paravan örgütlerin riyakarlıklarından bıktık ve usandık.

        "KURUMLARI YENİDEN YAPILANDIRMALIYIZ"

        Bu bölgedeki asıl tehdit vekalet savaşlarının aracı olarak kullanılmak üzere beslenen, palazlandırılan terör örgütleri, paramiliter gruplar, paralı askerlerdir.

        Karşımızdaki bu gerçeğe rağmen sırf kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için terör örgütleriyle çalışmaya devam eden ülkelerin terörden şikayet etmeye hakkı yoktur. Böyle bir dünyada ister çatışma bölgesinin hemen yanında ister çok uzakta karada yaşasın hiç kimse güvende değildir. BM'nin öncülüğünde dünyanın güvenliğini, huzurunu, refahını sağlamakla görevli kurumları hızla, yeniden yapılandırmalıyız.

        Dünyadaki tüm kökenleri, inançları, kültürleri temsil yeteneğine sahip küresel yönetim mimarisi inşa etmeliyiz. Tüm kalbimizle bir kez daha diyoruz ki, dünya 5'ten büyüktür, daha adil bir dünya büyüktür.

        Doğu Akdeniz'in barış, refah ve istikrarın egemen olduğu coğrafyaya dönüşmesi tüm tarafların hak ve hukuka saygı göstermesiyle mümkündür. Bizim kimsenin hakkında gözümüz yoktur, kimsenin haklarımızda söz sahibi olmasına müsaade etmiyoruz. Kıbrıs Türk tarafı acil, kalıcı, sürdürebilir çözüm bulunması için daima samimi gayret göstermiştir. Bu çözümün Federasyon modeli temelinde gerçekleşmeyeceği herkesin kabul ettiği gerçektir.

        "MISIR'LA İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİRECEĞİZ"

        Uluslararası toplumun bu ülkenin bağımsızlığını tanımaya ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyoruz. Adadaki BM Barış Gücü'nden tarafsızlığa titizlikle riayet etmesini bekliyoruz.

        Köklü tarihi, gönül bağlarına sahip bulunduğumuz Yemen'deki durum bizi derinden yaralamaktadır. Bu sorunun en kısa sürede Yemen'in milli birliği, toprak bütünlüğü içerisinde çözüme kavuşturulması en büyük temennimizdir. Mısır'la yeni dönemde işbirliklerimizi karşılıklı fayda temelinde ilerletmekte kararlıyız.

        Filistin halkını ve devletini uluslararası hukuk temelinde meşru haklarına kavuşması yolunda verdikleri mücadelede desteklemeyi sürdüreceğiz. 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devleti hayata geçirilmeden İsrail'in aradığı huzuru ve güveni bulabilmesi zordur.

        Kudüs'ün Harem-i Şerif'in konumuna saygı gösterilmesinin takipçisi olacağız. Balkanlarla siyasi, ekonomik, insani bağlarımız var. İstikrarın sağlanması, anlaşmazlıkların diyalog yoluyla çözülmesi için platformlarda yoğun çaba gösteriyoruz. Kosova ve Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için yürütülen süreçleri aktif şekilde destekliyoruz.

        AB'den beklentimiz yükümlülüklerini süratle yerine getirmeye başlamasıdır. Özellikle ikircikli tavırların artık son bulması gerekiyor. Latin Amerika ve Karayipler coğrafyası dostluk bağlarımızın her geçen gün kuvvetlendiği bir diğer bölgedir. Önümüzdeki dönemde Türkiye-Latin Amerika ve Karayipler ortaklık politikasına dönüştürmeyi düşünüyoruz.

        Afrika'nın sorunlarına, Afrikalı çözümler bulma iradesiyle başlayan süreç dünyanın en önemli kalkınma projelerinden biri haline dönüşmüştür Kıtayla dostluk bağlarımızı, stratejik ortaklıkla taçlandırdık. Afrika Birliği'nin G-20 üyeliğini memnuniyetle karşıladık. Sayel bölgesinin siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik sınamalarıyla yüzleştiği gerçektir. Nijer'in en kısa zamanda anayasal düzene, demokratik yönetime kavuşmasını ümit ediyoruz.

        "ERMENİSTAN SÖZLERİNİ YERİNE GETİRMİYOR"

        Nijer'e yapılacak herhangi askeri müdahalenin bölgenin tamamını daha derin istikrarsızlığa sürükleme riski vardır. Ata yurdumuz olan Asya ile ilişkilerimizi karşılıklı yarar ve ortaklıklar temelinde daha da ileri taşıyacağız.

        Ermenistan'la iyi komşuluk ilişkilerini ve tam normalleşmeyi hedefleyen bir süreç başlattık. Azerbaycan ve Ermenistan arasında görüşme sürecini başından beri destekledik. Ermenistan'ın tarihi fırsatı yeterince değerlendiremediğini görüyoruz. Ermenistan'ın verdiği sözleri yerine getirmediğini görüyoruz. Karabağ Azerbaycan toprağıdır. Bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilmeyecektir. Ermeniler dahil herkesin Azerbaycan topraklarında barış içinde yaşaması öncelikli hedefimiz olmalıdır.

        Ermenistan’ın başta Zengezur Koridoru’nun açılması olmak üzere, verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz.

        Tek millet iki devlet şiarıyla hareket edeceğimiz Azerbaycan toprak bütünlüğü yolunda atılan adımları destekliyoruz. Orta Asya ülkeleriyle işbirliğini güçlendiriyoruz. Türk devletleri teşkilatının daha etkin aktör haline dönüşmesinden memnuniyet duyuyoruz. Zor günler yaşayan Afgan halkının siyasi saiklerden bağımsız olarak çok ciddi yardıma ve desteğe ihtiyacı vardır.

        Kapsayıcı bir yönetime dönüşmesi Afganistan'ın önünü açacak ve uluslararası alanda olumlu karşılık bulacaktır. Bir başka adım da Keşmir'de ihtiyaç duyulan adil ve kalıcı barışın Hindistan ve Pakistan arasında diyalog ve işbirliği yolunda tesisi olacaktır.

        Güçlü tarihi ve insani bağlarımızın olduğu Uygur Türklerinin hak ve özgürlüklerin korunmasıyla ilgili hassasiyetlerimizi gündemde tutmayı sürdüreceğiz. Roinga müslümanlarına ilk günden itibaren yardım elini uzatmış ülkeyiz. Roingaların anavatanlarına güvenli ve onurlu dönüşleri sağlanana kadar desteğimiz devam edecektir.

        Türkiye son 20 yıldır enerji alanında gerçekleştiği yatırımlar sayesinde önemli mesafe kat etti. Çalışmalarımızı enerjiyi çatışma unsuru olmaktan çıkarmakta yoğunlaştık. Doğu Akdeniz'den Hazar havzasına, Karadeniz'den Balkanlara kadar enerji alanında işbirliğini ön plana çıkarmak için mücadele ediyoruz.

        Teknolojik yenilikler, küresel ve bölgesel sınamaları çözmemiz için fırsat olarak değerlendirilmeli, rekabet gücünü artıracak koz olarak görülmemektedir. 2030'da Sıfır Açlık sloganından maalesef giderek uzaklaşıyoruz. Biz açlığı 21 yüzyılda hala çözüme kavuşturulamamış bir sorun olarak kabul etmekte zorlanıyoruz.

        735 milyon kişinin açlıkla boğuşmasının hiçbir izahı olamaz. Uzaya turistik yolculuk için 100 milyonlarca dolar harcanırken Afrika'dan Asya'ya milyonlarca insan bir lokma yiyecek bulamıyorsa hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz. Tüm ülkeleri güçlü irade sergilemeye davet ediyoruz.

        İklim değişikliğine bağlı küresel sıcaklık artışının 1,5 santigrat dereceyle sınırlı tutulabilmesi giderek zorlaşıyor. Kalkınmakta olan ülkenin çabaları finansal olarak desteklenmelidir. Su ve toprak kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına yönelik doğru politikalar uygulamalıyız. Çocuklarımıza kirlilğe boğulmuş bir dünyayı miras bırakamayız.

        Bu anlayışla eşim Emine Erdoğan'ın himayesinde ülkemizde başlattığımız Sıfır Atık'ın BM'de kabul edilen kararla küresel boyuta taşıdık. Dün iyi niyet beyanını imzaladık. Sıfır Atık hedeflerimizin iklim değişikliği ile mücadeleye önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.

        Buradan tüm ülkeleri Sıfır Atık'a destek vermeye davet ediyorum. Bir virüs gibi yayılan ırkçılık, yabancı karşıtlığı, İslam karşıtlığı tahammül edilemeyecek dereceye ulaşmıştır. Dünyanın dört bir köşesinde sızlatmadık vicdan bırakmıyor. Pekçok ülkede popülist siyasetçiler bu tehlikeli akımları teşvik ederek ateşle oynamayı sürdürüyor. Avrupa'da Kuranı Kerim'e karşı menfur saldırıları eylemleri teşvik eden zihniyet kendi eliyle kendi geleceğini karartmaktadır.

        Türkiye olarak İslam düşmanlığı ile mücadeleyi desteklemeyi devam edeceğiz. Kutsallara saldırıyı kabullenmeyen tüm dostlarımızı mücadeleye omuz vermeye davet ediyorum.

        Tüm bu meydan okumalarla mücadele ortak sorumluluğumuzdur. Son dönemde insanı insan yapan kadim değerler çok ağır saldırı altındadır. Doğrudan insanı, fıtratını, geleceğini, sosyal bünyeyi tehdit eden bu saldırıların temelinde aile vardır. Aileye ve aile müessesesine sahip çıkmak insanlığın istikbaline sahip çıkmak demektir.

        Bu sene 100. yılını kutlayan Türkiye Cumhuriyeti olarak herkes için barış, refah, güvenlik yönünde tüm insanlık yararına adım atmayı sürdüreceğiz. BM çalışmalarının küresel işbirliği ve dayanışma ruhunu güçlendirmesini temenni ediyorum.

        Ayrıca Ermenistan Azerbaycan arasındaki son olumsuz gelişmeyi de kesinlikle kınıyorum ve bölgedeki gelişmelerin süratle sona ermesini temenni ediyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla."

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ