Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam TÜSİAD'dan faiz açıklaması! - İş-Yaşam Haberleri

        Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısı bu yıl pandemi önlemleri gereği online olarak düzenlendi.

        Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, faiz indirimi konusunda açıklamalarda bulundu.

        Faiz indiriminin enflasyon düştükten sonra gündeme gelmesi gerektiğini vurgulayan Özilhan, "Faizleri bir müddet düşüremeyeceğiz. Para politikası öngörülebilir şekilde uygulansaydı işimiz daha kolay olurdu" dedi. Enflasyonla mücadelenin kolay olmadığını da söyleyen Özilhan, "İş dünyası yüksek enflasyon ve TL'nin eriyen değerinden şikayetçi. Bu dönemde çiftçilik yapmak kumar oyununa dönüştü" diye konuştu.

        Özilhan, "Esnaf, KOBİ’ler ve iş dünyasının diğer mensupları yüksek enflasyon, TL’nin eriyen değeri ve tüm bunların sonucu olan yüksek faizlerden dertli. Yüklü kredi borçlarının geri ödenme zorlukları iş insanlarını düşündürüyor. Para politikası enflasyonla mücadele hedefi doğrultusunda öngörülebilir biçimde uygulanabilmiş olsaydı TL’nin değerini korumak, enflasyonu ve faiz oranlarını daha düşük tutmak mümkün olabilirdi. TL’nin değeri ve enflasyon küresel gelişmelerden etkileniyor. Enflasyonla mücadele için para politikasında sıkılığa bir süre daha devam etmemizi gerekebilir" diye konuştu.

        'TL'NİN DEĞERİNDE YÜKSELME UMUDU VAR'

        Özilhan, yüksek dolaylı vergilerin hayat pahalılığına sebep olduğunu belirterek, "Aşırı yüksek vergiler, satın alma gücünü düşürdüğü gibi kaçakçılığı, taklitçiliği ve sahteciliği de besliyor. Dış politikadaki gelişmeler de fon girişini ve dolayısıyla TL’nin değerini etkiliyor. Dış politikamızın uzun vadeli ve istikrarlı bir çizgiye oturması ve liberal küresel sistem yönünde seyretmesi risk primini düşürerek faiz-kur kapanına düşmemizi engelleyebilir. Bu sayede TL’nin değerinde önümüzdeki aylarda yükselme ve enflasyonda bir miktar gevşeme umudumuz olduğunu düşünüyoruz" görüşünü paylaştı.

        REKLAM

        Özilhan, "GSYİH verilerine göre gayet iyi büyüyoruz. Türkiye pandemi karşısında izlenen parasal genişleme ve kredi genişlemesi sayesinde 2020’de ve bu senenin ilk çeyreğinde iyi bir büyüme performansı gösterdi. Ama bu büyüme istihdam yaratmıyor. Nisan ayı itibarıyla evine ekmek götürebilenlerin sayısı üç sene öncesine göre 750 bin azalmış. Üstelik bu performansı devam ettirebileceğimiz konusunda bile kaygılarımız var" dedi.

        'İHRACAT POTANSİYELİMİZİ KULLANAMIYORUZ'

        Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuşan TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski de, dünya ekonomisinde pandemi döneminde ve sonrasında büyük parasal ve mali genişlemelere tanık olunduğunu kaydederek, "ABD Merkez Bankası FED de dün para politikasındaki değişim sürecine dair ilk sinyali verdi. Dünkü FED kararı, global para politikasında adımlar tersine döndüğünde, TL’nin en ufak bir küresel oynaklıkta ne denli korunaksız olduğunu bir kez daha net şekilde gösteriyor" dedi.

        Pandemi döneminde Batı’da para ve harcama musluklarının sonuna kadar açılmasının Türkiye'ye ihracatı artırma şansı verdiğini belirten Kaslowski, "Ancak son yıllarda üretim kapasitesi yatırımlarımız gerekli seviyelerin altında gerçekleşti. Bu nedenle bugün ihracat potansiyelimizi tam anlamıyla kullanamıyoruz. Dengeli ve istikrarlı bir ekonomik ortam sağlanabilir ise, bu yatırım açığını hızla kapatarak daha fazla ihracat yapabiliriz" diye konuştu.

        'EKONOMİNİN EN BÜYÜK SORUNU KURUMSUZLAŞMA'

        Kaslowski, Türkiye ekonomisinin bugün karşı karşıya olduğu en kritik sorununun kurumsuzlaşma olduğunu da vurgulayarak, "Kurumlarımızın zayıflaması, karar verme ve uygulama süreçlerinde uzun vadeli, öngörülebilir, bilimsel plan ve aksiyonların yerini kısa vadeli karar ve uygulamaların alması, istişare mekanizmasının yeterince çalıştırılmaması gibi sorunlarımız var" görüşünü paylaştı.

        Resmi verilerdeki enflasyon ile hissedilen enflasyon arasında fark olduğunu da bildiren Kaslowski, "Hissettiğimiz, aslında şiddetli seviyedeki refah kaybı. Enflasyon beklentilerinin yönetilemeyişi, Merkez Bankası politikalarının öngörülebilirliğinin kalmayışı ve enflasyonu düşürme hedefinde ülkece tam mutabakata varamamış olmamız, fiyat istikrarına ulaşmamızı zorlaştırıyor. Gün sonunda, ülke olarak refah kaybımız hızlanarak sürüyor" dedi.

        Kaslowski, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın sanayi ve hizmetler için sonuçlar doğuracağını da belirtti.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ