Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaraları sarılmaya devam ederken, yıkılan binalarla ilgili sorumluların alacağı cezalar merak konusu olurken gözler özellikle müteahhitlere çevrildi. Habertürk TV'ye konuşan Avukat Dr. Rezan Epözdemir, yargılanma ihtimali olan suçlar ve alacakları cezalara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Read more!

Dr. Rezan Epözdemir, "Müteahhitler, eğer 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten' yargılanırlarsa en fazla, maksimum 22 yılla yargılanacaklar. Yatarı da 11 yıl + 1 yıl da denetim serbestlik; sonuçta 10 yıl. Enkazda ister 1 kişi ölmüş olsun, ister 100 kişi ölmüş olsun 'olası kastla adam öldürme'den yargılanırlarsa ölen her bir kişi için 25 yılla yargılanacaklar" dedi.

Prof. Dr. Adem Sözüer, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer Habertük'te soruları yanıtladı.

"ÖZERK BİR KURUMA İHTİYACIMIZ VAR"

Prof. Sözüer şöyle konuştu:

İdarelerin, genel yönetimlerin kontrol ve denetimlerde elbette ki hatalar söz konusu. Bir taraftan deliller toplansın, soruşturma ve kovuşturmalar sürsün ama mutlaka zararların giderilmesi gündeme bir an önce gelsin. Bu faylar dahil olmak üzere Türkiye'de yapılacak şey 2018 yönetmeliğini uygulamak, alelacele yapılaşmaya gitmeden zeminlerle ilgili gerekli araştırmayı yapmak. Türkiye'de yeni deprem yönetmeliğine ihtiyaç yok, biz hiçbirisini uygulamadık. Uzmanlar hepsini biliyor. Asıl bu bilgilerin değerlendirilmemesi, yasaların uygulanmaması. Herkes nasıl milyonlarca kaçak yapıyı biliyorsa, bunları da biliyor.

Bütünleşik plan içerisinde acele etmeden yeni binalar değil yeni şehirler yapılması söz konusu. Bunun için özerk bir kurum öneriyorum, yaraları sarma kurumu da diyebiliriz buna. STK'lar da bağışlarıyla, yardımların nasıl ulaştırılacağı, bütün aksaklıkları araştıracak, öneride bulunacak bizim bir özerk kuruma ihtiyacımız var. Hala benim belediyem, senin belediyen, benim bürokratım, senin bürokratın, senin STK'an, benim STK'am diyoruz. Biz hala ifade özgürlüğü nasıl kısıtlansın bunlarla uğraşıyoruz. Bizim yapmamız gereken mevcut kuralları doğru ve etkin şekilde uygulamaktı. Biz Türkiye'de doğan birlik havasını berhava etmeyelim. Toplumu başka yıkımları meydana getiren, bir STK yardım topluyor, onun üzerinde spekülasyon yaratılıyor. Bir belediye yardım yapıyor, engelleniyor. Bu tür ayrımcılıktan vazgeçmemiz lazım. Ne olursa olsun Kızılay'ın ayı, hilali görünürdü. O göründüğü zaman her şey yolundaydı. Hükümetlere karşı özerk olabilecek bizim öyle kurumlara ihtiyacımız var. Bir an önce başlamamız gereken şey, insanlarımızın adliye koridorlarına gitmeden zararlarını tanzim etmektir. İnsanlar adliye koridorlarında yıllarını geçirmesinler, mağduriyetler yaşamasınlar. TBMM öyle anlarda her an görev başında olmalı. Bu ihtiyaç duyulan kanunları çıkarmalı. Kısmi OHAL ilan ettik ama, onu ilan etmeseydik bile mevcut yasalarla şu anda yapabileceklerimizi yapıyorduk.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ