ABD konsolosluk çalışanı Metin Topuz'un tutukluluğunun devamına karar verildi
FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yönelik soruşturmalar kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan firari savcı Zekeriya Öz ve bazı polis müdürleri ile irtibatlı olduğu ve casusluk yaptığı iddiasıyla yargılanan ABD İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un tutukluluğunun devamına karar verildi. Duruşma 28 Haziran'a ertelendi.
Firari savcı Zekeriya Öz ve bazı polis müdürleriyle irtibatı olduğu öne sürülen ve “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, devletin gizli kalması gereken bilgileri casusluk amacıyla temin etmek suçlarından” yargılanan ABD İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’un tahliye talebi reddedildi. Topuz, “Ben hiçbir suç işlemedim. Masumum tahliye mi istiyorum” dedi.
Habertürk muhabiri Serdar Kulaksız’ın haberine göre, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 18 yıldan 29 yıla kadar hapis istenen tutuklu sanık Metin Topuz getirildi. Duruşmaya Topuz’un aile ve ABD İstanbul Başkonsolosu Jennifer L. Davis ve ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde Maslahatgüzarlık görevi yapan Jeffrey M. Hovenier ile yabancı gazetecileri izledi.
EMNİYETTEN CEVAP GELDİ
Duruşmada mahkeme heyeti, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden o dönem ABD’ye yapılan ziyaretlerle ilgili sorulan soruya cevap verildiğini belirtti. Yazıda, o dönem ABD’ye giden polislerin gidişleriyle ilgili bilgi verilerek dönüşte hazırlanmış bir rapora rastlanmadığı belirtildi. Mahkeme, cevabi yazının sonunda “Metin Topuz’un FETÖ soruşturmasından kendisini soyutlamaya çalıştığı düşünülmektedir” şeklinde bir ibare olduğunu da belitti.
BENİM KONTROLÜMDE OLAN BİR ŞEY DEĞİL
Bunun üzerine söz alan Metin Topuz, “Rapor yazıp yazmadıklarını kontrol edemem, Ben refakat ettim. Rapor yazmaları benim kontrolümde olan bir şey değil” diyerek cevap verdi. Sanık avukatları da emniyetin böyle bir görüş belirtmesinin doğru olmadığını belirterek bunu kabul etmediklerini söyledi.
KOMŞUSU ÖYLE BİR SÖZ DUYMADIM
Duruşmada iki tanık dinlendi. Metin Topuz’un komşusu olan P.Ş., “Metin Topuz’un evinde yapılan aramada hazır bulundum. Ne olduğunu da bilmiyordum. Arama işlemi sonuna kadar bulundum. Sanığın “Ben neden alındığımı biliyorum. 17-25 Aralık öncesi emniyetle irtibatım vardı” şeklinde bir söz söylediğini duymadım” dedi.
MARANGOZ TANIK OLARAK DİNLENDİ
Dinlenen ikinci tanık M. Ö. ise sanığı tanıdığını belirterek “Marangozum. Marangozluk işlerini yaptım. Karamürsel’deki yazlığına, İstanbul’daki evine ve annesinin evinin işlerini yaptım. Görüşmelerimiz iş gereğiydi ve bayramlarda, kandillerde mesajlaşıyorduk” dedi. Mahkeme başkanının, sizin hakkınızda FETÖ ile ilgili dava açıldı mı şeklindeki soruya ise tanık M.Ö. bana ait olan ancak benim yakınımın kullandığı telefonda ByLock kullanılmış. 10 ay tutuklu kaldım” dedi.
SUÇSUZUM TAHLİYEMİ İSTİYORUM
Mahkeme tarafından söz verilen Metin Topuz, 4 oturumdur. Kendimi ifade etmeye çalıştım. Ben hiçbir suç işlemedim. Bütün bu bahsi geçen devletin o dönem üst makamları ile olan irtibatım DEA’daki tercümanlık görevimle ilgilidir. Suç işlemedim. Masumun. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Topuz’un ifade verirken ağladığı gözlendi.
20 AYDIR TUTUKLU
Sanık avukatları da müvekkillerinin 20 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek tutuklamanın bir tedbir olduğunu cezaya dönüşmemesi gerektiğini söyledi. Müvekkillerin adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesine karar verilmesini talep ettiler.
Mahkeme heyeti, verdiği kısa bir aradan sonra Metin Topuz’un tahliye talebinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.
BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde Maslahatgüzarlık görevi yapan Jeffrey M. Hovenier davanın ardından adliye önünde basın açıklaması yaptı. Hovenier, “ABD Hükümetinin bu davaya nasıl baktığını anlatacağım. Daha önce söylediğimizi tekrarlamak istiyorum. Metin Topuz'un bir suç işlediğine dair herhangi inanılır bir delil göremedik. Bu konunun çabuk, şeffaf ve adil çözümüne dair çağrımızı yineliyoruz Türk yetkililerinden" dedi.
