Alain Delon neden ötanazi istiyor?
Alain Delon, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada ötanazi istediğini söyledi. Yıllarca dünyanın en yakışıklı erkeği olarak nitelendiren Delon, ergenlik yıllarında kasaplık, hamallık, garsonluk ve tezgâhtarlık yaptıktan sonra orduya yazılarak Fransa - Vietnam Savaşı'na katıldı. Savaştan sonra disiplinsiz davranışları nedeniyle 11 ay askeri hapishanede tutuklu kalan Alain Delon, tahliye olduktan sonra ordudan atıldı. Hemen sonrasında Brigitte Auber'in kavalyesi olarak gittiği Cannes Film Festivali'nde keşfedilerek oyunculuğa başladı
Alain Delon…
Çocukluk dönemimde mahallemizdeki genç kızların ağzından düşürmediği biriydi.
Mahallenin çocuklarına "Büyüyünce inşallah Alain Delon gibi olursun" derlerdi.
Ergenlik zamanlarımızda saçlarımıza onun gibi briyantin sürerdik. Saçlarımızı onun gibi tarar, onun gibi bakmaya çabalardık.
Berber dükkânlarının vitrinlerinde Alain Delon'un fotoğrafları olurdu. O berber dükkânlarının iç duvarlarından birinde çıplak kadın fotoğraflarının olduğu bir takvim asılı dururdu. Aynanın üzeri ise vitrinde olduğu gibi yine Delon'un fotoğraflarıyla donatılırdı.
Mersin'deki Sıdalı sineması, haftanın bir gününü Alain Delon filmlerine ayırırdı.
Doğal olarak izleyicilerin çoğu genç kızlardı.
Genç kızlara Alain Delon matinesi…
O Alain Delon, 2019'da felç geçirdi ve hafıza sorunları yaşamaya başladı. Delon, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak ötanazi hakkını kullanmak istediğini, bu konuda oğlu Anthony Delon'dan yardım istediğini açıkladı. 86 yaşındaki Delon, yaşlandığını ve sağlık durumunun artık eskisi gibi olmadığını belirtip ötanaziye başvurmaya karar verdiğini söyledi. Ünlü oyuncu, açıklamasında engelli bir yaşlı adam olmak ve hastalıklarla yaşamak istemediğini şöyle dile getirdi: Yaşlanmak berbat. Hiçbir şey yapamıyoruz. Görünüşümüzü ve görme duyumuzu kaybediyoruz. Ayağa kalkamıyor, ağrı hissediyoruz. Büyük bir eziyet."
86 yaşında da olsa bir insan neden ölmek ister?
Uzun yıllar boyunca dünyanın en yakışıklı erkeği olarak nitelendiren Alain Delon, gençlik günlerinin özlemi içinde her geçen gün daha mı fazla ızdırap yaşıyor?
Alain Delon, 2006'da aldığı daveti kabul ederek vatandaşları Gerard Depardieu ve Catherine Deneuve ile birlikte İstanbul Film Festivali’ne katılmak üzere ülkemize gelecekti. Depardieu ile Deneuve İstanbul'a gelirken Delon, son anda seyahatini iptal etti.
8 Kasım 1935'te Paris'in dış mahallelerinden biri olan Sceaux'ta dünyaya gelen Alain Fabien Maurice Marcel Delon, çocukluk yıllarında annesi Edith ile babası Fabien Delon'un boşanmasının etkisiyle hırçın bir kişiliğe sahip oldu.
Alain Delon, sorunlu bir kişiliğe sahip olması nedeniyle defalarca Roma Katolik yatılı okulundan uzaklaştırıldı. Roma Katolik okulunun yönetiminin baş edememesi üzerine rahiplik okuluna gönderilmek istense de Delon, bunu kabul etmedi. Zaten 14 yaşına geldiğinde okulu kendi isteğiyle bıraktı.
Üvey babası Paul Boulogne'nin kasap dükkânında çalışmaya başlayan Alain Delon, 18 yaşına bastığında orduya yazılarak Fransa - Vietnam Savaşı'na gönüllü olarak katıldı.
Savaşın 1954'te sona ermesi üzerine Fransa'ya dönen Alain Delon, profesyonel askerliğe devam etme kararı aldı.
Başlarda işler yolundaydı, askeri disiplinin etkisiyle hırçınlığından kurtulmuştu. Askerlikte kendini yeterince ifade edebiliyor, mutlu bir yaşam sürüyordu. Ne var ki ordudaki beşinci yılında hırçın kişiliği yeniden baş gösterince üstleriyle sorunlar yaşamaya başladı.
Bunun sonucunda askeri hapishanede 11 ay tutuklu kaldı. Tahliye olur olmaz da orduyla olan ilişiği kesildi.
Ordudan kovulduktan sonra Paris'e dönen Alain Delon, geçimini sağlamak için bir süre hamallık, garsonluk ve tezgâhtarlık yaptı. Delon, tezgâhtar olarak çalıştığı dönemde Brigitte Auber ile tanıştı.
Kendisinden 10 yaş büyük olan dönemin ünlü oyuncusu Brigitte Auber ile tanışması Alain Delon'un hayatının akışını değiştirdi. Auber'in kavalyesi olarak Cannes Film Festivali'ne katılan Alain Delon, yakışıklılığıyla dikkatini çektiği yetenek avcısı menajer David O. Sleznic'in salıklarıyla birkaç yetenek sınavına girdi. Başarısıyla şaşkınlığa uğrattığı Sleznic, "Bu adamda büyük gelecek var" diyerek Alain Delon'un menajerliğini üstlendi.
David O. Sleznic, Alain Delon'u uluslararası bir oyuncu haline getirmeyi, bunun için de işe Hollywood'dan başlamayı kafasına koydu. Bu amaçla da Delon'dan bir an önce İngilizce öğrenmesini istedi. Delon, bunun üzerine Paris'e döner dönmez kursa giderek İngilizce öğrenimi görmeye başladı.
Ne var ki Cannes Film Festivali sırasında tanıştığı dönemin ünlü yönetmeni Yves Allegret'in de Alain Delon hakkında planları vardı. Allegret, Delon'a işe Hollywood'dan başlamanın riskli olacağını, bu nedenle ilk filmlerini Fransa'da çekmesi gerektiğini söyledi.
David O. Sleznic'in değil, Yves Allegret'in tavsiyesine kulak asan Alain Delon, Fransa'da kalmaya karar verdi. 22 yaşındayken Allegret'in yönettiği 1957 yapımı "Quand la Femme s'en Mêle" ile kariyerine adım atan Delon, birkaç film sonrasında izleyicilerin üzerinde bıraktığı etkiyle dönemin ünlü Fransız oyuncuları Gerard Philipe, Jean Marais ve ABD’li oyuncu James Dean ile kıyaslanmaya başladı. Öyle ki şöhreti kısa sürede okyanusu aşıp Hollywood'a kadar uzandı.
Hollywood'dan aldığı tekliflere rağmen Fransa'da kalmaya, Fransız sinemasına hizmet etmeye karar veren Alain Delon, savaş sonrasında yeni bir yapılanma içindeki Fransız sinemasının gelişmesine ivme kazandırdı. Delon'u küresel şöhrete ulaştıran filmlerden biri de Jean Paul Belmondo ile başrolü paylaştığı 1970 yapımı 'Borsalino’ oldu.
1961'de tiyatro oyunculuğu da yapmaya başlayan Alain Delon, 1973'te Dalida ile 'Paroles Paroles' adlı şarkıda yaptığı düetle küresel şöhretini daha da pekiştirdi.
* 'Paroles Paroles'… Ülkemizde 'Palavra Palavra' adıyla Ajda Pekkan tarafından seslendirildi.
2012'de oyunculuğu bırakan Alain Delon 55 yıllık kariyeri boyunca romantik filmlerin yanı sıra aksiyon ve polisiye türünde de olmak üzere 85 filmde rol aldı.
Yakışıklılığıyla başladığı oyunculukta Fransız sinemasının simgelerinden biri haline gelen Alain Delon, yaşadığı aşklarla da her daim gündemin ilk sıralarında yer aldı.
Brigitte Auber
Alain Delon'un kariyerinin başlamasına vesile olan Fransız oyuncu Brigitte Auber, kariyerindeki film sayısı pek az olsa da her çalışmasıyla Fransız sinemasında derin izler bıraktı. Auber, son olarak 1998'de 'Demir Maskeli Adam'da rol aldı. 96 yaşındaki Brigitte Auber, yaşamını Paris'te sürdürüyor.
Dalida
Asıl adı Yolande Christina Gigliotti olan İtalyan Dalida, 'Elmas Plak' kazanan ilk şarkıcı olma unvanına sahip. Dalida, aynı zamanda kariyeri boyunca 55 altın plak kazandı.
Dalida, girdiği depresyondan çıkamayarak "Hayat benim için katlanılmaz. Özür dilerim" notu bırakarak 1987'de 54 yaşındayken yaşamına son verdi.
Alain Delon, bu konuda hayattaki tek pişmanlığının eski sevgilisini arayacak zamanı yaratmamak olduğunu söyledi.
Romy Schneider
Dünyanın en güzel kadınlarından biri olan Alman Romy Schneider ile Alain Delon arasındaki ilişki 1956'da birlikte rol aldıkları 'Christina' adlı filmin çekimleri esnasında başladı. Schneider, Delon'a kelimenin tam anlamıyla deli gibi âşıktı. Alain Delon'un hissettikleriyse Romy Schneider'in kendisine hissettiği ölçüde değildi. Delon, buna rağmen birlikteliklerinden haz alıyordu. 5 yıl süren ilişkilerinin son dönemlerinde nişanlandılar da. Ne var ki Schneider'ın kıskançlığından bunalan Delon, ilişkisini bitirdi.
Daha sonra başka ilişkiler yaşamasına, hatta evlenip çocuk sahibi olsa da Alain Delon'dan ayrılması Romy Schneider'ın hayatında derin izler bıraktı.
1981'de 14 yaşındaki oğlunu kaza sonucu kaybeden Romy Schneider, 1982'de elinde "Çocukluğunu cebine koy ve kaç. Çünkü yapabileceğin tek şey bu" yazılı olan kağıtla ölü olarak bulundu.
Christa Paffgen (Nico)
Romy Schneider ile birlikteyken Alain Delon'un Alman şarkıcı Christa Paffgen'den bir oğlu dünyaya geldi. Delon, çocuğun babası olmayı kabul etmeyince Christa Paffgen, oğlu Christian Aaron'a kendi soyadını verdi. Christian Aaron'un bakımını bir süre Alain Delon'un annesi Edith ile üvey babası Paul Boulogne üstlendi. Daha sonra da evlatlık edindiler. Alain Delon, Christian Aaron Boulogne'yi hiçbir zaman oğlu olarak kabul etmedi. Onun hakkında "Sadece arkadaşım, başka bir şey değil" yorumunu yaptı.
Christa Paffgen, 1988'de Berlin'deki konserinden sonra dinlenmek için gittiği Ibiza'da geçirdiği bisiklet kazasında hayatını kaybetti.
Natalie Barthelemy
Alain Delon, Romy Schneider'dan ayrıldıktan kısa bir süre sonra Fransız oyuncu Natalie Barthelemy ile tanışarak 1964'te evlendi. Oğulları Anthony Delon'un doğumundan kısa bir süre sonra 1969'da boşandılar. Barthelemy, yakalandığı kanser nedeniyle ötanazi istedi. Fransa'da ötanazinin yasak olmasından dolayıNatalie Barthelemy'in arzusu yerine getirilmedi. 2021'de kanser nedeniyle 79 yaşında hayatını kaybetti.
Mireille Darc
Alain Delon için önceleri geçici bir hevesti. Delon, oyuncu Mireille Darc ile olan ilişkisine başlarda uzun ömürlü bakmasa da birliktelikleri 13 yıl sürdü. Kariyerini ve sağlığını düzenlemesi açısından Alain Delon'un üzerinde en çok Darc'ın emeği bulunuyor. Mireille Darc, Delon'un bütün yaşamını düzenlemekle kalmayıp oğlunu kaybettikten sonra Romy Schneider'a da kol kanat gerdi.
Mireille Darc 1983'te geçirdiği trafik kazasında ölümden döndü. İlişkileri sonlanmış olsa da Alain Delon, uzun tedavi süreci sırasında Darc'ın yanından ayrılmadı. 2017'de 79 yaşındayken hayatını kaybetti.
Rosalie Van Bremen
Alain Delon'un Hollandalı model Rosalie Van Bremen ile başladığı ilişkisinden kızı Anouchka ve oğlu Alain-Fabien dünyaya geldi. Delon, 1997'de kendisiyle ısrarla evlenmek istemesi üzerine Van Bremen'den ayrıldı.
