Avrupa’da Napolyon avı: İmparator kaybetti, müzeler de mi kaybediyor?
Belçika'da yaşanan son hırsızlık olayı, Avrupa'daki müzelerin güvenliğini yeniden tartışmaya açtı. Belçika basınında geniş yer bulan haberlere göre, ülkenin Valon bölgesindeki Napolyon'un Son Karargâhı Müzesi'nde düzenlenen gece baskınında, Napolyon Bonapart'a ait olduğu kabul edilen son derece değerli bir yüzük çalındı. Yetkililer, olayın sıradan bir soygundan çok daha fazlası olduğuna dikkat çekiyor. Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin'in haberi...
Hırsızlık, 18 Aralık gecesi meydana geldi. Kimliği henüz belirlenemeyen iki kişi müzenin camını kırarak içeri girdi ve aralarında tarihi madeni paraların da bulunduğu bazı eserleri çaldı. Ancak en büyük kayıp, Napolyon Bonapart’a ait olduğu kabul edilen, beş elmasla süslenmiş altın yüzük oldu.
Rivayete göre bu yüzük, imparatorun Waterloo Muharebesi’nde yenilgiye uğradığı 18 Haziran 1815 günü kaçışı sırasında bulunmuştu. Belçikalı yetkililer, yüzüğün maddi değerinden çok tarihsel anlamının “ölçülemez” olduğunu vurguluyor.
Bu olay, 2025 yılı boyunca Avrupa’da art arda yaşanan müze ve saray soygunlarının yeni bir halkası olarak görülüyor. Hatırlanacağı üzere Fransa’da, başta Louvre Müzesi olmak üzere bazı müze ve tarihi mekânlarda Napolyon dönemine ait mücevherlerin çalınması büyük yankı uyandırmıştı.
Fransız basını, özellikle saray koleksiyonlarının ve geçici sergilerin hedef alınmasını “organize ve seçici” bir suç dalgası olarak yorumlamıştı. Çalınan eserlerin büyük bölümüne ise hâlâ ulaşılamadı.
Belçika’daki soruşturmayı yakından izleyen güvenlik uzmanları, bu hırsızlıkların birbiriyle bağlantılı olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Kimi yorumcular, olayların Napolyon temalı eserleri takıntı hâline getirmiş, “ahlaki kaygılardan arınmış” zengin bir koleksiyonere çalışılan profesyonel bir ağın işi olabileceğini öne sürüyor. Özellikle Fransa ve Belçika’daki benzer zamanlamalar, bu ihtimali güçlendiriyor.
Tüm bu gelişmeler, Avrupa’daki müzelerin ve tarihi sarayların güvenlik önlemlerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Yetkililer, sanat eserlerinin ve tarihî objelerin artık yalnızca vitrin arkasında değil, uluslararası suç ağlarının da radarında olduğunu kabul ediyor. Görünen o ki, Napolyon’un mirası iki yüzyıl sonra bile Avrupa’yı meşgul etmeye devam ediyor; bu kez savaş meydanlarında değil, müze koridorlarında.