Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Aykut Kocaman ilk kez konuştu: Fenerbahçe, Milli Takım, 3 Temmuz, yabancı kuralı... - Fenerbahçe Haberleri

        Aykut Kocaman, TRT Spor'a açıklamalar yaptı. Kocaman'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

        "2 ya da 3 Şubat'ta Beşiktaş'la çeyrek final maçını oynadık, o zaman Konyaspor'daydım. Türkiye Kupası statüsünde çeyrek final çekildiğinde yarı final takımları da belli oluyor turu atlayan takımlar için. Hemen hemen bir grup öte taraftan da Galatasaray geliyordu. Avrupa kupalarına nasıl giderizi düşünmeye başlamıştık. Beşiktaş'la eşleştik, eleseydik Fenerbahçe ile oynama ihtimalimiz vardı. Fenerbahçe'yi de geçersek finale çıkma şansı yüksek olan eşleşeceğimiz takım olarak Galatasaray görünüyordu. Bir taraftan Fenerbahçe, Beşiktaş'ı, Galatasaray'ı onore etmek için, bir taraftan da Türkiye Kupası'ndaki zorluğu belirtmek için söylemiştim. Düz okununca futbolseverlerin ve bazı yorumcuların en sevdiği şey ortaya çıkıyor. Özeti buydu"

        REKLAM

        "Bunların bilinmediğini düşünmüyorum, altyapısı biliyor burada art niyetolduğunu düşünüyorum. Son zamanlarda fazlasıyla artan Aykut Kocaman art niyetiçok net şekilde görülüyor. Bunu gözlemliyorum. Pek çok maçlar benim futbola bakışım üzerinden yorumlanmaya başladı, ben dışarıdayken bile bu oluyor. Arka arkaya bu kadar olmamalı. Belli bir zümre bunu sürekli gündeme getiriyor. Cümle bu şekilde dile getirildiği zaman ülkeye hayal satanların ne kadar değerli bir şey yaptığını daha iyi ortaya koyuyor. Ama öbür yandan durum değerlendirmesi, gerçekçilik ve ölçülülükle yapıldığı zaman, Konyaspor'un durumu nedir gibi daha doğru olur. Ancak böyle lanse edildiğinde tahminimce vizyon, perspektif, hayata bakış gibi konulara gidiyor. Burada da iyimser olunmuyor"

        "Geçen sezon benim adıma son derece yıpratıcı olarak geçti. Fenerbahçe'nin çeşitli kademelerinde çeşitli zamanlarda görev aldım. Hele 3 Temmuz dönemi ki, çok yıpratıcı bir dönemdi. Çok temel bir güç vardı o da şuydu, 3 Temmuz'un arkasından bütün camia birlik mesajı vermişti. Yıpratıcılığı da bu şekilde atlatabiliyordunuz. Ancak geçen sezon, içindeki olaylarıyla da 3 Temmuz'daki gibi olmadı. Çok farklı amaçları olan gruplar halindeydi Fenerbahçe. Benim adıma geçen sezon, 3 Temmuz'a göre daha yıpratıcıydı. Çünkü 3 Temmuz'un içinde bunu yapanlar vardı ve bunu yapanlara karşı müthiş bir birlik vardı. Taraftarından futbolcusuna, idarecisinden medyanın belli bir bölümüne kadar. Kulübü, kulüp yapan unsurlar birlik olmuştu ve hepimize güç veriyordu. Geçen seneki süreç öyle değildi"

        REKLAM

        "Kurumlar için, sadece futbol takımları değil, her manada söylüyorum en yıpratıcı dönem birbirinin içine çökme, birbirinin gözünü oyacak hale gelmeydi. Futbolcu bir tarafa çekilmişti, yönetim bir taraftaydı, taraftar çekilmişti. O gücü sağlayacak unsurlar çekilmişti. Geçen sezonki dönem kabaca bu nedenlerle son derece yıpratıcıydı. Pek çok insanla, kurumla çatışma haline girdim. O nedenle biraz daha dinlenme sürecimi uzun sürdüreceğim. Buna hem benim hem ailemin ihtiyacı var. Biraz kenarda duracağım"

        "Sonrasında talep edenler doğrultusunda tekrar ekibimizle antrenörlüğe döneceğim. Konyaspor gibi yapılmayan ama yapılabilecek olan bir takım şeyleri hayata geçirmek için hem kendimizi geliştirerek hem de dünya futbolunda neler oluyor anlamaya çalışarak, onları harmanlayarak ülkemizdeki insan dokusuyla bir harman yapmaya çalışarak tekrar tekrar bulunduğumuz yerin ulaşılmamışına doğru götürmek en büyük hedefimiz. Çok süslü sözcüklerle hayal satmak tarzım değil. Mümkün olduğunca ne olduğunu anlayıp ne olabileceğini gözlemleyip çalışan bir insanım."

        "KİMSEYLE GÖRÜŞMEDİM"

        "Şu an için Rizespor dahil hiç kimseyle görüşmedim. Bir süre daha beklemeyi düşünüyorum."

        MİLLİ TAKIM İDDİALARINI YANITLADI

        "Hayatı şöyle yaşamaya çalışıyorum, 'Sana yapılmasını istemediğini başkasına yapma' Bir takım hatalarımız oluyordur elbet ama genel olarak hayata bakışım bu. Bir yerde çalışırken beni rahatsız edecek, huzursuz edecek, çok etik olmayan bir takım şeylerin olmasını nasıl istemiyorsam aynı şeyi bu konu için de istemiyorum. Milli Takım'da çalışan çok saygın bir teknik direktör var, ve çok başarılı işler yapmış bir teknik direktör. Yarının ne getireceğini bilmiyoruz, benim adıma onun adına ya da ülkedeki her şeyin adına... Dolayısıyla böyle bir şeyin oluştuğu zaman bunlar konuşulabilir, bugün itibarıyla böyle bir şey söylemek hem kendime büyük saygısızlık hem de kuruma ve çalışanlara büyük saygısızlık"

        REKLAM

        FENERBAHÇE DEĞERLENDİRMESİ YAPTI

        "Genel bir durum değerlendirmesi yapabilirim. Hayatın kendi içinde gerçekleri var, oyunun da var. Uçuk kaçık, acayip şeyler yapma hayaliyle yaşayan bir insan değilim. Oyunun gerçekleri nasılsa oraya doğru götürmeye çalışırım. Yeni gelen antrenörün de üç aşağı beş yukarı oraya doğru gittiğini gözlemliyorum. Sonuçta bu evrensel gerçekler, oyunun etrafında dönen. Tabii ki gidişat içerisinde bir takım şeyleri gözlemliyorsunuz, bir takım şeylerde yanılgılar oluyor. Olumlu yanılgılar da oluyor, bakış açınızın olumsuzdan olumluya doğru değiştiği. Böylece oyun ve oyuncular hakkında pozisyon arıyorsunuz. Ben de bunları yaşadım, şimdiki teknik direktör de aynısını yaşıyor."

        "Ben ancak genel bir değerlendirmede bulunabilirim, doğrusunun da bu olduğunu düşünüyorum. En büyük problem, karar vermekte geç kalındı gibi görünüyor bana. Ya kadro devamına karar verildikten sonra öyle devam edilseydi ya da bu değişim lig başlamadan en azından iki üç hafta önce sonlanmış olabilseydi. Belki işleyişte olumlu olarak, belki birkaç puan daha farklı olabilirdi gibi görünüyor. Temel yola çıkıştaki düşünce farklılığı, en büyük problem."

        "Bununla beraber bu kadar büyük bir değişim olduğu zaman bu planın ana parçalarından biri bir şeyler oturana kadar ufak hayal kırıklıkları olacaktır. Bu oyundaki enzor şeylerden bir tanesi, özellikle çok oyuncu varken kim kimle daha uyumlu, kim kimi daha büyütebiliyor, takım nasıl büyüyor, kim kimi daha aşağı çekiyor, hangi oyuncular ne zaman kaç dakikalık oyunculardır, oyuna girdiklerizaman mı etkili oluyorlar, bu arayışlar ve bunları sonlandırma süreci uzun sürebiliyor. Şu an da Fenerbahçe'nin yaşadığı en büyük sorun bu. Bir süre de bu olacak"

        "Geçen haftaki gibi ekstra galibiyetler, bu süreçleri biraz daha kısaltacak şeyler. Tabii içerisini bilmiyorum ama içeride doğru adımlar atılıyorsa... Oyun adına doğru hamleler yapılıyorsa bu tip galibiyetler zaman zaman bireysel zaman zaman maçın gidişatına göre oyunu çok hak etmediğini düşündüğün zamanlarda alınacak birkaç galibiyet özellikle bu gidişatı hızlandıracak, morali ve süreyi biliyor."

        "Sezon başında yaptık ama ben bunu futbolumuz için, yöneticilerimiz için ufak bir anekdotgibi olsun diye söylüyorum: Sezon başında 8-10 transfer yapıldı. Belki ilk geldiğimde şu vurguyu hep yaptım esas problem bu takımların transfer değil. Transfer, bu işin olmazsa olmazlarından biri, transfer olmasın demiyorum ama bizim ana problemimiz verimsizlik. Var olan oyuncuları verimli hale getirememek. En büyük problem bu. Fenerbahçe'nin o gün geldiğimde oyuncular için de söylemiştim bunu, yöneticilerle de paylaşmıştım. Esas olan bu oyuncuların hepsi çok değerli oldukları için alındı. Tabii ki standart sapmalar olabilir, yüzde 10'luk yüzde 20'lik olabilir. Ama ben gelmeden önce Fenerbahçe 10 futbolcu aldıysa unların 6 tanesi 8 tanesi bu standartta oyuncular. Ancak o oyuncular verimli değilse bu sene aldıklarınız da verimli olmayacak. Esas olan oyuncuları daha verimli hale getirecek düzeni kurmamız lazım."

        "Sonuçta şöyle oldu Fenerbahçe'nin esas atak yapmaya başladığı dönem 11. haftadan sonra oldu. 11. haftaya kadar çok dağınıktık. 23 haftalık süreç oynayan ve kazanma alışkanlığı edinmiş takımın 8-9 oyuncusu, Fernandao/Soldado arasında gidip geliyorduk çünkü bir sezon öncesinden kalan ve ondan önce gelen oyunculardı. Bakarsanız çok net şekilde görürsünüz. Bunları söylerken transfer çılgınlığı açısından, düzen oturtarak oyuncuları verim hale getirecek formülleri yaratmak zorundayız. Bu sene 10 tane gelsin, gelecek sezon 15 tane gitsin, bu böyle gidiyor Fenerbahçe için de Galatasaray, Trabzonspor için de."

        YABANCI KURALI TARTIŞMALARI...

        "Bizim ülkemiz futbolda üretmeyi seven bir ülke değil. Yapımız kolaycılığa gitmek, ne yazık ki böyle. Kolay ve ucuz yabancı istiyoruz. Kulüp yöneticileri buraya gidiyor, oyuncu yetiştirme konusu boşlanıyor. Federasyon kulüplere, oyuncu üretenlere ödül vermeli. Yabancı serbest kalırsa aynı şekilde devam ederiz. Yabancı sayısını 14'e getirirken, bunun birtakım arka planını hazırlarsanız bir şey olabilir. Yerli üretim konusunda da kulüplere yaptırımda bulunamazsanız, ben neler yapılmış, ne sonuç vermiş, ne olabiliri anlatmaya çalışıyorum"

        FENERBAHÇE'DEN AYRILIK SÜRECİ

        "Doğru değil, kendime ait düşüncelerim var, çıktığım zaman zaten bunları anlatırım. Gerçekleri konuşurum. Bu konuda da içimde bazı şeyler var, şu anda doğru değil amabir süre sonra içimde, düşündüklerimi anlatmaya başlarım"

        FENERBAHÇE'YE GERİ DÖNMEK İSTER Mİ?

        "Hayat bu... Neler getireceğini bilmiyorum. Büyük kulüplerin en büyük gücü taraftarıdır, bu kadar. Daha bir şey söylemeye gerek yok. Oyuncular ve antrenörü ateşleyendir. Eğer taraftar takımına küserse o takımdan bir şey olma ihtimali binde bir bile değildir. Fenerbahçeliler takımlarına sahip çıksınlar. Anlamsız saçma sapan şeylere inanmak ülkemiz futbolu adına çok çok acı, ne yazık ki böyle. Hakkımda oluşturulan algılara insanların inanıyor olması beni üzüyor. Burada doğrularla yanlışlar yer değiştirmiş durumda"

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ