Aynadaki görüntüyü düşmanınız olarak mı görüyorsunuz? Beden dismorfik bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz!
Güzellik algısının giderek değiştiği ve mükemmeliyetçiliğin zirve yaptığı günümüzde, birçok insan aynada kendine eleştirel bir gözle bakıyor. Ancak bazıları için bu durum yalnızca bir alışkanlık değil, hayatlarını derinden etkileyen bir bozukluk haline geliyor. Beden dismorfik bozukluğu, bireylerin dış görünüşlerine karşı takıntılı bir algı geliştirmelerine ve sosyal yaşamlarını ciddi şekilde etkilemesine neden oluyor. İşte detaylar!

Beden dismorfik bozukluğu (BDB), kişinin fiziksel görünümüne dair abartılı ve takıntılı bir şekilde olumsuz düşünceler geliştirdiği bir ruh sağlığı sorunudur. Kişi, vücudunda başkalarının fark etmediği veya çok küçük gördüğü bir kusuru büyük bir problem olarak algılar. Bu durum, yoğun kaygıya, utanca ve sosyal ortamlardan kaçınmaya yol açabilir.
BDB’si olan bireyler, sık sık aynaya bakma, ciltlerini veya saçlarını düzeltemeye çalışma, dış görünüşleriyle ilgili sürekli onay arama gibi tekrar eden davranışlar sergileyebilirler. Günlük hayatı olumsuz etkileyen bu takıntılar, kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürebilir. BDB tedavi edilmezse, depresyon, kaygı bozukluğu ve hatta intihar düşüncelerine yol açabilir.
BDB’nin tedavisinde en yaygın yöntemler arasında bilişsel davranışçı terapi ve ilaç tedavisi yer alır.
BEDEN DİSMORFİK BOZUKLUĞUNUN BELİRTİLERİ
BDB’nin belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak en yaygın belirtiler şunlardır:
Kişinin dış görünüşüne aşırı derecede takıntılı olması ve algıladığı kusurunun başkaları tarafından görülmemesine rağmen büyük bir sorun olarak hissetmesi.
Kendisini çirkin veya deforme olarak görme.
Başkalarının dış görünüşüyle ilgili olumsuz yorumlar yaptığına inanma veya insanların kendisiyle alay ettiğini düşünme.
Aynada sık sık kendini kontrol etme, aşırı bakım yapma veya cildini yolma gibi tekrarlayan davranışlar.
Algılanan kusuru gizlemek için saç, makyaj veya kıyafet kullanma.
Dış görünüşüyle başkalarıyla sürekli karşılaştırmalar yapma.
Dış görünüşüyle ilgili çevresinden sürekli onay ve güvence isteme.
Bu belirtiler, kişinin hayatında önemli ölçüde strese ve iş, okul, sosyal hayat gibi alanlarda sorunlara neden olabilir.
BDB EN ÇOK HANGİ VÜCUT BÖLÜMLERİNE ODAKLANIR?
BDB’li bireyler genellikle belirli vücut bölgelerine odaklanır. Bunlar arasında en yaygın olanları şunlardır:
Yüz (burun, cilt lekeleri, kırışıklıklar, sivilceler vb.)
Saç (seyrelme, kellik endişesi)
Cilt ve damar görünümü
Göğüs büyüklüğü
Kas büyüklüğü ve kas oranı
Özellikle erkeklerde görülen kas dismorfisi, kişinin vücut yapısının yeterince büyük veya kaslı olmadığına inanmasına yol açabilir.
BEDEN DİSMORFİK BOZUKLUĞU VE FARKINDALIK SEVİYELERİ
BDB’si olan bireylerin hastalıklarına dair farkındalık seviyeleri farklılık gösterebilir:
Yüksek veya orta farkındalık: Kişi, bedenine dair olumsuz düşüncelerinin büyük ihtimalle gerçek dışı olduğunu kabul eder.
Düşük farkındalık: Kişi, algıladığı kusurların büyük ihtimalle doğru olduğuna inanır.
Hiç farkındalık olmaması: Kişi, kesinlikle çirkin veya kusurlu olduğuna inanır ve bu düşüncesini değiştiremez.
BDB’si olan bireylerin yaklaşık üçte biri, tamamen yanlış inançlarla hareket eder ve tedaviye direnç gösterebilir.
BEDEN DİSMORFİK BOZUKLUĞUNUN NEDENLERİ
BDB’nin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, birkaç faktörün hastalığın gelişiminde etkili olduğu düşünülmektedir:
Genetik yatkınlık: BDB, ailede benzer rahatsızlıkları olan bireylerde daha yaygındır.
Beyin kimyası ve yapısındaki farklılıklar: BDB’li bireylerde beyin aktivitesinde anormallikler görülmüştür.
Kültürel ve medya etkileri: Toplumun güzellik algısı, sosyal medya baskısı ve popüler kültür, kişinin beden algısını olumsuz etkileyebilir.
Çocukluk travmaları: Zorbalık, ihmal veya fiziksel-duygusal istismar gibi olumsuz çocukluk deneyimleri, BDB gelişme riskini artırabilir.