Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Ankara Bakan Gül'den 'hukuk devleti' çıkışı - Haberler
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Adalet Bakanı Gül, Mağdur Odaklı Adalet Buluşmaları’nın Aydın’da düzenlenen programında konuştu. Türkiye'de 90'lı yılların vatandaşlar için mağduriyet dönemi olduğunu dile getiren Bakan Gül, milletin bu dönemde çok ağır bedeller ödediğini bildirdi.

        O karanlık döneme çok net ve kesin bir şekilde, milletin iradesine dayanarak verdikleri cevabın hukuk devleti, hak ve özgürlükler olduğunun altını çizen Bakan Gül, buradan geriye dönüşün mümkün olmadığını, bu noktadan daha ileriye gitmek için çalıştıklarını belirtti. Hukuk devleti ilkesinin güçlendirilmesi gerektiğini belirten Bakan Gül’ün mesajları şöyle:

        REKLAM

        'HUKUK DEVLETİ MİLLETİN KARARI'

        "Hukuk devleti bir grubun, imtiyazlı bir sınıfın değil, ülkedeki bütün vatandaşların kendisini emin ve güvende hissettiği bir devlettir ve hukuk devleti bir grup siyasetçinin, ideolojinin, bir grup idarecinin, bir kurumun değil, bizatihi milletin kararı ve tercihidir. Millet işte bu nokta-i nazardan meseleye yaklaşmaktadır. Tarih bu gerçeğin sayısız tekerrürü ile doludur. Elinde çekiç olan herkesi çivi gibi görür. Eski Türkiye'de hukukun eline çekici verdiler ve herkesi çivi gibi gördü. Kimini kılık kıyafetinden dolayı, kimisini yaşam tarzından, kimisini inancından, kimisini düşüncesinden dolayı, kimini siyasi görüşünden dolayı suçlayan ve araçsal şekilde uygulanan bir hukuk vardı. Bugün ise devletin elinde sadece ve sadece bir hukuk var ve hukukun üstünlüğü var. Yeni Türkiye'de başka arayışlara, başka mülahazalara asla yer yoktur. Bu nedenle biz insanımıza baktığımızda hak görüyoruz, özgürlük görüyoruz, bundan sonra da görmeye devam edeceğiz. Sadece insanımızı öncelemeye devam edeceğiz. Bu nedenle reform diyoruz…

        'HUKUK HAKLI OLANIN YANINDADIR'

        Bir taraf tutuklansın diğer taraf tutuklanmasın diye tezahürat yaparken, adaleti gerçekten isteyen birinin yapması gereken yargı kararı sürecini saygıyla ve sükunetle beklemektir. Hukuk, sesi daha çok çıkanın değil, haklı olanın yanındadır. Öyle olması gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü, hakkın ve haklı olanın üstünlüğüdür. Adalet, sessiz kitlelerin sesidir."

        'ADLİYENİN KAPISI GÜVEN VERMELİDİR'

        Bir mağdurun hakkının suç işlenir işlenmez doğduğunu, bir derdini, bir meramını anlatmak isteyen vatandaşın devletle muhatap olduğu anda mağdur haklarının başladığını vurgulayan Bakan Gül, “Bu sebeple adliyenin kapısı asla ama asla bir bilinmeze yol açmamalıdır. Hiç kimsenin belirsizliğe tahammülü yoktur. Hele o kişi bir suçun mağduru ise artık belirsizlik onun için yeni ve daha büyük bir mağduriyet anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, adliyenin kapısı güven vermelidir, huzur vermelidir, ‘işte burada adalet var, elimden tutan bir devlet var’ anlayışıyla o mağdura yaklaşılması gerekmektedir… Hukuk dert olan değil, derman olandır. Hukuk yük olan değil, yük alandır. Mağdurun hakkı, yükünün alınmasıdır. Mağdurun hakkı, yeni mağduriyetler yaşanmamasıdır. Hiç şüphesiz, adliyelerin içinden devletin koruyan-gözeten elini çekerseniz, geriye sadece ama sadece soğuk bir bina kalır.

        REKLAM

        'HAKİM DELİLLERE BAKAR'

        Bir binayı adliye yapan şey, o binanın içinde adalet duygusunun en temiz, en kesin, en hızlı ve adil şekilde karşılık bulmasıdır. Aynı şekilde, bir kişiyi yargı mensubunu yargı mensubu yapan da, o kişinin üzerine giydiği cübbe değildir. Hakim, kararını verirken kimin ne dediği veya kimin ne diyeceğine bakmaz, ilgilenmez. Dışarıda rüzgar hangi yönden eserse essin, hakim dosyasının yönüne bakar, dosyasındaki delillere bakar, ona göre karar verir. Mağdurun sesini duyan, haklıyı-haksızı titizlikle gören, yalnızca anayasa ve kanunlara bakan bir duruş, işte o kişiyi gerçek anlamda hakim ve savcı yapar. İşte o zaman vatandaş bu binaya adliye der, ‘işte benim adliyem’ der, ‘burada adalet dağıtılıyor, burada hakimler var’ der. Bunu dedirtmek, bu konuda yetkili ve görevli olan herkesin Türk milletine karşı, vatandaşlarımıza karşı görevi ve ödevidir.

        'ADALETLE HÜKMETMEK HER ŞEYİN ÜZERİNDEDİR'

        Hukukun üstünlüğü, hakkın ve haklı olanın üstünlüğüdür. Hukukun, sesi daha çok çıkanın değil haklı olanın yanındadır. Yargıya yapılabilecek en büyük iyilik, tribün tezahüratının bir parçası olmaktan özenle sakınmaktır. Bir taraf tutuklansın, diğer taraf tutuklanmasın diye tezahürat yaparken, adaleti gerçekten isteyen birinin yapması gereken, yargı kararı sürecini saygıyla ve sükunetle beklemektir. Hukuk, sesi daha çok çıkanın değil, haklı olanın yanındadır. Öyle olması gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü, hakkın ve haklı olanın üstünlüğüdür. Adalet, sessiz kitlelerin sesidir. Nice haklı insanlar var ki hakkına güvenir, davasına inanır, adaleti bekler, adaletin tecelli edeceğine inanır, adaletin konuşacağına inanır. İşte sizlerin görevi o insana el uzatmaktır, o insanın güvenini boşa çıkarmamaktır. Adaletle hükmetmek her şeyin üzerindedir.

        REKLAM

        'ADALET ASLA TEREDDÜT ETMEZ'

        Adalet asla tereddüt etmez, kararlıdır, özüne ve hükmüne sadıktır. Dolayısıyla esas itibariyle adalet bir skor işi değildir, bir istatistik işi değildir. ‘Şu kadar kişi hakkında şöyle oldu, tutuklandı, şu kadar kişi yakalandı’dan öte adalet kim neyi hak ediyorsa, o kişi hakkında o kararın, o hükmün verilmesidir. Adalet vatandaşlarımızın sizlere emanetidir. Bunun geri dönüşünü bir mağdurun gözlerinden okuyabilirsiniz. Söz gelimi adliyeye gidemeyen bir yaşlı, yatağa bağımlı bir vatandaşımızın, bir teyzemizin yanına adaleti götürmek, emaneti sahibine ulaştırmanız demektir. Geçtiğimiz günlerde bu yönde basında haberleri okudukça gerçekten mutlu olduk. Adliyeye gidememiş, 81 yaşında teyzemiz adliye onun ayağına gitmiş ve o hizmeti götürmüş. Bu uygulamalar işte milletimizin beklediği adaletin gerçek anlamıyla tecelli etmesine katkı sağlayan iyi uygulamalardır. Ben bu vesileyle tüm yargı mensuplarımızı ve bu konuda emeği geçen personelimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Bir hedefimizin daha iyi uygulamayla hayata geçtiğini görmek bizleri çok mutlu ediyor. Çünkü kağıt üzerinde kalan güzel sözler, temennilerin bir anlamı yok. İnsana dokunmadıkça, insanın meselesini çözmedikçe bunlar güzel sözlerden, birer temenniden ibaret kalır. Bunlar gerçekten adalet sistemi için, ülkemiz için çok önemli kazanımlardır.

        'HUKUK DEVLETİNDE HERKES KENDİNİ GÜVENDE HİSSEDER'

        Türkiye'de 90'lı yıllar vatandaşlar için mağduriyet dönemiydi. Millet bu dönemde çok ağır bedeller ödedi. O karanlık döneme çok net ve kesin bir şekilde, milletin iradesine dayanarak verdiğimiz cevap hukuk devleti ile hak ve özgürlüklerdi. Buradan geriye dönüş mümkün değil, bu noktadan daha ileriye gitmek için çalışıyoruz. Hukuk devleti ilkesi insan hak ve onuru gözetilerek ve bunları geliştirerek güçlendirilebiliriz.

        'ELİNDE ÇEKİÇ OLAN HERKESİ ÇİVİ GİBİ GÖRÜR'

        Hukuk devleti bir grubun, imtiyazlı bir sınıfın değil, ülkedeki bütün vatandaşların kendisini emin ve güvende hissettiği bir devlettir ve hukuk devleti bir grup siyasetçinin, ideolojinin, bir grup idarecinin, bir kurumun değil, bizatihi milletin kararı ve tercihidir. Millet işte bu nokta-i nazardan meseleye yaklaşmaktadır. Tarih bu gerçeğin sayısız tekerrürü ile doludur. Elinde çekiç olan herkesi çivi gibi görür. Eski Türkiye'de hukukun eline çekici verdiler ve herkes çivi gibi görüldü. Kimini kılık kıyafetinden dolayı, kimisini yaşam tarzından, kimisini inancından, kimisini düşüncesinden dolayı, kimini siyasi görüşünden dolayı suçlayan ve araçsal şekilde uygulanan bir hukuk vardı. Bugün ise devletin elinde sadece ve sadece bir hukuk var ve hukukun üstünlüğü var. Yeni Türkiye'de başka arayışlara, başka mülahazalara asla yer yoktur. Bu nedenle biz insanımıza baktığımızda hak görüyoruz, özgürlük görüyoruz, bundan sonra da görmeye devam edeceğiz. Sadece insanımızı öncelemeye devam edeceğiz. Bu nedenle reform diyoruz. Yargı reformu diyoruz, insan hakları eylem planı diyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu reformları adım adım hayata geçirmekte kararlıyız."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ