Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Beşiktaş Caner Erkin'e verilen 6 maçlık cezanın yazar yorumları - Beşiktaş Haberleri

        MERİÇ MÜLDÜR: 6 MAÇ CEZANIN ŞİFRESİ: 'BEŞİKTAŞ'I KOLLAMIYORUZ'

        O agresifliği, o hırçınlığı olmasa Caner Erkin, Caner Erkin olmaz, Beşiktaş tribünlerinin de sahiplenip, ‘fişek’ lakabını takması bu kadar kolay olmazdı. Ama son zamanlarda çok abarttı. Her maç isyan, her maç bir haykırış. El kol her pozisyonda havada. Okkalı bir cezayı hak ediyordu..

        O ceza da geldi. Geldi de yine kılıfına uydurarak... Birileri senaryoyu yazdı. Yıllardır raporlara yazılmasa da görüntülere yansıyan çirkin, edep dışı hareketler karşısında ‘üç maymunu’ oynayan Hukuk Kurulu, Caner’i Disiplin’e sevk edip rolünü oynadı.

        REKLAM

        “Sportmenliğe aykırı hareket”, “hakaret”başta olmak üzere her maddeyi o günün ortamına, karşısına alacağı kulübe göre işine geldiği gibi yorumlayan Disiplin Kurulu da filmin final sahnesindeydi.

        Evet Caner’in hakeme yönelik hareketleri çirkindi. Çirkindi çirkin olmasına da cezayı çakarken siz neyi delil olarak gördünüz?

        Görüntüden ceza vermeniz talimata aykırı. Şimdi aniden talimat değişiyor.Günah keçisi Beşiktaş mı?Dudak okuma yöntemi deseniz uzmanına başvurmadınız.Siz dudak okuma uzmanı mısınız?

        Caner hakeme bir uzvunu göstermiş de biz mi göremedik? Gol sonrası sevincini hakeme karşı olarak algılamışsınız. Ne biliyorsunuz? Belki denk geldi.

        Özür dilemesini itiraf olarak kabul ettiğiniz de söyleniyor. Açıklamasında“Küfürler nedeniyle özür dilerim”demiyor ki. Yakışıksız hareketlerinden bahsediyor.

        Sonra hep böyle kapalı kapılar ardında saklanmak niye?Çıkın konuşun. Klişe başlıklarla geçiştirmeyin, cezanın gerekçesini tüm detaylarıyla açıklayın, aydınlatın. Ama konuşamazsınız. Cesaret bile edemezsiniz.

        REKLAM

        KALKAVAN’A YAPTIRIM YOK MU?

        Cezanın gerekçesi aslında net.“Beşiktaş korunuyor, kollanıyor”iddialarının federasyon üzerinde yarattığı baskı.“Alın işte. Beşiktaş’ı kollamıyoruz”mesajı veriyorlar.

        Bu cezanın hiçbir hukuki dayanağı yok. Hakemin saygınlığını korumak gibisinden gerekçeler gösteriyorlar.Mete Kalkavan’ın saygınlığı var ve bu uğurda Caner’e 2+4 maç ceza veriyorsunuz da derbide kafasına gelen yabancı madde ile yere yığılan Tarık Ongun’un saygınlığı yok mu?

        Peki Kalkavan’a yaptırım yok mu?“Sen yediğin küfürü nasıl oluyor da rapora yazmıyorsun ?”diyen birileri neden çıkmıyor? Olayın muhatabı bile şikayetçi değilse sen neyin cezasını kesiyorsun? Nereye varır bu işin sonu?

        CEZA ALMAYAN YABANCI KALMAZ

        REKLAM

        Yabancı futbolcuların ettikleri küfürleri ne yapacağız? 3 sezon öncesini hatırlıyorum. Yine Beşiktaş maçı. Gökhan Töre rakibe“f..k off”dedi, rapora“f..k you”yazıldığı için 3 maç ceza aldı. Töre’nin kullandığı kelimenin dünyanın her yerinde her futbolcunun ağzından çıktığına defalarca şahit olmuşuzdur.“Lanet olsun”, “hadi oradan”gibisinden bir ifade. FIFA kokartlı hakemlerimiz de Avrupa’da bu anı defalarca yaşamışlardır. Ya duymaztan gelmişlerdir, ya da küfür olarak kabul etmemişlerdir.Yani bu kelime bizde küfür, Avrupa’da değil.Artık görüntüden de ceza verileceğine göre, ceza almayan yabancı kalmayacak herhalde!

        ***

        Hayal satan Özkök’ün hayali!

        Ertuğrul Özkök,“Şu an basın tribününde kaç Boğaziçi, kaç ODTÜ, Koç, Sabancı mezunu var?”deyip spor basınını küçümsemiş. Doğru tespitlerde de bulunmuş. Eksiklerimiz de var, kalite sorunumuz da. Ancak bunların çözümü ODTÜ’lü, Boğaziçi’li olmak değil. İngilizler’i örnek göstermek de değil. Aslında sayın Özkök bu yoklamasını keşke uzmanı olduğu konular üzerine yapsa. Örneğin siyasiler üzerinden. Ve de keşke çok güçlü olduğu zamanlarda kendisi de spor basınına değer verseydi, destek verseydi. Söylenecek çok şey var da yerimiz dar. Şunu belirtmekle bitirelim.

        “Biz hayal satıyoruz”sözleriyle yalan habere destek attığı kendi yayın yönetmenliği döneminde şarkıcı damadını Hürriyet’e spor müdürü yapan, futbol yorumlatan kendisi değil miydi? Yoksa damadı ODTÜ’lü, yazarları Boğaziçi mezunu muydu?

        REKLAM

        UMUR TALU: CANER OLMAYAYDI ÇOK TEMİZDİK!

        O küfür varsa, elbet ceza olmalı.

        Hatta belki“sevince 2 maç”saçmalığı yerine, bizzat küfürünki 6 maç olmalı!

        Basit bir arşiv taraması yapsanız zaten“Caner Erkin-küfür”sözcükleri çok sık birlikte dolanıyor:

        Advocaat’a, Pereira’ya, muhabirlere, başka hakemlere!..

        Kimi doğru, kimi yakıştırma belki.

        Ama“Küfür-Caner Erkin”sözcükleri,“Binlerce kişinin tribünden ona küfrü”olarak da bir araya geliveriyor.

        Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş formaları giymiş; küfür ettiğinde hangi formayı giyiyorsa orada hoşgörü, ötekilerden nefret-hakaret görmüş bir genç adam.

        Dün sevenlerin bugün küfür ettiği, dün küfredenlerin bugün bayıldığı bir “Fişek.”

        REKLAM

        *

        Tamam, cezada hiç tereddüt yok.

        Lakin hangi sistemin hangi federasyonunun hangi kurulları, hangi kuralları böyle cezaları vicdanla, hukukla, hakla, hakkaniyetle, adaletle, eşitlikle tayin ediyor?

        Muhabire bir nevi linç saldırısında bulunmuşları neredeyse hoş görüp“milli takım pazubendi” takanlar mı?

        Yılların gazetecisine uçakta saldıranın ayağına teknik direktörünü gönderip aynı pazubentten bir de ona takıverenler mi?

        Kimi küfrü, hakareti, şiddeti görmezden gelebilen; sonra bir vakada çullanarak kendilerinin ne kadar centilmen olduğunu ispata koşanlar mı?

        Bir gün öncenin kötü derbisindeki futbolun kaderi yerine, sürekli hakem konuşmayı daha uygun bulanlar; trilyonluk transferleri oynatamamak gibi bir sorunun yerine, küfür kıyamet hakem tartışanlar mı?

        İşyerinde, askerlikte, bürokraside ast-üst ilişkisi küfür, aşağılama, hakaretle yürürken hiç tınmayanlar mı?

        REKLAM

        *

        Ne yazık ki, bu futbolun hangi ortamda, nelerden etkilenerek, nasıl bir şiddet-hakaret-aşağılama-haksızlık- adaletsizlik-kibir-küfür ortamında beslendiğini konuşmuyoruz bile.

        Bir maç bir tribün...

        Bir maçCaner Erkin...

        Bir maç beriki.

        Oysa adalet duygusu tek maçlık bir şey değil; tek futbola özgü, sadece onda arayacağımız, sadece sahadaki haksızlıklara isyan edeceğimiz kadar “top gibi” bir duygu değil.

        Kendini üstün ve üstte gören herkesin, bir alttakilere yahut aşağıda gördüklerine otoriteyi bir de maddi- manevi şiddetle dayattığı bir “demokrasi biçimi”nin futbol adaleti eşitlikçi ve hakkaniyetli olma şansına sahip mi?

        Değil.

        Şanssız o da!

        *

        Futbol yine de bize bir şeyler anlatmak istiyor:

        Bak, senden diye hoş gördüğün bir şahıs ya da vakaya, ancak senden olmayınca tepki gösteriyorsan...

        REKLAM

        Yahut tam tersi, senden olunca tepkisiz kalıyorsan...

        Aradığınız hakkaniyet, adalet değil!

        Sahadaki bir haksızlığa duyduğun koca öfkenin yanında, başka derin ve kadim haksızlıklara sağır, kör ve dilsiz bir yüreğin varsa, darılma ama, pozisyon bilgin de adalet duygun da çok zayıf!

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ