Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Bankacılık Dünya Bankası'ndan Türkiye’ye 265 milyon dolarlık deprem ve enerji finansmanı - Para Haberleri

        Dünya Bankası, Türkiye'ye deprem güçlendirme, enerji verimliliği ve iklime karşı dayanaklılığı artırmada kullanılmak üzere toplam 400 milyon dolarlık iki ayrı krediyi onayladı.

        Kredinin 265 milyon doları, kamu binalarının depreme karşı dayanıklılığını ve enerji verimliliğini artırmak, 135 milyon doları da nehir havzalarındaki kırsal toplulukların geçim kaynaklarını ve iklime karşı dayanıklılığını artırmak için kullanılacak.

        Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Kouame,"Ülkedeki bina stokunu depreme dayanıklı hale getirme ve bir enerji tasarrufu kaynağına dönüştürme yönündeki iddialı çabalarında Türkiye’yi desteklemekten memnuniyet duymaktayız." ifadesini kullandı.

        Dünya Bankası’ndan yapılan açıklamada, kuruluşun Türkiye için kamu binalarının depreme karşı dayanıklılığının güçlendirilmesi ve aynı zamanda binaların enerji verimliliğinin artırılarak enerji faturalarının ve zararlı karbon salımının azaltılması amacıyla 265 milyon dolarlık kredinin onaylandığı belirtildi.

        Açıklamada, “Kamu Binalarında Depreme Karşı Dayanıklılık ve Enerji Verimliliği Projesi” ile, 140’ın üzerinde okul, yurt, hastane ve kamu binasında yalıtım iyileştirme, güçlendirme veya yeniden inşa çalışmaları yapılacağı, okul çocukları ve çalışanları dahil olmak üzere bu binalarda yaşayan, çalışan veya bu binaları kullanan yaklaşık 26 bin kişinin projeden doğrudan faydalanacağı kaydedildi.

        REKLAM

        Açıklamada, daha geniş anlamda, projenin hedeflediği binaların sunduğu kamu hizmetlerine bağımlı olan 6 milyondan fazla vatandaşın bu projeden faydalanmış olacağı belirtildi.

        Projenin kadın mühendislerin eğitimine önemli bir katkı sağlayacağı ve bu şekilde kilit teknik görevlerde çalışan kadın mühendis sayısının artırılacağının belirtildiği açıklamada, Türkiye’nin deprem geçmişi de hatırlatıldı.

        Açıklamada, 1900 yılından bu yana Türkiye’de yaşanan toplam 76 şiddetli depremin toplamda yaklaşık 90 bin kişinin hayatını kaybetmesine, 7 milyon kişinin etkilenmesine ve toplamda 425 milyar doların üzerinde hasara neden olduğu belirtildi.

        Türkiye’nin, deprem riskine en fazla maruz kalan ülkelerden biri olduğunun belirtildiği açıklamada, “Türkiye’de modern yapı yönetmeliklerinin uygulamaya konulduğu 2000 yılı öncesinde inşa edilen binaların genel olarak bir deprem halinde daha ciddi bir hasar riski taşıdıkları düşünülmektedir.” ifadesine yer verildi.

        Açıklamada ayrıca “2000 yılı öncesinde inşa edilen ve vatandaşlara kritik sağlık, eğitim ve kamu hizmetleri sunan on binlerce kamu binasının acil bir şekilde yapısal olarak güçlendirilmesi veya yeniden inşa edilmesi gerekmektedir.” yorumu yapıldı

        REKLAM

        Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Kouame “Dünya Bankası, ülkedeki bina stokunu depreme dayanıklı hale getirme ve bir enerji tasarrufu kaynağına dönüştürme yönündeki iddialı çabalarında Türkiye’yi desteklemekten memnuniyet duymaktadır. Bu proje kamu binaları üzerinde odaklanmasına rağmen önemli bir adım oluşturmaktadır ve sağlayacağı başarı özel sektörde de benzer dönüşümleri tetikleyerek Türkiye’nin iklim değişikliğini azaltma ve uyum sağlama gündemine katkıda bulunacaktır.” dedi.

        ENERJİ VERİMLİLİĞİ KRİTİK ÖNEMDE

        Dünya Bankası’nın açıklamasında, enerji verimliliğinin Türkiye’nin bir yandan iklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik taahhütlerini yerine getirirken aynı zamanda ekonomik büyümesini sürdürebilmesi için kritik bir önem taşıdığı kaydedildi.

        Açıklamada, “Enerji açısından verimli binalara yapılacak yatırımlar, Türkiye’nin enerji ithalatına olan bağımlılığını, 175 bin kamu binasının enerji giderleri için kamunun yaptığı harcamaları azaltabilir.” ifadesine yer verildi.

        Dünya Bankası Proje Ekibi Liderlerinden Alanna Simpson proje ilişkin olarak, “Afetlere karşı en kırılgan durumda olan binalar aynı zamanda enerji açısından da verimsiz binalardır.” yorumunu yaptı ve projeyle binaların yapısal açıdan güçlendirilirken, enerji verimliliğinin ve sürdürülebilirliğin de artırılacağını belirtti.

        Dünya Bankası Proje Ekibi Lideri Jas Singh ise, “Proje işletme maliyetlerinin düşürülmesini ve hükümetin buradan sağlanan tasarrufu kamu hizmetlerinin sunumunda başka iyileştirmeler için kullanabilmesini sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

        Açıklamada son yıllarda Dünya Bankası’nın Türkiye’de uyguladığı projeler arasında, İstanbul Deprem Riskini Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesi; Türkiye’deki Mültecilere Yönelik Fon kapsamında uygulanan Güvenli Okullar Projesi; Okullarda Afet Riski Yönetim Projesi; Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerde Enerji Verimliliği Projesi; ve Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi’nin yer aldığı kaydedildi.

        NEHİR HAVZALARI İÇİN 135 MİLYON DOLARLIK FİNANSMAN

        Dünya Bankası, Bolaman ve Çekerek nehir havzalarındaki kırsal toplulukların geçim kaynaklarının korunması ve iklime karşı dayanıklılıklarının artırılması amacıyla Türkiye’ye 135 milyon dolar kredi sağladı.

        Dünya Bankasından yapılan açıklamada, “Türkiye Dayanıklı Peyzaj Entegrasyon Projesi”ne (TULIP) ilişkin kredinin onaylandığı bildirildi.

        Projeyle Doğu Karadeniz'de yer alan Bolaman Nehir Havzası ve İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan Çekerek Nehir Havzası'nda dayanıklı altyapı hizmetlerinin oluşturulmasının ve bölgede yaşayan halkın geçim kaynaklarının iyileştirilmesinin amaçladığı belirtilen açıklamada, kredi tutarının ise 135 milyon dolar olduğu kaydedildi.

        Dünya Bankası açıklamasında, “Her iki havza, mevsimsel taşkınlar ve kuraklıklar, toprak erozyonu ve toprak kayması gibi iklim değişikliği etkilerine karşı oldukça kırılgan durumdadır. Bu bölgelerde ayrıca yüksek yoksulluk oranları, düşük tarımsal verimlilik, yetersiz altyapı (su depolama, arıtma ve sulama altyapısı dahil olmak üzere), doğal kaynak bozunumu, sınırlı yol bağlantıları ve dışarı göç nedeniyle oluşan insan sermayesi kaybı da dikkat çekmektedir.” ifadelerine yer verildi.

        Açıklamada projenin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesinde planlanmış olmasına rağmen, bölge halkı üzerindeki salgının ekonomik etkilerinin azaltılmasına da yardımcı olacağı belirtildi.

        "DAYANIKLI ALTYAPI TÜRKİYE'NİN ŞOKLARA KARŞI DAHA DİRENÇLİ OLMASINA KATKI SUNACAK"

        Açıklamada projeye sağlanan finansman ile söz konusu bölgelerde iklim ve afetlere karşın dayanıklılığın artırılacağı, sürdürülebilir arazi yönetiminin temellerini atılacağı, istihdam yaratılacağı ve geçim fırsatlarının çeşitlendirileceği bildirildi.

        Proje ile söz konusu havzaların taşkından korunması için dayanıklı altyapıya erişimin sağlanacağı belirtilen açıklamada, içme suyu depolama kapasitesinin artırılacağı, tarımsal üretim sulama suyuna erişimin kolaylaştırılacağı kaydedildi.

        Açıklamada, projede kadınların gelir getirici faaliyetlere katılımlarının artırılmasının hedeflendiği de belirtilerek, kadınların sahibi olduğu veya kadınlar tarafından yönetilen işletmelere teknik ve finansal destek sağlanacağı ifade edildi.

        Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Kouame, “Dünya Bankası, Türkiye’nin nehir havzalarında ve çevresinde sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı desteklemekten memnuniyet duymaktadır. Bu bölgelerdeki arazi bozulmasıyla mücadele edilmesi ve dayanıklı altyapının inşa edilmesi, Türkiye’nin salgından daha dayanıklı çıkmasına, kapsayıcı ve şoklara karşı daha dirençli olmasına katkı sunacak." değerlendirmesinde bulundu.

        "Projenin önemli seviyede çevresel, ekonomik ve sosyal olumlu etkileri olacak"

        Projenin Dünya Bankası ekip liderlerinden Stavros Papageorgiou de konuya ilişkin olarak, “Söz konusu iki havzada özellikle doğa tabanlı çözümler üzerinde odaklanarak geçim kaynaklarının ve peyzajın dayanıklılığının güçlendirilmesi üzerindeki vurgusu göz önüne alındığında projenin, olumlu çevresel, ekonomik ve sosyal etkilerinin önemli seviyelere ulaşması beklenmektedir.” ifadelerini kullandı.

        Projede yer alan Dünya Bankası Ekip Lideri Canan Yıldız ise, “Bu projenin sunduğu entegre yaklaşımın, geride kalmış bölgelerdeki diğer nehir havzalarını da kapsayan peyzaj dayanıklılığına yönelik ulusal bir programın temellerini atacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

        Açıklamada bankanın geçmişte de Türkiye’de su havzaları yönetimini desteklediği, bu amaçla Doğu Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi (1993-2001) ve Anadolu Su Havzaları Rrehabilitasyon Projesi’ne (2004-2012) finansman sağladığı hatırlatıldı.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ