Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Ban'dan Türk tarafına övgü | Dış Haberler

        Genel Sekreter Ban raporunda, Kıbrıs Rum kesiminde Mayıs'ta, Türkiye'de de Haziran'da yapılacak seçimler öncesinde, müzakerelerde tüm başlıklarda esaslı bir uzlaşma sağlanamaması durumunda, "müzakerelerin askıda kalabileceğini ve hatta ölümcül şekilde başarısız olabilmesi yönünde ciddi risk bulunduğunu" vurguladı.

        Genel Sekreter Ban'ın BM'nin Kıbrıs'taki "iyi niyet misyonuna" ilişkin olarak adadaki müzakerelerin geçmişini özetleyen, şu anki durumu değerlendiren ve iki tarafa tavsiyelerde bulunan raporu yayımlandı. Genel Sekreterin raporu, BM Güvenlik Konseyi üyelerine de sunuldu.

        Genel Sekreter Ban, 26 Mayıs 2010'da, Eroğlu ile Hristofyas liderliğindeki müzakerelerin, "mülkiyet" konusuna odaklanılması konusundaki anlaşmayla birlikte resmen yeniden başladığını belirtti. Eylül ayının başlarında iki tarafın da mülkiyet konusunda kapsamlı öneriler sunduklarını ve bu önerileri "birleştirme" yolunda çalıştıklarını ifade eden Ban, mülkiyet konusundaki görüşmelerin, "bir mülkiyet komisyonunun kurulması, takas mekanizmaları, iadenin derecesi ve tazminat çeşitleri" konularına yoğunlaştığını söyledi.

        Müzakerelerde mülkiyet konusunun ekonomik ve mali boyutlarıyla uğraşan yeni önerilerin yapıldığını dile getiren Genel Sekreter, "Kıbrıs Türk tarafı taze girişimler ortaya koydu, Kıbrıs Rum tarafı da pozisyonlarında değişiklik yaptı" dedi. Mayıs ayından beri Eroğlu ve Hristofyas'ın mülkiyet konusunda 15 kez görüştüklerini hatırlatan Genel Sekreter, bunun dışında liderlerin özel temsilcilerinin ve iki tarafın uzmanlarının da 21 defa mülkiyet konusunda teknik seviyede ilerleme sağlama amacıyla biraraya geldiklerini kaydetti.

        Mülkiyet konusunun müzakerelerin en karmaşık konusu olduğunun ve iki tarafın bugüne dek bu konuyla ciddi şekilde uğraştıklarının farkında olduğunu belirten Genel Sekreter, "Ancak bu kritik konuda 6 aya yaklaşan bir süredir devam eden görüşmelere rağmen, Kıbrıs özel danışmanım, mülkiyet konusunda kavramsal bir çerçeve üzerinde anlaşmaya yönelik çabalarda endişe verici bir ilerleme eksikliğinin olduğunu bildirmiştir. Taraflar arasında temel farklılıklar bulunmaktadır" dedi.

        Kıbrıs Rum tarafının ilke olarak kuzeyde mülkleri olan Rumlar'ın "takas, tazminat, iade" şıklarından birini seçme haklarının olması gerektiğini savunduğunu belirten Ban, bu görüşün Kıbrıs Türk tarafınca kabul edilemez olduğunu, Kıbrıs Türk tarafının "kuzeydeki mülklerin yüzde 70-80'inin Rumlar'a ait olduğunu, eğer tüm Rumlar'a mülklerinin iadesi izni verilirse, bunun Kıbrıslı Türkler'in iki bölgeliliği korumasını imkansız hale getireceğini" söylediğini ve bu kapsamda Türk tarafının, mallarının iadesini isteyen Rumlar'ın sayısında bir "tavan" istediklerini bildirdi. Bu görüşün de Rumlar için kabul edilemez olduğunu ifade eden Genel Sekreter, "Şu anda iki tarafın bu konudaki pozisyonları uzlaşmaz durumdadır" saptamasında bulundu.

        İki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümüne ulaşmak için iki liderin müzakerelerde bu ve bunun gibi uzlaşmaz gibi görünen konularda uzlaşmaya varması gerektiğini vurgulayan Ban, bu konulardan birinin de "toprak" olduğunu söyledi.

        Rumlar'ın mülkiyet başlığını, toprak başlığına bağlamadan ilerleme sağlamalarının mümkün olmayacağını belirttiklerini, Kıbrıs Türk tarafının ise toprak başlığını sadece iki taraf ve garantör devletlerin yer alacağı çok taraflı bir konferansta görüşeceklerini söylediklerini vurgulayan Ban, Kıbrıs Türk tarafının adada garanti sisteminin devam etmesini, Rum tarafının ise bunun sona ermesini istediğini kaydetti.

        Genel Sekreter, 21 Ekim'de Kıbrıs'taki iki lideri telefonla aradığını, son haftalarda müzakere sürecinde yavaşlama olduğunu belirterek liderlerden mülkiyet konusunda somut ilerleme yakalayıp barış sürecindeki ivmeyi korumalarını istediğini hatırlattı.

        Ban, mülkiyet konusunda iki tarafın esaslı önerilerde bulunmalarının önemli ilerleme olduğunu, ancak bu önerilerin, iki tarafın pozisyonlarında yakınlaşma sağlama amacına yönelik kullanılması durumunda yararlı olabileceğini belirtti.

        18 KASIM'DAKİ ÜÇLÜ GÖRÜŞME

        Raporunda 18 Kasım'da BM merkezinde iki liderle yaptığı üçlü görüşmeye de değinen Ban, 4 saat süren görüşmede, müzakerelerde yer alan tüm başlıklardaki ilerlemeleri ele aldıklarını belirterek "Bazı özlü meseleleri belirledim, liderlerden bu meseleler üzerinde çalışmalarını ve Ocak ayının sonunda bu konudaki ilerlemeyle ilgili bana rapor vermelerini istedim" dedi.

        BM'nin müzakerelerde oynadığı kolaylaştırıcı rol çerçevesinde sürece sürekli destek verdiğini ifade eden Ban, BM'nin iki tarafın endişelerini dengelediğini, aynı zamanda da sürecin Kıbrıslılar'a ait olmasını ve Kıbrıslılar tarafından yönetilmesi ilkesini hep koruduğunu ifade etti.

        Bu kapsamda müzakere sürecinde iki liderin sorumluluk almalarının önemine işaret eden Ban, müzakere sürecini iki liderin devam ettirdiğini, bunu başka kimsenin yapamayacağını ve süreci rayından çıkarmak isteyenlere karşı da süreci yine iki liderin savunması gerektiğini vurguladı.

        ESASLI UZLAŞMA SAĞLANAMAZSA MÜZAKERELER ASKIDA KALABİLİR

        Genel Sekreter raporuna, "daha önce de pek çok kez söylediği gibi müzakere sürecinin ucu açık olamayacağını" belirterek, şöyle devam etti:

        "Ancak önemli bir fırsat penceresinin hızla kapanmakta olmasından korkuyorum. Liderler kapsamlı görüşmelerin başlamasından beri 88 kez görüştü ve onları bu konuda takdir ediyorum, ancak müzakerelerin başarısının gerçek ölçüsü kaç kere görüşebildikleri değil, zor meselelere iki tarafça da kabul edilebilecek çözümler bulma yolunda elde ettikleri ilerlemedir. Görüşmüş olmak için görüşmek nihayetinde verimli değildir"

        2011 yılının ikinci çeyreğindeki siyasi ortamın, muhtemelen, yapıcı müzakerelere elverişli olmamasından da endişe duyduğunu ifade eden Ban, güney Kıbrıs'ta Mayıs ayında parlamento seçimlerinin, Türkiye'de de Haziran ayında genel seçimlerin yapılacağını belirtti. Bu tür zamanların toplumlarda pek uzlaşma ya da esneklik gösterme zamanı olmadığını dile getiren Ban, tüm başlıklarda seçimler öncesinde esaslı bir uzlaşma sağlanamaması durumunda, "müzakerelerin askıda kalabileceğini ve hatta ölümcül şekilde başarısız olabilmesi yönünde ciddi risk bulunduğunu" vurguladı.

        Kamuoyu araştırmalarının, iki toplumda da barışa duyulan isteğin bulunmasıyla birlikte, müzakerelerin kalıcı bir anlaşmaya varması yolundaki potansiyel başarısıyla ilgili olarak şüphelerinin de artmaya devam ettiğini gösterdiğini kaydeden Genel Sekreter Ban, adada çözüm için kapsamlı planın dışında, birleşmiş bir Kıbrıs'ı, getireceği tüm yararlarıyla birlikte, kamuoyunda savunacak güçlü ve kararlı bir liderliğe de ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

        Genel Sekreter Ban'ın Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer 30 Kasımda BM Güvenlik Konseyi'ne raporla ilgili bilgi verecek.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ