Ebru Yaşar: Hayatımın film olmasını istemem

Habertürk'ten Tolga Aslan'ın haberine göre; İki ay önce düşerek, diz kapağını kıran Ebru Yaşar, önceki akşam Etiler'deki bir alışveriş merkezinde objektiflere yansıdı. Bir mücevherat mağazasından çıkarken görüntülenen Yaşar, muhabirlerle sohbet etti.

"İŞLERE YETİŞMEYE ÇALIŞIYORUM"

Artık kırmızı giymeyeceğini açıklayan Ebru Yaşar, beyazlar içinde görüldü. Konuyla ilgili konuşan Yaşar, "Evden çıkarken baktım her şeyim bembeyaz olmuş. Artık kırmızı giymiyorum. 'Maşallah' deyin bu beyaza da bir şey olmasın. Çok severim beyaz giymeyi. Her şeyi toparlıyoruz. Yetişebildiğim kadar işlere de yetişmeye çalışıyorum." dedi.

"FİYATINI BİLMİYORUM"

Son sahnesinde taktığı 1 milyon değerindeki kolyenin fiyatının çok konuşulduğu hatırlatılınca ünlü şarkıcı, "Burada değiştireceğim bir şey vardı. Aslında onu değiştirmeye geldim. Burada bir şey almıyorum, değiştirmem vardı. Kolyem de belki marka bir kolye olduğu için konuşuldu. Ben fiyatını hiç bilmiyorum. Hediye aslında, çok eskiden alınmış bir hediyeydi. Takamamıştım ne zamandır. Fırsat oldu, taktım. Aslında kıyafetlerimin üzerinde takılar takıyorum. Ben günlük, spor kıyafetlerin üzerine de takmayı seviyorum. Kombinliyorum yani." ifadelerini kullandı.

"MARKA TAKINTIM YOK"

Marka tutkunu olup, olmadığı sorulan Ebru Yaşar, "Marka takıntım yok ama güzel şeyleri seviyorum. Markalar moda öncülüğünü çok güzel yapıyor. Markalar kaliteli oluyor. Bazen imkanlarımız el verdiği zaman marka alıyoruz. Markayı da çok uzun süre giyiniyoruz. Ben aldığım zaman çok uzun yıllar kullanıyorum markayı. Çöpe atılmış bir şey gibi görmüyorum. Kıymet veriyorum, iyi kullanmaya çalışıyorum ürünlerimi." şeklinde konuştu.

"HALA İYİLEŞMEYE ÇALIŞIYORUM"

İki ay önce düşerek, dizini kıran Yaşar, son sağlık durumu hakkında da bilgi verdi. Ünlü isim, "Ayağım çok fena çocuklar. Hala iyileşmeye çalışıyorum. Hafif hafif topallıyorum ama iki ay evde oturmak, çok sıkıcı yani. Çok yorucuydu, şimdi iyiyim. Ufak ufak gidip, geliyorum. Uçağa binerken, arabaya binerken biraz zorlanıyorum. Onun dışında iyi..." dedi.

Ebru Yaşar, ayrıca, "Birkaç tane daha reklam teklifi geldi. Bilmiyorum ama önce bunun hakkını güzel verdiğime inanıyorum. Çalıştık, emek verdik. Markanın memnun olması çok önemli. Yeni yerlerden de teklifler geldi. Eğer bir bütünlük görebilirsem değerlendirebiliriz." ifadelerini kullandı.

"FİLME GİDİP, ÜZÜLMEK İSTEMEDİM"

"Bergen" filmini henüz izlemediğini dile getiren Yaşar, "Ben gidemedim. Çok üzülüyorum yani. Ben zaten Bergen’i çok severim. 'Sen Affetsen Ben Affetmem'i ben 15 sene önce çok sevdiğim için okumuştum. Çok severim, bir dram var. Ben Müslüm’ü de seyretmedim. Ben hep Müslüm Gürses’i dinlerdim, severdim. Bergen’in de kıymetini yeni anlayanlardan değilim. Kıymetimi hep bilenlerdenim. O yüzden filme gidip, tekrar tekrar üzülmek istemedim açıkçası." açıklamasını yaptı.

"HER ŞEY DEĞİŞİYOR"

"Bergen"de şarkıcının şarkılarının kendi sesinden duyulmaması hakkında yapılan eleştirilerle alakalı da konuşan Ebru Yaşar, "Mahsun da haklı, Özcan' da haklı... Film o kadar duygusal ki... Şarkıları gerçek sanatçının ağzından duymak istiyorsunuz ama o dönem de değişti. Özcan da kendine göre haklı. Fakat o sırada duygusallık kayboluyor gibi geliyor bana da yani. Evet, oyunculuk çok güzel ama gerçek şarkıcının sesi girdiğinde bence ikiye katlardı diye düşünüyorum. Her şey değişiyor ama değişimin içinde buna da yer var." diyerek, düşüncelerini dile getirdi.

"HAYATIMIN FİLM OLMASINI İSTEMEM"

Gazetecilerin, "Hayatınızın film olmasını ister misiniz?" sorusuna yanıt veren ünlü şarkıcı, "Yok, istemem... Öyle filmlik bir hayatımın olmasını da istemem. Çok acı dolu hikayeler, biliyorsunuz. Ben kendi halimde yaşıyorum. Normal bir insan olarak böyle mutluyum. Öyle acı durumlar var hayatta ama olmasın inşallah, bizleri bulmasın. Kimseyi bulmasın, hayata bir kez geliyoruz. Güzel yaşamak için, hayvanların da insanların da, kadınların da, erkeklerin de herkesin iyi yaşamaya hakkı var." açıklamasını yaptı.

"KÖTÜ NİYET KONDURMUYORUM"

Yaşar, Yıldız Tilbe'nin sokak köpeklerini hedef alan ve tepki toplayan paylaşımları hakkında da, "Talihsiz oldu. Bir anda belki de sinirle söyledi ama hiç doğru bir şey olmadı yani. Hepimiz seviyoruz hayvanları. Kötü niyetli söylediğini tabii ki ben düşünmek istemiyorum. Kötü niyet kondurmuyorum. Belki de bir anda sinirle söyledi. Benim de geçen hafta kuzenimin bacağını sokak ortasında köpek ısırdı. Biz de çok üzüldük ama aklıma böyle bir şey söylemek tabii ki gelmez. Üzüldük yani, niye bir şey olsun?" dedi.