Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Turizm Gökova'nın akvaryumu - Turizm Haberleri

        Bodrum-Marmaris arasında, doğu-batı ekseninde uzanan ve Kerme ya da İstanköy olarak da bilinen Gökova Körfezi, Türkiye’nin en girintili-çıkıntılı kıyı kesimini oluşturuyor. Orak ve Sedir adaları, Çökertme, Akbük, Söğüt, İngiliz Limanı, Değirmen Bükü ve Longöz gibi koyları ile mavi yolculukların vazgeçilmez rotalarını çiziyor. Körfezin en doğu noktasında yer alan Akyaka beldesi ise daha çok karayoluyla gezenlerin gözdesi. Kuzeyden Marmaris’e inerken, Sakar Geçidi’ni geçtikten hemen sonra tüm ihtişamıyla ortaya çıkan Gökova Körfezi, yolculuğun en çarpıcı manzaralarından birini sunuyor. Sırtını dağlara yaslamış muhteşem bir ovanın denizle buluştuğu noktada yer alan Akyaka, Türkiye’nin belki de en güzel beldelerinden biri. 2600 yıllık yaşam izleri taşıyan yörenin antik çağdaki ismi İdima (Idyma). Bir Karya kenti olduğu bilinen İdima’nın kaya mezarlarından bazıları hâlâ ayakta. Günümüze ulaşan ve İÖ 4. yüzyıla tarihlenen kolonlu kaya mezarlarının Paktyes hanedanına ait olduğu düşünülüyor.

        Turizme geçiş

        70’li yıllardan sonra turizmin kapısını aralayan Türkiye’nin Bodrum, Kuşadası, Marmaris gibi merkezleri parlamaya başlarken, Akyaka gözlerden uzak, sakin bir balıkçı köyü olarak bekliyordu. Akyaka’nın turistik bir beldeye dönüşmesinde şüphesiz şair, gazeteci, mimar Nail Çakırhan’ın imzası var. Memleketi olan Ula’nın geleneksel mimarisini farklı bir üslupla yorumlayarak kendisi için Akyaka’da bir ev inşa eden Çakırhan, bu projesiyle Uluslararası Ağa Han mimari ödülünü kazanınca tüm gözler buraya çevrildi. Bu mimari, yörede daha sonra inşa edilen yapılara da öncülük etti. Akyaka evlerinin şöhreti yayıldıkça, Gökova’nın bu küçük köyü de kimlik değiştirmeye başladı. Çakırhan’a, mimarisine ve köyüne sahip çıkan aydınlar, betonlaşmaya karşı ciddi bir duvar oluşturdu. Bugün, birkaç çirkin beton yapıyı saymazsak, Akyaka’nın tamamı bu özgün mimari ile sarılı. Akyaka evleri özellikle saçakları, kapıları, tavanları ve dolap kapaklarındaki dantel gibi işlenmiş ahşap işçiliği ile dikkat çekiyor.

        Azmak ve Okalüptüslü Yol

        Akyaka’nın en büyük özelliği Kadın Azmağı adını taşıyan deresi. Sazlıklar, ağaçlar ve otların arasında yemyeşil bir tünel gibi dolanan su yolu, 1200 metre uzunluğunda. Küçük teknelerle gezilebilen derenin yerden kaynayan buz gibi sularında binlerce balık, yüzlerce ördek yaşıyor. Akyaka’daki oteller son derece farklı bir tatil seçeneği sunarken, dere kenarındaki restoranlar kolay kolay unutulmayacak bir molaya ev sahipliği yapıyor. Marmaris’e giden eski yolun küçük bir bölümünü oluşturan ünlü “Okalüptüslü Yol” ise yalnızca eskilerin anılarında kaldı. Yenisi yapıldığı için artık kullanılmayan bu kısacık yol, yüzlerce yıllık dev okalüptüs ağaçlarıyla sarılı. Akyakalıların mücadelesiyle koruma altına alınan yol, bilinçli gezginler ve fotoğrafçılar için hâlâ vazgeçilmez bir uğrak noktası.

        Kaynak: TÜRSAB Dergisi- Ocak sayısı

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ