Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam En çalışkan öğrenci Türkiye - haberler - İş-Yaşam Haberleri

        Merkez Bankası'nın yılın ilk 6 ayını değerlendirdiği Finansal İstikrar Raporu'nda Türkiye'nin pandemiye (küresel salgın) karşı ülkelerin aldığı 12 önemli önlemin sadece 1'ini almadığı geri kalan 11'ini yerine getirdiği ifade edildi. Merkez Bankası'nın değerlendirmeye aldığı 26 ülke arasında Türkiye bu açıdan sınıfının en çalışkanı oldu. Türkiye'yi 10 önlem ile G.Kore ve Endonezya takip ediyor. Hollanda ise 3 önlem ile en az hareket eden ülke konumunda. Değerlendirmeye alınan 26 ülkeden 25'i vergi indirimleri, bordro desteği vergi tahakkuk ve borç ertelemesi, düşük faizli krediler, nakit desteği, etkilenen işletmelere doğrudan yardım (hibe) gibi operasyonel iş sürekliliği tedbirlerini aldığı görüldü. En az önlem alınan konu zorunlu karşılıklarda indirim ve Döngüsel Sermaye Tamponunun Gevşetilmesi alanında olduğu görüldü. Ülkeler piyasalara veya bankalara likidite desteği, işletmelere destek ve borç yeniden yapılandırmaları ile salgına karşı ekonomilerini ağırlıklı olarak desteklemeye çalıştı.

        REKLAM

        RİSK İŞTAHI ANİ AZALDI

        Merkez Bankası çalışmasında salgınla birlikte risk iştahındaki ani azalış ve artan nakit talebi neticesinde, hisse senedi ve sabit getirili piyasalardan çıkış ve kısa vadeli risksiz varlıklara geçiş gözlendiği belirtilerek bu süreçte artan belirsizlikle birlikte yatırımcılardan erken itfa taleplerinin geldiği ve fon piyasalarından çıkışlar görüldüğü kaydedildi. Artan itfa taleplerini karşılamak için pek çok fonun likit varlıklarını satmak zorunda kaldığı da ifade edildi. Emtia fiyatlarında görülen düşüşün, piyasa likiditesindeki azalma, artan piyasa oynaklığı ile eşanlı olarak, gelişmekte olan ülkelerin (GOÜ)’ yoğun portföy çıkışları yaşandığı belirtilerek "Buna bağlı olarak ABD doları cinsinden fonlama kısıtları ön plana çıkmıştır. Döviz kuru baskısı, zayıf sağlık sistemleri ve maliye politikalarının dar hareket alanı, bu ülkelerdeki kırılganlık unsurları olarak ortaya çıkmıştır. Uluslararası piyasalardaki likidite sıkıntısı, özellikle ABD doları cinsinden fonlama piyasalarındaki maliyetleri ve oynaklığı artırmıştır. Bu durum, fonlama kaynağı olarak mevduattan çok piyasaya bağımlı olan finansal kuruluşlara piyasa fonlamasına erişmek için gerekli teminatların değerindeki düşüşler nedeniyle ilave zorluklar getirmiştir. Ülkeler ve sektörler arası farklılıklar olsa da, pek çok ülke ve sektör için fonlamaya erişim önemli bir sorun haline gelmiştir. Bu süreçte, firmalar ve hane halkları nakit akışlarında ani düşüşler yaşamış ve firmaların borç çevirme kapasiteleri zayıflamıştır. Firmaların finansman ihtiyacını karşılamaya yönelik artan kredi talepleri ve sıkılaşan finansal koşullar, finansman maliyetlerini artırmıştır" denildi.

        REKLAM

        ÜLKELER VE KURUMLAR HAREKETE GEÇTİ

        Buna karşın kredi aracılık faaliyetlerinin desteklenerek finansal piyasaların reel ekonomiye kaynak aktarımının devam etmesinin sağlanması için pek çok ülke ve birçok uluslararası kuruluşun önlemler açıkladığının belirtildiği raporda "Bu süreçte merkez bankaları ve diğer düzenleyici otoriteler, faiz indirim kararları ve likidite destekleri başta olmak üzere, geniş önlem setleri ile salgının finansal piyasalara ve reel sektöre olan etkilerini en aza indirmek amacıyla çok hızlı hareket etmiştir. Alınan önlemler arasında, piyasalara ve bankalara çeşitli kanallardan likidite desteği sağlanması, merkez bankaları arasındaki para takası anlaşmaları, varlık alımları, sermaye ve likidite tamponlarının kullanılması için bankalara esneklik sağlanması, döngüsel sermaye tamponlarının serbest bırakılması ve ZK indirimleri yer almaktadır" denildi.

        REKLAM

        SALGIN UZARSA BATIKLAR ARTACAK

        Pek çok ülkedeki tüm yetkili otoritelerin geniş bir araç seti ile salgına karşı önlem aldıkları, bu önlemlerin piyasalardaki aşırı oynaklıkları azaltarak küresel finansal istikrara katkı sağladığı, bunun yanında doğrudan kredi aracılık faaliyetlerinin devam ettirilmesini destekleyerek ekonomik faaliyet ve istihdama katkıda bulunduğunun belirtildiği çalışmada şunlar kaydedildi: "Salgının yaygınlaştığı dönemde GOÜ’lerdeki sermaye çıkışları alınan önlemler sonrasında ivme kaybetmiştir. Basel III bankacılık reformları bankaların sermaye yapısını güçlendirmiş, likidite yönetimlerini iyileştirmiş ve bankaların Küresel Finansal Kriz dönemine kıyasla daha dayanaklı olmalarını sağlamış olmakla birlikte, salgının uzaması durumunda, reel sektör kredilerinde yaşanabilecek TGA sorunu, bankaların sermaye ve likidite pozisyonlarını zorlayabilecektir. Bu çerçevede, reel sektördeki artan kırılganlıklarla mücadele için alınan önlemlerin bankalara olan ikinci tur yansımalarını dikkate almak ve alınan politika önlemlerinin dengeli bir biçimde, hem ekonomik faaliyeti desteklemesi hem de finansal istikrarı koruması gerekmektedir. Oluşturulan likiditenin hedeflenen sektörlerdeki ihtiyaçlarla orantılı ve selektif bir şekilde kullanılması kritik öneme sahiptir. Uluslararası bankaların tabi oldukları yasal gereklilikler ve yurt dışına borç vermede isteksizlikleri, GOÜ’lerdeki bankalara sağlanan krediler üzerinde olumsuz etkide bulunabilecektir. Finansal istikrara yönelik risklerin sınırlı tutulmasını teminen, alınan önlemlerin etkinliğinin, eşanlı olarak gerek sağlık sektöründe alınan tedbirler, gerek maliye politikası tedbirleriyle desteklenmesi önümüzdeki dönemde de önemini koruyacaktır."

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ