Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Şampiyonlar Ligi Galatasaray - PSG maçı yazar yorumları (Ahmet Çakar'dan Falcao'ya eleştiri) Kim ne yazdı? - Futbol Haberleri
        1

        MEHMET DEMİRKOL

        Fatih Terim’in 5-3-2/3-1-2-4 varyasyonunun birkaç anlamı var. Donk’u savunmanın merkezinde kullanıp hem defansı hem orta sahayı kalabalık tutmak istedi. Nzonzi’yi savunmanın içine gömülmekten kurtardı. Seri ve Belhanda ile çıkmak istedi. Babel ile de Falcao’yu yalnızlıktan kurtarma peşindeydi. Hem de ön alan presi yapmayı amaçladı.

        2

        Bu enine değil biraz dikine dizaynın genel olarak işe yaradığını söylemek lazım. Tabii Muslera’nın direnciyle. Eksik kalan ise özellikle 2. yarıda arkaya kaçırılan oyuncular oldu. Böyle bir hücum gücünü arkaya kaçırdı diye savunmaya kızmak doğru değil.

        3

        Ancak çıkarken yapılan kolay top kayıpları ve kalabalık orta sahaya rağmen baskı kurmamak üzerinde durulabilir. Gerçi bunun da bir özrü/bahanesi var tabii. Çünkü PSG’de hemen herkes savunma arkasına kontrol edilmesi çok zor toplar atabiliyor. Hangi birini baskılayacaksın?

        4

        Artık ligde saçma sapan tartışmalarla boğuşmayı bırakıp ritmi yükseltmemiz lazım. Bu seviyeye yetişmek bu şekilde çok zor.

        5

        UĞUR MELEKE

        Dün Paris St. Germain’in maça başlayan 11’i, topu paylaşma 11’iydi. Zira Fransa Ligue 1’de bir maça tamamıyla hükmedeceklerse orta sahada Paredes ve Herrera gibi adamları tercih ediyor Tuchel.

        6

        Ama topu paylaşacaklarsa, orta sahanın geçirgenliğiyle ilgili çekinceleri varsa Marquinhos-Verratti-Gueye üçlüsüyle oynuyorlar. Real Madrid’e karşı bu üçlü oynamıştı, Bordeaux deplasmanına bu üçlü gitti. İstanbul’da da nispeten tutucu olan bu merkez üçlüsü başladı. Ancak anlaşılan o ki, Terim’in beklentisi bu değildi.

        7

        İlk 40 dakika itibariyle Galatasaray rakibini sanki gereğinden biraz fazla derinde karşıladı, öne çıktığında da telaşlı fauller yaptı. İlk 40 dakikada PSG 8, G.Saray 1 şut attı. Galatasaray rakibini tam 16 kez faulle durdurdu, bunların 12’si rakip yarı sahadaydı; 5’i Belhanda’dan, 3’ü Falcao’dan gelmişti.

        8

        Oyunun gidişatı 40’ta değişti. O dakikada ilk kez Galatasaraylılar öne kalabalık gidip baskı yaptılar. Ve bu pozitif oyun 70’e kadar sürdü. Bu yarım saat içinde şutlarda Galatasaray 5-2 üstünlük kurdu, tek bir faul yapmadı. Bu bölüm kesinlikle takdire değer.

        9

        O pasajda Icardi’nin golünün gelmesi şanssızlık. Galatasaray savunmada kalabalık ve yerleşikken maalesef seyrederek yedi golü. Ancak 40’la 70 arasındaki o cesur oyunu görünce Galatasaraylılar muhtemelen şu soruyu sordular içlerinden: Acaba kaygının bu kadarı fazla mıydı? Galatasaray 40’ta start verdiği cesur futbolu, taraftarı da arkasına alarak başta deneyemez miydi?

        10

        Puan kazanılamayan günün kazanım hanesine sanırım Falcao’nun nispeten biraz daha hareketli olması yazılabilir. Topla buluşturulduğunda muhakkak bir şeyler üreteceğini PSG önünde gösterdi, bir kafası çizgiden çıktı, Donk’un ara pasında da Babel’e gollük fırsat yarattı. Ama bu kadarı puana yetmedi tabii.

        11

        ALİ ECE

        Bu ultra zengin PSG’yi sadece kendi güçlü oyununu oynayarak sürklase edip yenebilecek çok az takım var. Ancak bu sezon Fransa Ligue 1’de de gördüğümüz gibi bu PSG’yi bozarak oynarsanız şansınız olabiliyor.

        12

        O yüzden Donk’un savunmanın tam ortasında hem kesici hem de top çıkarıcı olarak konumlandığı 3-5-2’ye dönüş, Süper Lig’de bir türlü işlemeyen 4-3-3’ten çok daha iyi bir plandı. Bir de Belhanda maskenin de etkisiyle bu kadar standardının altında oynamasaydı, Galatasaray’ın 15. dakikadan sonraki oyununu toparlaması skora da yansıyabilirdi.

        13

        Galatasaray, PSG karşısındaki oyununu geliştirirse gruptaki şansını arttırır. Lakin mutlaka iç sahadaki diğer iki maçını da kazanması gerekiyor.

        14

        Muslera kurtarışlarıyla Galatasaray’ı uzun süre maçta tuttu. Nzonzi, Donk ve Seri çok iyiydiler. Ancak maalesef sahanın en iyisi Di Maria’ydı. Arjantinli halen dünyanın en iyi faal futbolcularından birisi.

        15

        AHMET ÇAKAR

        Aslında Galatasaray pekala bir puan alabilirdi... Ne olursa olsun her türlü eksiğine rağmen rakip Paris Saint-Germain. Çok önemli oyuncuları var. Oyunun başında Galatasaray biraz zorlandı. Ama sonra aslında PSG gibi bir takıma nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadı.

        16

        İkinci yarı işler tam Galatasaray'ın istediği gibi başlamıştı ki önce Luyindama'nın büyük hatası geldi. Di Maria'yı arkasına kaçırdı, Muslera ile karşı karşıya kaldı ama Muslera başarılıydı. Aslında bu büyük hata ya da kaçan bu gol birkaç dakika sonra gelen golün habercisi gibiydi. Galatasaray kötü gol yedi. Adamı kaçırdılar, arka direkte de Icardi golü yaptı.

        17

        Galatasaray'ın bence maç boyunca yakaladığı en önemli pozisyon Babel'in laubalilikle harcadığı pozisyon. Falcao'dan pası aldı, arkası dönük Belhanda'ya çıkarsa belki gol vuruşu olacak ama zorladı ve pozisyon gitti.

        18

        Son birkaç maçtır Babel ve Belhanda iyi değiller. Kanatlar çalışmıyor, öyle olunca da Falcao etkisiz kalıyor. Ama sıkıntı şu, Falcao bu maçlar için alındı. 3 gün önceki Fenerbahçe için alındı. Ama gerçekten tam anlamıyla gizli forvet. Sahada yok gibi... Tabii ki bu tamamen onun suçu değil ama adım adım hayal kırıklığına doğru ilerliyor.

        19

        ÖMER ÜRÜNDÜL

        Fatih Terim bu maç için üçlü defans uygulatmayı düşünmüş. Bu üçlünün doğal olarak maç başında uyum sağlaması mümkün değildi. Rakibin presi karşısında kolay toplar da kaybedilince ilk 20 dakika PSG ile Muslera arasında geçti.

        20

        Bu dakikadan sonra Galatasaray, seyircisinin müthiş desteğiyle sahaya sınırsız enerji yansıtmaya başladı. İkili mücadelelerde istek vardı. Takım savunmasındaki ciddi arızalar giderildi ve de devre sonuna kadar oyunun kontrolünü rakibe vermediler ama hücum gücü hiç yoktu.

        21

        İkinci yarıda ise bir anda kontrolden çıkıp, riskli bir ofansif anlayış gündeme geldi. Halbuki oyunu ilk yarıdaki gibi tutmak çok önemliydi. Aslında Di Maria'dan bir uyarı da geldi. Bomboş kaleci ile karşı karşıya kaldı ama Muslera çok başarılıydı.

        25
        26

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ