Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den Meral Akşener'e sert tepki: Bu nasıl bir terbiyesizliktir, affedilemez!

        HABERTURK.COM

        MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli, Genel Başkan adayı Meral Akşener'in "başparalelci" sözlerine çok sert tepki verdi. Bahçeli, "Disipline sevki kararına varırsak gereği yapılır. Bu kadar çirkin bir ifade söz konusu olamaz. İstanbul merkez olmak üzere 9 ilde çok sayıda operasyonlar yapılmakta. Bu kadar insanın bula bula başparalelcisi beni mi görmüştür? Bu nasıl bir terbiyesizliktir. Bu affedilemez. MHP liderine başparalelci diye terbiyesizlik yapılamaz" dedi. MHP'li muhaliflerin kurduğu heyetin çağrısı için Bahçeli, "Çağrı heyeti kimdir" diye yanıtladı.

        "ALAYINIZA YETERİZ"

        Parti içindeki muhaliflere sert tepki göstererek, "Ne okyanus ötesi elemanları, ne siyasi senaristler şehit yadigarı bu kutlu çatıyı uçuramayacaklardır. Allah'ın izniyle alayına yeteriz, biz başarmaya karar verdik, biz iktidara gelmeye söz verdik. Yolumuza kim çıkarsa ezip geçeriz" dedi.

        Bahçeli, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda hükümete desteklerini açıklarken, vatandaşlıktan çıkarılması konusunda da desteğini açıkladı. MHP lideri "İşbirlikçileri doğruca adaletin önüne çıkaralım. Suçluların yakasına yapışalım. Hatta bunları vatandaşlıktan çıkaralım" ifadelerini kullandı.

        MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.MHP lideri Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

        KİLİS'E ROKET MERMİSİ DÜŞMESİ

        "Yüreğimiz her dakika başka bir acıyla parçalanırken, gözlerimiz başka bir acıyla yaşarmaktadır. Çünkü Türk milletinin kanı durmadan akmaktadır. Saldırıların biri bitmeden diğeri başlamaktadır. Terörizmin uğursuzluğu aziz vatanımıza düşmüştür. Türkiyemiz frensiz şekilde yokuş aşağı gitmektedir. Bölücü terör ülkemizi hedef almaktadır.

        Türk milleti iki ateş arasındadır. Bir yanda yolsuzluk, yoksulluk, yozlaşma, diğer tarafta cinayet şebekelerinin kumpasları yoğunlaşmaktadır. Daha önce de Suriye tarafından vatan topraklarına düşen füzelerden dolayı 6 kişi ölmüş, 26 kişi yaralanmıştır. Sınır il ve ilçeler diken üstündedir. Durum korkunçtur. Artık sabırtaşımız çatlamıştır. Artık sineye çekecek mecalimiz kalmamıştır.

        "TÜRKİYE BUNA LAYIK MIDIR?"

        274 günde 179 polisimizi, 267 askerimizi, 10 korucumuzu, 19 sivil memuruzu vatan evladını şehit verdik. 20 Temmuz'dan bu yana 250'ye yakın sivil vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Şehitlere ve teröre kurban giden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

        Karşımızdaki tablo korkunç sayılamayacak mıdır? Türkiye bir kan çukurunda, ölüm tünelinde değil midir? Bildiğimiz kadarıyla Türkiye bir savaşa girmemiştir. Bu yaşananlar nasıl yorumlanmalıdır. Caniler barikat dikerken hükümet uyumuştur, köstebek yuvası gibi tüneller açılırken başbakan ve hükümeti atalet çarkına yakalarını kaptırmıştır. El yapımı bombalar yerleştirilirken hükümet kayıplara karışmıştır. Bu olacak iş midir? Türk milleti buna layık mıdır? Türkiye'nin Suriye'ye dönmesi, Iraklaşması, Lübnanlaşması etap etap hayata geçirilmektedir.

        "MÜSLÜMAN OLDUĞUMUZ KADAR TÜRKÜZ"

        Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı konuşma bu çerçevede değerlendirilmeli. Merhum babasına 'Biz Laz mıyız, Türk müyüz' diye sorar. Hamd olsun hepimiz Müslümanız. Dünyanın gelip geçiciliğini biliyoruz. Biz Müslüman olduğumuz kadar da Türküz. Değişmeyecek kaderimiz budur. Doğumdan ölüme kadar kim olduğumuzu sormaya gerek duymadık.

        "HDP İRAN'IN ASKERİ VE SİYASİ KANADIYLA KAÇ DEFA GÖRÜŞTÜ?"

        PKK efendilerinden aldığı öldürme talimatını birer birer uygulamaktadır. Türklüğü tarihten silmek isteyen mihraklar sıraya girmiştir. Türksüz millet özlemi çekenler kıpır kıpırdır. Türk milleti bu oyunu yutmaz. Milli adımızdan, mukaddes anılarımızdan vazgeçerek bu coğrafyada bir ve bütün kalamayız. Tehdit büyüktür, düşman hiç olmadığı kadar diri ve hazırlıktır. Kanlı barikatlar, ölüm hendekleri kardeşlik bağlarının koparılması için tezgahlanmıştır. Doğu ve güneydoğuda ne yaşanıyorsa yabancıların kapanmamış izi vardır. PKK ve HDP Türk milletinin istiklalini karartmaya çalışan şer cephesidir.Berektsizliğin, kahpeliğin arkalı önlü yüzüdür.

        HDP'liler İran'ın siyasi ve askeri kanatlarıyla 2014-2015 yıllarında kaç defa görüşmüştür?Hükümetin haberleri var mıdır?

        Türkiye aleyhine tesis edilen ittifaklar kurulurken hükümet bunu önleme çabasında bulunmuş mudur?

        Terörist taziyelerine katılacak kadar vicdanı buharlaşmış milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için ne bekliyoruz?

        Teröristlerin namlusunu temizleyen PKK yedeklerini adalete teslim etmeyeceğiz de turşularını mı kuracağız?

        DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI

        AKP dokunulmazlıkların kaldırılması için kanun teklifini TBMM'ye sunmuştur. Ak koyun, kara koyun ortaya çıkmalıdır. Teröre bulaşmış, teröriste yardım ve yataklık edenlerin dokunulmazlıklarının kaldırılması önceliklidir bizim için. Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda HDP'nin malum itirazlarının yanı sıra CHP'nin içindeki bazı aykırı ve reddiyeci sesleri duyuyoruz. Şimdiden sudan bahanelerle dokunulmazlıklarının kaldırılmasının sesi yükselmektedir.

        Kimin hakkında ne iddia ediliyorsa Türk yargısı son ve kesin hükmünü vermelidir. MHP'nin durumu berraktır. Anamuhalefet lideri de AKP'nin teklifine destek vereceklerini açıklamıştır, hiçbir mazerete sığınmadan dokunulmazlıkları tek kalemde kaldıralım. Ucuz pazarlıklara kapılarak bu fırsatı kaçırmayalım. İşbirlikçileri doğruca adaletin önüne çıkaralım. Suçluların yakasına yapışalım. Hatta bunları vatandaşlıktan çıkaralım.

        İSLAM BİRLİĞİ

        İslam ülkeleri arasındaki dayanışma yetersizdir. Cehalet körüklenmekte, hizip ve cepheleşmeler keskinleşmektedir. Doymayan Müslümandır, gülmeyen Müslümandır, giyinmeyen Müslümandır, barınmayan Müslümandır, varlık ve kaynakları sömürülen yine Müslümandır. Petrol ve gaz uğruna savaşlar, katliamlar, soykırımlar yapılmaktadır. İslam ülkeleri ne yazık ki etnik terörün karanlık girdabındadır. Ölen Müslüman, öldüren yine Müslümandır. Esasen sorun çok büyüktür. Nefsine esir düşmüş, kibrin eline düşmüş ve imanına dövize değişmiş küçük bir azınlık değerlerini değişmiştir. İslam ülkeleri bir olmaktan, birlikte hareket etmedikten sonra yine sonuç felaket olacaktır.

        İslamiyet adalet, barış, birlikte ve dayanışma diyor. İşbirliğinin hakkı verilecekse önce her İslam ülkesi kendisini gözden geçirip yanlışlarının bilançosunu çıkarmalıdır. Yeraltında zengin, yerüstünde bir millet nasıl olabilir? Eşitsizlik, ahlaksızlığı, adaletsizliği niye konuşmuyoruz? İslam İşbirliği Teşkilatı'nın samimi teşebbüs ve girişimleri vardır. Fakat bu ne kadar yeterli ve etkilidir? Burası anlaşılır değildir. Müslümanların feryadını dindirmek boynumuzun borcudur. Terör örgütlerinin hedefinde olanları kaderine terk etmek suça ortak olmaktır. İslam kılıfı altında terör örgütlerine yaşam alanı tanınmazsa yaşanan dramatik dönem bıçak gibi kesilecektir. Bu kapsamda İstanbul odaklı polis işbirliği ve koordinasyon merkezinin kurulması olumlu netice verebilecektir.

        Dileğimiz İslam ülkelerinin kaos kıskancından çıkarak öz değerlerine dönmesi, sahip oldukları muazzam medeniyeti tekrar diriltmeleridir.

        AB İLERLEME RAPORU

        AB İlerleme Raporu kabul edilmiştir. Rapor Türkiye'nin hiçbir değerine saygı duymamıştır. Türkiye tarafından yok sayılmıştır. AB Parlamentosu, PKK'ya ortantılı güç kullanamasını yüzsüzce istemektedir. Evlatlarımıza yıkarlarken, canlı bombalar patlarken neler anlatmaktadır. Sırtını sıvazlayanlar bize insanlık mı öğretmektedir? AB Parlamentosu sözde Kürt sorunun çözüme ulaştırılarak ihanet sürecinin tekrar başlatılmasını, sözde Ermeni soykırımının tanınmasını istemiştir. Başka arzuları var mıdır?

        Skandal raporda PKK'nın terör örgütü listesinden çıkarılmasını istemiştir. Üyelik sürecinin yavaşlatılmaması talebidir. Raporda geri kabul anlaşması kapsamında vize muafiyetinin hazirana yetişmeyeceği anlaşılmaktadır. Hükümetin bu kez de AB tarafından kandırıldığını göstermektedir. AKP yine çuvallamış, yine çakmıştır. Hollandalı bir rapörtör aklınca 78 milyona ayar vermeye, hiza vermeye çalışmaktadır. Buna ne kadar tahammül ve sabır gösterilecektir? Katılım süreci derken, tekrar müzakere süreci tanımlamasına dönmesi AB'nin sinsi düşüncesini göstermektedir.

        AB Parlamentosu yolsuzlukla mücadeleye öncelik verilmesi, kadına şiddet, basın özgürlüğüne değinmektedir. Doğru görüşler, fahiş yanlışlar arasında kaynayıp gitmektedir. AB raporunun bağlayıcığı yoktur ancak Türkiye'ye şaşı bakışı göstermesi bakımından ibretliktir.Böyle bir rezillik, teslimiyet nerede görülmüştür? AKP'nin teslimiyetçi politikaları bellidir.

        ALMAN KOMEDYENE TEPKİ:HİÇBİR İNSAN AŞAĞILANAMAZ

        Bir Alman komedyenin aşağılık şekilde saldırması dünün ihmal ve düşüncesizliklerin neticesidir. Özgürlük her kilidi açacaktır. İhanetin özgürlüğü, düşmanlığın özgürlüğü olamaz. Gülmek için hiçbir insan aşağılanamaz, hiçbir millet küçümsenenemez. Hiçbir rakibimizin yabancılar tarafından küçük düşürülmesinin yanında olamayız. MHP Türkiye'nin sevdalısı, Türkçülüğün muhafazacısıdır.

        MUHALİFLERE SERT TEPKİ

        Saklayacak bir ilişkimiz yoktur. MHP onun bunun oyuncağı olmayacak, iflasını kimse göremeyecektir. Köşelerini paralel kurşunu gibi kullananlar kullansın biz bildiğimizi okuyacağız. Ne okyanus ötesi elemanları, ne siyasi senaristler şehit yadigarı bu kutlu çatıyı uçuramayacaklardır. Allah'ın izniyle alayına yeteriz, biz başarmaya karar verdik, biz iktidara gelmeye söz verdik. Yolumuza kim çıkarsa ezip geçeriz."

        GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI

        MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, muhalif isimler hakkında MHP yönetimi tarafından başlatılan incelemeler hakkında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Muhalif olduklarını ifade eden arkadaşlarımız demokratik hakkını kullanırken MHP'ye yakışır bir edep içerisinde olmalarında yarar var. Edep dışı değerlendirmeler, konuşmalar, tahrikler, fitne ve fesatlar karşısında MHP'nin tüzüğü çok açık ve nettir. Böyle bir soruşturma başlatılırsa çok yönlü araştırılır ve merkez disipline sevk kararına varırsak gereği yapılır." diye konuştu.

        MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

        Bir gazetecinin, "Muhalif isimler Sinan Oğan, Koray Aydın ve Meral Akşener'le ilgili genel merkez yönetimi bir inceleme başlattı. Sürecin sonunda bir ihraç söz konusu olabilir mi?" sorusuna Bahçeli, "Muhalif olduklarını ifade eden arkadaşlarımız demokratik hakkını kullanırken MHP'ye yakışır bir edep içerisinde olmalarında yarar var. Edep dışı değerlendirmeler, konuşmalar, tahrikler, fitne ve fesatlar karşısında MHP'nin tüzüğü çok açık ve nettir. Böyle bir soruşturma başlatılırsa çok yönlü araştırılır ve merkez disipline sevk kararına varırsak gereği yapılır." cevabını verdi.

        Başka bir gazetecinin, "Meral Akşener'in size yönelik 'baş paralel o zaman Bahçeli' sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Bahçeli şu cevabı verdi: "Bu kadar çirkin bir ifade söz konusu olamaz. Şu an İstanbul merkez olmak üzere 9 ilde çok sayıda operasyonlar yapılmakta, 101 veya 105 kişi paralel mensubu olarak gözaltına alınmış durumda. Şimdi bu kadar insanın bula bula baş paralelcisi beni mi görmüştür? Bu ne biçim bir terbiyesizliktir? Bunu affetmemiz mümkün değildir. Kendileri paralelle çok barışık olabilirler ama Milliyetçi Hareket Partisi'ne baş paralelci gibi bir edepsizliği yapamazlar."

        "Çağrı heyetine randevu verecek misiniz?" sorusuna Bahçeli, "Çağrı heyeti kimdir?" cevabını verdi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ