Cumhurbaşkanı Gül yargılanabilir mi?

RP eski Milletvekili ve avukat Şeref Malkoç, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve RP eski Milletvekili, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Kamalak bu soruyu HABERTURK'te tartıştı.

RP eski Milletvekili Şeref Malkoç: "Savcılığın daha kararını okumuştum. Yeni, kararı görmedim. Sizlerden duydum. Savcılığın verdiği karara bakınca Anayasa'nın 105. maddesi karşısında geçersiz olduğpu kanaatindeyim. Türkiye Cumhuriyeti'nde görev yapmış Cumhurbaşkanları için düzenlenmiş karar var. Yargılanamayacağı Anayasa'da ortadadır. Oluşmuş olan içtihatlar bunu gösteriyor. Milletvekilleri seçildikten sonra dokunulmazlıkları var. Yapmış oldukları görevlerle alakalı. Tehdit altında olmasınlar görevlerini rahat yapsınlar diye. Vekillere verilen bu imkan Cumhurbaşkanı gibi ağır sorumlulukları olan kişiler için de verilmektedir. Bu kararın hukuka aykırı yönü, Sayın Cumhurbaşkanıyla ilgili olan bu kararda yargılanan insanlar oldu. Bunlardan bir kısmı ceza aldı. Ama Gül gibi Refah paretisinin genel başkan yardm kişiler yargılandılar ve beraat ettiler. Genel başkan yardımcısı konumunda olanların yargılanıp beraat kararları yargıtaya gitti ve yargıtay da bunları onayladı. Yargılanamaz. Anayasa'nın 105. maddesinden dolayı, içtihatlar var. Bunlardan dolayı yargılanamaz diyorum. Ankaranın verdiği kararın dayanakları da Anayasa ve içtihatlara dayalı, benzer davada aynı sorumluğu paylaşan kişilerle ilgili beraat kararları yargıtayda kesinleşti. Türkiye'de gerek yargıda gerekse yüksek yargı makamlarından öyle enteresan kararlar çıkıyor ki zaman geçince yanlışlıklar anlaşılıyor. Vatana ihanetle ilgili maddeleri ihlal ederse yargılanabilir. Anayasa'ya aykırı olan karar öyle zannediyorum düzeltilecek."

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart: "Olay son derece açık. Cumhurbaşkanlığı sürecine ilişkin bir süreci tartışmıuyoruz. Ondan önceki eylemleri tartışıyoruz. 105. maddeyle ilgili olan bir durum ortada yok. Hukuk devletinde herkesin yargılanması kuraldır. Cumhurbaşkanı'nın da milletvekişli gibi aynı statüye sahip olması gibi kararlar vardı daha önce. Ama 82 Anayasası'nda böyle bir madde yok. Cumhurbaşkanlığı döneminden önceki bir eylemden bahsediyoruz burada. Yüz kızartıcı nitelikteki bir suçlama söz konusu. Bu Adalet Bakanlığı tarafından sümenaltı edildi. Benim araştırmalarım sayesinde savcılığa olay gitti. Daha sonra takipsizlik verildi. Cumhurbaşkanlığı görevi devam ederken önceki eylemlerden dolayı yargılanabileceğine dair bir düzenleme olmadığına göre, usül neyse ona göre uygulama yapılacak. İlgili savılık fezleke ve iddianame hazırlayacak. Kamu davası açılacak ve Cumhurbaşkanı diğer yuttaşlar gibi yargılanacak. Cumhurbaşkanının dokunulmazlığına dair bir düzenleme olsaydı yargılanmazdı. Bir anayasal düzenleme olmadan yargılanmasının önünü kesmek mümkün değildir. Hukuk, geç de olsa çalışıyor."

Prof. Dr. Mustafa Kamalak - Anayasa Hukukçusu - RP eski Milletvekili: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti. Devlet yetkisi kullanan kişilerin yargılanması için sorumluluğu dolayısıyla yargılanma şartları ağırlaşmaktadır. Bir memur, devlet yetkisi kullanıyor bu memurun yargılanması için belirli komisyonların soruşturma iznini vermesi gerekiyor: Bir vekilin yetkisi daha fazla. Milletvekilinin yargılanması sıradan bir memurun yargılanmasına göre daha da ağırlaştırılması gerek. Dokunulmazlığının kaldırılması gerek. En az 184 vekille 139 vekilin dokunulmazlığın kaldırılması gerekiyor. Devlet yetkisi artınca, kişi bakansa daha ağır şartların biraraya gelmesi gerekiyor. 100. maddeye göre o bakan için Meclis soruşturması açılıp, 276 kabul oyuyula yüce divana sevk edilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı'nın yetkisi çok daha ağırdır. Milletvekilinin yargılanması bu kadar ağırken, yetkisi daha fazlayken mevcut anayasal sistemde milletvekili kadar dokunulmazlığı yok demek anayasanın ruhuna aykırıdır."