Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 'Babasının ölümünden sonra annesiyle daha çok ilgilendi'

        KUTLU ESENDEMİR / GAZETE HABERTÜRK

        Başbakan Tayyip Erdoğan’ın vefat eden annesi Tenzile Erdoğan geçen cumartesi günü toprağa verilirken, aynı günün akşamı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ile İstanbul Müftülüğü hatim töreni düzenledi. Erdoğan bu merasimde “İnfitar” suresinin tamamını okurken Hatim-i Şerif duasını yapanlar arasında ünlü din adamı ve yazar Ali Rıza Demircan da bulunuyordu. Bunun nedeniyse Rize’den İstanbul Kasımpaşa’ya göç eden Demircan Ailesi’yle, Erdoğan Ailesi’nin birbirine çok yakın oluşuydu.

        Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın babası olan Ali Rıza Bey’le, bugüne kadar kamuoyunun hiç tanımadığı Tenzile Hanım’ı, Başbakan Erdoğan’ın gençlik yıllarını ve o dönemin Kasımpaşa’sını konuştum.

        - Öncelikle başınız sağolsun.

        - Teşekkür ediyorum. Doğru bir yaklaşım sergilediniz. Sayın kardeşim Tayyip Bey, benim 45 yıllık dostumdur.

        - Kasımpaşa’dan başlıyor dostluğunuz herhalde.

        - Kasımpaşa’da doğdum, büyüdüm. Tayyip Bey de öyledir. Kendisi Kulaksız’da oturdukları evde büyümüştür.

        - Tenzile Hanım’ı tanırmıydınız?

        - Bugün Boğaz’da Oba Restaurant var; biliyorsunuz. Oba, ağabeyim Süleyman Bey’indi fakat yönetimi bendeydi ve halen içkisizdir. Tayyip Bey’in, Emine Hanım’la düğününü (4 Temmuz 1978) biz orada yaptık. Orada görmüştüm hanımefendiyi.

        - Cenazenin Fatih Camii’nden kaldırılmasının özel bir anlamı var mı?

        - Tayyip Bey, padişah camilerinin onarımına, özellikle de Süleymaniye Camii’nin onarımına büyük önem verdi ve takip etti. Restorasyondan çıkıp ibadethane olarak açılmasını istedi. Tayyip Bey, cenaze namazının Süleymaniye Camii’nde kılınmasını arzu ederdi. Aslında müsaitti de. Fakat Fatih Camii’nin bir merkeziliği var. Arabasıyla gelen insanların daha çok park etme durumları var. Biraz da ruhaniyeti var. Genelde büyük cemaati olacak durumlarda Fatih Camii’nin tercihi öne çıkıyor.

        - Annesine düşkün müydü?

        - Müslüman prototipini algılamak durumundasınız. Meselâ imam hatip lisesi mezunları yüzde yüzüyle içki içmez. Sigara içmek bir ayıp, bir eksikliktir. Bizde ailesine düşkün olmayan adam olmaz. Bizde ana eli öpülesidir. Başbakanımız annesine çok düşkündü.

        - Başbakan’ın, annesinin ayağını öpmeye çalıştığını söylemesindeki detay nedir?

        - Peygamberimizin bir benzetmesi var. “Cennet anaların ayağı altındadır” diye. Burada peygamber efendimizin ifade buyurmak istediği konu annesinin rızasını alan, annesine saygıda kusur etmeyen, ihtiyacı durumunda annesine ikramlarını bolca yapan ve onun duasını alan kişi cennete girmeye hak kazanır. Benzetme Peygamberimiz tarafından halkın anlayacağı şekilde böyle yapıldığı için, bizimiçin de derin bir ifade ettiği için, Tayyip Bey de kendini böyle ifade etmiştir.

        - Tenzile Hanım için indirilen hatim töreninde dua okuyan sayılı din adamlarından biriydiniz. Bu ailenin bir ricası mıydı?

        - Tayyip Bey kardeşimizin ricasını kıramadığım için 1991 seçimlerinde Refah Partisi’nin Fatih, Beyoğlu, Beşiktaş bölgesinden milletvekili adayı oldum. Bizim hukukumuz 45 yıllıktır. Bunun için bir rica gerekmiyor. Ben dostluğumuzun yükümlülüğü olarak yerimi aldım. Annesinin ruhu için Tayyip Bey de Kuran okudu, oğlu Bilal kardeş de. Orada Başbakan yoktu, annesini kaybetmiş bir evlat vardı.

        - Başbakan’ın ruh hali nasıldı?

        - Beraberdik, yan yanaydık, kucaklaştık. Tayyip Bey; karşılaştığımızda fevkalade üzüntülüydü. Babanın ardından sadece anne kalınca Tayyip Bey’in Tenzile Hanım’la daha bir yakınlığı oluştu. Mesela bazı anneler, çocukları arasında ayırım yapmamakla birlikte, bir tanesinin ileri yakınlığı sebebiyle ona ayrı bir düşkünlüğü olabilir. Ben burada böyle bir düşkünlüğün olduğunu da düşünüyorum.

        ‘ÖLÜMÜN HAK OLDUĞUNU TAYYİP BEY DE BİLİR’

        - Bu acının ardından, kendisini yakından tanıyan biri olarak, Başbakan’ın hayata bakışında bir değişim olur mu? - Sanmam. Çünkü biz, ta çocukluk ve ergenlik dönemimizde şahsiyetimizi oluşturmuş insanlarız. Tayyip Bey de bilir ki, “Ölüm haktır.” Ömür biter ve insan ölür. Bakın, dünya teknoloji devi Steve Jobs, 56 yaşında kanserden vefat etti. Demek oluyor ki teknolojik ya da ileri tıp teknolojileri içerisinde olmak hastalıkları engellemek ve ölümü ertelemek için kafi gelmiyor.

        - Sizin tanıdığınız Başbakan bu acıyı sizce kolay atlatacak mıdır?

        - Gayet tabii. Tayyip Bey, benim gibi, bir başkası gibi kişisel hayatında İslami değerleri yaşayan bir insan. Ve siz yaradanın kader programını, yaratan Allah’ın ömrü takdir ettiğini ve vade dolduğunda, kaçınılmaz olarak ölümün gerçekleşeceğini ihmal etmezseniz, bunu 3 günde içinize sindirirsiniz. Bu arada bir bilgi verelim: 3 günden sonra taziye yapılmaz. İslam geleneğinde ve görgü kurallarında taziye 3 gündür. Yani bir insanın annesi, babası, karısı vefat ettiğinde bir insanın 3 günü aksar. 4. gün hayat tabii akışı içinde devam etmelidir. Biz ahret hayatına inanan kişiler olarak, ölümü bir yok oluş olarak görmüyoruz. Ruhun bedenden ayrılışı olarak görüyoruz.

        "BİZİM ANNELERİMİZ GELENEKSEL KADIN TİPİYDİ"

        - “Tenzile” adının anlamı ne?

        - Benim üvey annemin ismi de ‘Tenzile’ydi. “Tenzile” Arapça bir kelimedir. Kuran’da yer alan bir kelimedir. Kuran’ın rabbimiz tarafından peyderpey indirilişinin din biliminde adı “tenzil”dir. Dolayısıyla Kuran kökenli bir terimin dişil isme dönüşmesidir.

        - Sizin anneniz olsun, Tenzile Hanım olsun, nasıl bir hayatları vardı?

        - Bizim annelerimiz modern kadın tipi değil. Geleneksel kadın tipi. Yani ev merkezli hayatları olan, o dönemde toplumsal aktiviteleri olmayan insanlardı. Hayat son derece mütevazıydı. Şimdiki gibi çamaşır, bulaşık makineleri yoktu.

        - Başbakan’la nasıl tanıştınız o yıllarda?

        - 1966 yılında İstanbul İmam Hatip Lisesi’ne girdim. O tarihte İstanbul’da bir tek imam hatip okulu vardı. 1968-69 döneminde okulu birincilikle bitirdim. Eylül döneminde de Eyüp Lisesi’nden fark dersleri vererek lise diploması aldım. O tarihlerde öyleydi. Tayyip Bey de öyle yapmıştır. İstanbul Yeşilay Şubesi, okullar arası münazaralar düzenlerdi ve bu münazaralarda genelde okulumuz birinci gelirdi. Okulumuzu da ben, bir önceki Meclis Başkanımız Mehmet Ali Şahin ile eski İstanbul Kültür A.Ş. Genel Müdürü Numan Güzey birlikte temsil ediyorduk. Tayyip Bey, o yıllarda 3. sınıftaydı. Ben mezun olduktan birkaç dönem sonra Tayyip Bey de, İstanbul İmam Hatip Lisesi’ni temsilen o münazara ekibinde yer aldı. Yani Tayyip Bey’in ilk kitlelere hitap terbiyesi lisedeki münazaralardan gelir.

        "İNSANLARIN GURBETE ÇIKMAKTAN BAŞKA ALTERNATİFLERİ YOKTU"

        - Demircan Ailesi’yle Erdoğan Ailesi’nin yakınlığı nasıl başlıyor?

        - Tayyip Bey’in babası Ahmet Bey’i hatırlıyorum. Babam Faik Efendi’nin, Kasımpaşa Vapur İskelesi’nin karşısında büyükçe bir hanı vardı. Tayyip Bey’in babası, benim kayınpeder gibi gemiciydi. Benim ve Tayyip Bey’in babasının döneminde Rize’de çay üretimi de yoktu. İnsanların gurbete çıkmaktan ve genelde de gemici olmaktan başka alternatifleri de yoktu.

        - Sonra gençlik yıllarınız, dostluğunuz başlıyor. O dönemden net kalan hatıra nedir?

        - Benim küçük oğlum Eymen’in sünnetinden sonra hediye getirip ziyarete gelmişlerdi. 1976 yılı olmalı.

        - Erdoğan’ın MSP Gençlik Kolları’ndan ilk siyasete girdiği yıl.

        - Evet. Aramızda ailevi bir bağ olduğu için Emine Hanım da benim hanımı sever. Saygısı vardır. Kızlarımı bilir, sever.

        - Kasımpaşa, sizin ve Erdoğan’ın gençliğinde bıçkın delikanlılarıyla anılıyor.

        - Efendim doğru; Kasımpaşa delikanlılarıyla tanınırdı. Yerel kabadayıları vardı. Allah rahmet eylesin; sevgili ağabeyim Sultan Demircan da, ufak tefek bir adamdı ama kabadayıydı.

        - Başbakan için kullanılan “Delikanlı” tabiri buradan mı gelir?

        - Tayyip Bey’in delikanlı tavrı elbet Kasımpaşa’dan gelir. Çünkü onun çocukluğunda ağabeyim Sultan, o dönem rol modeldi. Kasımpaşa, 1969-73 döneminde, Osmanlı’dan aldığı birtakım değerleri hâlâ yaşatmakta olan bir semtti. İnsanların doğup büyüdükleri, ilkokul çağlarında arkadaş edindikleri insanlardan etkilenmemeleri mümkün değil.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ