Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Havalimanı çekirge istilası! İşte Kuran'daki Çekirge istilası ayeti

        Koronavirüs salgını tüm dünyada ve ülkemizde devam ederken İstanbul Havalimanı'nda yaşanan çekirge istilası sosyal medyada gündemin öne çıkan konularından biri oldu.

        İSTANBUL HAVALİMANI'NDA ÇEKİRGE İSTİLASI

        İstanbul Havalimanı'nda dün sabah 06.00'dan itibaren çekirge sürüsü ortaya çıktı. Çekirge sürüsünün martıları piste çekmesiyle notam yayımlandı.

        Airporthaber'de yer alan habere göre, çekirgelerin martıları bölgeye çekmesi sonrası bir uçak, martıya çarptı. Bazı uçaklar ise pisti pas geçti.

        Havalimanı ekipleri pistte ilaçlama işlemi yaptı. Binlerce çekirgenin de ilaçlama sonrası öldüğü öğrenildi.

        REKLAM

        ÇEKİRGE İSTİLASI KUR'AN'DA GEÇİYOR MU?

        Çekirge İstikalası Kuran-ı Kerimde Araf suresinin 132 ve 133. ayeti kerimelerinde geçiyor.

        Daha önce (130. âyette), kuraklık sıkıntısından söz edilmişti. Anlaşıldığına göre bu bir ilk uyarıydı. Ne var ki Firavun ve çevresi, bundan ders alacakları yerde, inkâr ve inatlarını daha da pekiştirdiler; bu uğurda bütün sıkıntılara katlanmaya hazır olduklarını açıklayarak âdeta Allah’a karşı meydan okudular. Yüce Allah da onları 133. âyette özetle bildirilen felâketlere mâruz bıraktı.

        Kur’ân-ı Kerîm’de Firavun ve Mısırlılar’ın inkârları, İsrâiloğulları’na karşı haksız tutumları ve onları serbest bırakmamaktaki ısrarları yüzünden başlarına türlü felâketler geldiği özetle anlatılmış; ibret alınması için bu kadarı yeterli görülmüştür. Tevrat’ta ise, Firavun’u İsrâiloğulları’nı serbest bırakmaya mecbur etmek için, daha çok Hârûn’un değneği vasıtasıyla gerçekleştirilen ve İsrâiloğulları’na isabet etmeyen çeşitli felâket mûcizelerinin gerçekleştirildiği bildirilmiştir. Mısırlılar’ın hayat damarları olan Nil sularının kana dönüştürülmesi, bütün ülkenin ve evlerin kurbağalarla dolup taşması, önce tatarcık, ardından at sineği (kımıl) istilası, hayvanların kırılması, insanların ve hayvanların vücutlarını çıban kaplaması, dolu felâketiyle dağdaki insanların ve önceki felâketlerden artakalan hayvanların kırılması, büyük bir çekirge sürüsünün yeri göğü kaplaması şeklinde sıralanan mûcizelerden hiçbiri Firavun’u yola getirmeye yetmemiş; o, her felâket vuku bulduğunda, Mûsâ’ya kendilerini bu felâketten kurtarması halinde İsrâiloğulları’nı serbest bırakacağına dair söz vermiş; fakat felâket geçince sözünden dönmüştür. Nihayet “Rab,... Mısır diyarında bütün ilk doğanları vurdu... Ve Mısır’da büyük feryat vardı; çünkü içinde ölü olmayan bir ev yoktu.” Artık bu son felâket üzerine Firavun, erkeklerinin sayısı 600.000’i bulan İsrâiloğulları’nın 400 yıldır kalmakta oldukları Mısır’dan çıkmalarına izin verdi.

        Haberi Hazırlayan: Fatih Berktaş
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ