Karagümrük - Fenerbahçe maçı yazar yorumları

Maçın teknik analizine girmeden, sadece 37 dakikalık oyun anlayışı ve uygulamasıyla da Göle’nin tercihlerinin Fenerbahçe genetiğine daha uygun olduğunu söyleyebilirsiniz: Türkiye’de bir büyük takım sezonun 20-25 maçında önlem almaz, önlem aldırır. Topu rakibine bırakmaz, sahip olur. Çekinik oynamaz, tek planı fırsat kollamak olamaz, sete yerleşip oyunun tonunu belirler. Pereira’nın bir türlü anlamadığı, Zeki Göle’ninse değişmesi gerektiğini fark ettiği konu özetle bu. Fenerbahçe’nin elinde çok yetenekli bir oyuncu havuzu var ve maksat onları bir grup disiplini içinde bir arada sahaya sürmeyi becermek olmalı. Fenerbahçe dünkü maçı kazanamadı, ancak gelecek için Göle’nin takımının Pereira’nın takımından daha fazla umut verdiği kesin.

ERMAN TOROĞLU

Dün gece Karagümrük 9 kişi kaldıktan sonra ve maç 1-1'ken birisi bana "İddiaya var mısın?" deseydi, "Bu maç 1-1 bitecek" diye kesinlikle girerdim. Çünkü eğer Fenerbahçe 9 kişi kalan rakibine karşı galibiyet golünü bulamıyorsa ve bu maçtan berabere çıkıyorsan bu Fenerbahçe takımı ölmüş demektir.

İkinci yarı topu kanatlara indirdiler. Tamam peki; kenarlarda o topu kimler kullanacak. 25 metrede oynanan maçta Fenerbahçe, Karagümrük'e gol atamadı. Şaka gibi bir şey. Fenerbahçe diye bir takım ortalarda yok. Bir gün birileri meydana çıkarır mı bilmiyorum.

REHA KAPSAL

Fenerbahçe, Karagümrük maçına çıkan ilk 11'de orta saha ve hücum hattında 5 tane orta sahada 10 numara profilinde transfer edilen oyuncular vardı. Hatta Valencia bile Fenerbahçe'ye transfer olmadan önce Meksika'da santrfor arkasında 10 numara pozisyonunda oynuyordu. Bu kadronun çıkması geçen sezonki Emre Belözoğlu zamanındaki 10 maçta alınan 7 galibiyet, 2 beraberlik, 1 mağlubiyetteki o iyi giden oyun anlayışının tekrarını bu sene Pereira'ın tercih etmediği oyuncularla sahaya tekrar başarılı olmak için sürülmesi ve böyle bir oyunun tercihindeki en büyük etkendi.

Bu yetenekli oyuncularla oynamak iş değil, mühim olan hücum ve savunmadaki oyun anlayışı ve ilkelerini oturtmak bundan daha önemlidir. Fenerbahçe'nin oynayacağı bu maçlardan daha önemli geleceğiyle ilgili teknik adam olarak yapacağı seçim ve kulüpte oluşacak futbol aklı ileriye doğru hedefe gitmede ve yapılanmadaki en önemli şu andaki konudur.

GÜRCAN BİLGİÇ

Yeni dönemine 'ustalar takımı' ile başladı Fenerbahçe… Topla ilişkisi iyi olan, adam eksilten, futbola susamış ve geçmiş dönemle problem yaşayanlar ile başladılar maça. İlk dakikadan itibaren de oyunu ele geçirdiler. Problem, geçen sezonlardan devam eden durum. Kapanan rakibi açacak baskıyı üretiyor ama pozisyon sayısında karşılığını alamadılar. Doğru oyunu buldular ama geç birlikteliğin acemiliğini de yaşadılar maç boyunca.

"Pereira gitti, ne değişti" derseniz… Sahadaki her değerde sezon rekoru kırdılar. İlk defa beraber oynayan bir takım olarak, 25 maç sonra doğru sistemle de buluştular. Kaleci Viviano'nun kurtarışlarına takıldılar. Kazanmak için her şeyi denediler, "kaybetmemek" için değil. Fenerbahçe karakterini yeniden buldu. Kazanmak bunu taçlandıracaktı, olmadı.

İLKER YAĞCIOĞLU

F.Bahçe'de beklenen olmuş, Pereira geç de olsa takımdan gönderilmişti. Sistem, 3'lü defanstan klasik 4'lüye dönmüştü. Fenerbahçe'nin hemen hemen bütün kaliteli ayakları sahadaydı. Kısaca takımın iyi oynaması için tüm şartlar müsaitti. Ama maç başladığında gördük ki son derece ağır oynanan bir futbol var.

Fenerbahçe belki topa sahip oldu ama o kadar yavaş oynadı ki hiç pozisyon üretemedi. 38. dakikada Karagümrük 9 kişi kaldı. Sonraki dakikalarda Fenerli oyuncular için bir utanç gecesine dönüştü. 9 kişi kalmış rakibine karşı neredeyse pozisyon üretemeden maçı bitirdiler. Bu ayıp onlara fazlasıyla yeter.

ÖMER ÜRÜNDÜL

Dün geceki maç Fenerbahçe'nin takım olarak ne halde olduğunun açık bir göstergesiydi. Yaklaşık 60 dakika 9 kişi oynayan rakibe karşı skoru değiştirecek tek golü dahi atamadılar. Bırakın gol atmayı net pozisyonlar da çok azdı. Kaliteli ama fizik açıdan çok yetersiz 5 futbolcu bir aradaydı. Sosa, Mesut, Pelkas, İrfan Can ve Valencia. Böyle bir kadronun tempolu, etkili pozisyonlu bir futbol oynaması mümkün değildi. Ayrıca böyle bir kadro ileride kaptırılan toplardan sonra da takım savunmasında ciddi arızalar gösterirdi.

38. dakikadan sonra Fenerbahçe'nin iki kişi fazla oyuncu ile hayal kırıklığıyla dolu ne oynadığı belli olmayan bir futbol… Ne oldu herkesin övgüler yağdırdığı yıldızlara? Gerçekten çok yazık. Tahmin ediyorum ki tüm Fenerbahçe taraftarı eğer maç 11'e 11 oynanıp 3 puan kaybetseydi dün geceki kadar üzülmezdi.

OKTAY DERELİOĞLU

Soğuk bir futbol vardı sahada. 9 kişi rakibini yenemeyen Fenerbahçe, taraftarlarını yine üzdü. Maçın kırılma anı penaltı pozisyonu ve Caner'in klasikleşmiş haliydi! Rakibe çok büyük bir ikram yaptı Karagümrük. Fenerbahçe bu ikramı değerlendiremedi.

Hocanız olmasa bile bu maçtan galip ayrılmanız gerekiyor. Fenerbahçe için söylenecek çok şey var aslında. Bu kadar transfer, bu kadar yatırım ve sonunda yine hüsran... Fenerbahçe'de ortaya konan futbol kocaman bir hiç... Bundan sonrası Fenerbahçe için formalite.

ERCAN GÜVEN

Pereira’nın “üçlü” prangasından kurtulmuş, Mesut, İrfan Can, Pelkas ve Sosa’yı ilk on birde sahaya sürebilmenin lüksüne kavuşmuş Fenerbahçe, hiç de beklendiği gibi başlayamadı maça. Ağır başladı, ağır bitirdi. Çünkü “Reis çok, Kızılderili” yoktu takımda. Bir de sezon ortasında sistem değiştirmenin bedeli, daha doğrusu alışma süreci vardı… Pas boldu ama coşku, üretkenlik, tempo eksikti Fenerbahçe’de.

Penaltı ve kırmızı kart sonrası ilk yarının kalan dakikaları ve ikinci yarının başlangıcı Fenerbahçeli futbolculardan başka herkes gol bekledi Fenerbahçe’den!.. Ancak, bu sefer farklı bir sınav bekliyordu yeni sisteme alışmaya çalışan Fenerbahçe’yi… Yumruk gibi sıkılı rakibi açabilmek!Tam tersine, tüm takım ve hoca hep beraber ağırdan aldı Fenerbahçe’de. Rakibin dokuz kişi kalmasının etkisiyle olacak, biraz antrenman maçına çevirdiler karşılaşmayı.

AHMET ÇAKAR

Fenerbahçe hisseli harikalar kumpanyasına dönmüş. Dün geceki Karagümrük maçı da tarihe geçti. 9 kişilik rakibine 60 dakika iki oyuncu fazla oynayıp kazanamamak dile kolay. Hem penaltı hem de rakipten iki adam eksildi. Bundan daha büyük avantaj var mı? İkinci yarı F.Bahçe'nin yaptığı tek şey, sağdan soldan orta yapmak. Bu, doğru strateji değildi.

Uzun, hava hakimiyeti üstün oyunculardan kurulu Karagümrük defansı her topu neredeyse karşıladı. Oysa çabuk oynayıp, aralara bırakmak gömülü savunmalar için ideal. Üstelik Mesut gibi, İrfan gibi bunları yapabilecek oyuncuları vardı. Sonuca baktığımızda Fenerbahçe'de hem puan hem oyun çok kötü görünüyor. Üstelik 9 kişi yenememenin de mutlaka magazinsel bir boyutu olacak.

RIDVAN DİLMEN

Mesut-İrfan'a versin o Mert Hakan'a versin, böyle 850 tane pas yapsan ne olacak? Fenerbahçe'de gam yok, ruh yok. Kaleciyi de çıkardıktan sonra 8 kişiye karşı top oynuyorsunuz.. O, öbürüne veriyor, diğeri buna veriyor... Fenerbahçe, gelecek hafta Yeni Malatyaspor'u yener. Adana Demirspor'u da yenebilir.

Ondan sonra kaybeder, bundan sonra bu şekilde devam edecektir. Bir ileri, iki geri. Hadi beni yanıltın, hocanız da gitti. Futbolcular biraz angarya gibi bakıyor sanki artık lige. Hiçbir şekilde mazereti yoktur bugünkü maçın. Ne Ali Koç ne Pereira ne kenardaki teknik direktör. Bugünün tek sorumlusu futbolcular.

TÜMER METİN

Çıkabilecek en iyi takımla çıktı Fenerbahçe. Caner atıldıktan sonra kalan bütün sürede Pelkas'ın şutu, Zajc'ın önüne düşen ve Mesut'un önüne düşen var, bir de Valencia'nın kafayla vurduğu topu hatırlıyorum. Bir de son dakikada Mert Hakan'ın şutu var. Kapalı savunmaya karşı bu kadar bulursun zaten. Eğer bildiğimiz Pereira 11'i ile çıkılsaydı, Pelkas, Zajc, Mesut, Mert Hakan değil de Crespo, Osayi ile bulunsaydı ne olurdu? Diyecektik ki hoca 9 kişiyle açamadın hala kilidi. Kenarda İrfan'ın Pelkas'ın varsa falan içeri atarsın gol yaparsın derdik. E yapamadılar...

Beraberlik oyunu, rakip 9 kişi kaleciyle beraber. Sosa, İrfan Can çıkar mı diyemiyoruz. Hocanın yaptıkları tercihleri yanlış bulmuyorum. Serdar da girdi içeri. 86'ya kadar kilit açılmaz dedim izlerken. Büyük takımsan, hoca da gittiyse başka bir şey oynarsın. Çaresiz bırakacaksın kaleciyi de başka bir şey oynamaya çalışırsın. Böyle bir süreçten geçmişken ne yapıp edip o topu içeri atacaksın Fenerbahçe isen. Şu anda Pereira kaybetseydi puan bu şartlarda, kıyamet kopmuştu kıyamet. O zaman çuvaldızı kime batıracağız? Ben rakip 9 kişiyken kabul edemem puan kaybını. İsyan üzerine isyan edersin.

METİN TEKİN

İki tane koşucuyla oynayacaksınız, İrfan ve Mesut'u içeri sokacaksnız. Hoca tam tersini yapıp onları dışarda bıraktı, Nazım ve Novak'la kanatlarda maçı bitirdi. Hakikaten enteresandı. Gördük Mesut'la İrfan'ı diyebilirler ama her maç öyle değil. Fenerbahçe 713 pas yapmış. Pas rekoru kırmış neredeyse.

Bu kadar pas yapmanın anlamı yoktu ki zaten. Sadece pas sayısını artırarak böyle maçı kazanamazsınız. Zeki hocaya haksızlık etmeyelim, teknik adamlık yapmak kolay değildir. Hakimiyet, kontrol bunlar kolay değil. Katılmadığım bir şey söyleyeyim, 'Pereira gitti, demek ki seçimlerinde haklıymış' düşüncesi. Bence doğru değil.