Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Son dakika: 'Kukuli' çete neden gülüyor! Hırsızlar yakalanmaktan neden korkmuyor? - Haberler
        .png
        .png

        Habertürk’ten Emrah Doğru’nun haberine göre, İstanbul'un Anadolu yakasına kâbus yaşatan 5 kişilik hırsızlık çetesi, çok sayıda market ve iş yerinden et, tekstil ürünü ve oto yedek parçası çaldı. Çetenin son adresi, Sultanbeyli oldu. İş yerini talan eden çete, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekiplerinin nefes kesen operasyonuyla suçüstü yakalandı. Gözaltında olmaktan hiç de rahatsız olmayan hırsızların bu tavrı, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilirken büyük tepki çekti.

        'KUKULİ KUKULİ' DİYE ŞARKI SÖYLEYİP, EĞLENDİLER

        İlginç görüntülerin yaşandığı sevk sırasında hırsızların, "Hayaller Paris, yaşamımız Somali, senin adını buldum kukuli kukuli" diye şarkı söyleyip, gülerek eğlendikleri görüldü. Kobra Murat adlı şarkıcının 'Kukuli Mogali' adlı şaksının sözlerini söyleyen hırsızlar, hiçbir pişmanlık belirtisi olmadan eğlenerek gittikleri adliyede tutuklanma kararıyla cezaevine gönderildiler.

        Hırsızların bu arsızlığı kısa sürede sosyal medyada da karşılık buldu. Sosyal medyada sadece zanlıların şovları değil, benzer suçlara ilişkin cezai müeyyide de tartışıldı. Cezaların caydırıcılık özelliğinin olmadığı yönündeki eleştiri tartışmanın odağında yer aldı. Bu rahatlık şüphelilerin arsızlığından mı yoksa eleştirilerdeki gibi cezanın yetersizliğinden mi kaynaklandığı yönünde çok sayıda yorum geldi. Peki gerçekte hırsızların bu rahatlığı nereden geliyor. İşte bu durumu hukukçular ve psikologlara sorduk...

        "MEVCUT CEZA YASALARI REVİZE EDİLMELİ"

        Hırsızlık suçlarına verilen cezaları değerlendiren Avukat Ejder Demir, "Ülkemizde, özellikle bu tip suçlarda halihazırdaki ceza yasalarının caydırıcılık özelliğinin olmaması, bu şekilde sosyal medyaya ve televizyonlara yansıyan görüntülerin yaşanmasına ve toplumun vicdanının bu görüntüleri izlerken bir kez daha kahrolmasına neden olmaktadır. Vatandaşımızın alın teriyle, emeğiyle, gayretiyle, büyük bir uğraş sonucu kazandıklarını, en nihayetinde ekmeğini, toplumun vicdanı ile alay edercesine trajediyi komediye dönüştürmeye çalışanlara bırakmak, hukukun bu tip suçlardaki çaresizliğinin göstergesidir.

        Bu durumun düzeltilmesi ve kanayan yaranın kapatılması hususundaki sorumluluk öncelikle siyasetçilerin olup, kanun yapıcılarla birlikte toplum olarak hepimizin taşın altına elini sokmasının gerekliliğini doğurmaktadır. Kanun yapıcıların bu durumu anlamaları için, kendilerinin de aynı sıkıntıları yaşamaları mı gerekmektedir? Vatandaşımızın halinden anlamak için toplum içinde olmak ve onları tanımak gerekmektedir. Dolayısıyla Türkiye’de mevcut ceza yasalarının bu anlamda revize edilmesi ve topluma uygun hale getirilmesi en büyük beklentidir" dedi.

        REKLAM

        "SUÇ HABERLERİ, TOPLUMSAL DUYARSIZLAŞMAYA YOL AÇMAKTADIR'

        Psikolog İrem Ayan Bayram ise, suçun, insanlığın var oluşundan bu yana karşılaştığı sosyolojik bir olgu olduğu, birçok bilim dalına da araştırma konusu olmuş sosyal bir problem haline geldiğini belirterek, suç işlemenin sebeplerinin en önemli kısmı ise sosyo-ekonomik durum oluğunu kaydetti. Göçler, güvensiz iş imkanları, gelir durumu, kültür ve gelenekleri gibi özellikler kişileri kapkaç, gasp gibi suçlara yönlendirdiğine dikkat çeken Bayram, "Bunların yanı sıra eğitim düzeyinin de suça yönelme davranışına etkisi çok büyüktür. Suça maruz kalan ya da izleyici olan kişilerin tepkisi günden güne değişmektedir.

        UMURSAMAZ DAVRANIŞLAR GÖZLEMLENMEKTEDİR

        Özellikle medya da çok kez karşılaşılan suç haberleri bir süre sonra toplumsal olarak duyarsızlaşmaya yok açmaktadır. Sıradanlaştırılmış algısı, cezanın yeterli olmayacağı düşüncesi izleyicilerin tepkisine etki göstermektedir. Gördüğü, okuduğu ya da duyduğu haberlerden dolayı güvensizlik duygusu yaşayan bireylerin topluma karşı şüpheci ya da umursamaz davranışlar gösterdiği gözlemlenmektedir.

        Ülkemizde suç oranlarının düşürülmesi için öğrenim düzeyinin yükseltilmesi yolunda önlemler alınması, çatışma ve problemlerin giderilmesinde suçu bir çözüm aracı olarak görme bakış açısının değiştirilmesi gerekmektedir. Özellikle gençlerin sağlığa zararlı alışkanlıklardan uzak durmak için bilinçlendirilmesi, bu konuda birtakım önlem ve uygulamaların yapılması gerekmektedir. Suç oranının azalması durumunda toplumsal huzur ve güven daha da artacaktır" şeklinde konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ