'Gönül işlerinin doğrusu yanlışı olmuyor'

İ.D.: Ayrılıklardan sonra insanlar kızgınlıkla birbirlerinin canını acıtacak cümleler kuruyor, sonra ayıkla pirincin taşını... Sezen Aksu’nun son albümünde bir şarkı var ya “Hakkımda konuşmuşsun” diyor şarkıda, “Dargınken sevgililer, erken konuşan kaybeder”. Meryem Uzerli’nin durumu işte tam da bu.

.

K.K.: Meryem Uzerli, “Doğru adamı seçemiyorum” dedi ve 5 ay sonra Alp Özcan’ı seçti. O zaman Özcan yanlış adam! Lise 2 mantık bilgimle durumu açıkladım, sanırım anlaşılmıştır!

B.İ.: Gönül işlerinin doğrusu yanlışı olmuyor işte. Dünün yanlışı, bugünün doğ- rusu olabiliyor. Meryem Uzerli, ayrılınca ettiği ‘Doğru adamı seçemiyorum’ sözlerini gurur meselesi yapıp hâlâ sevdiği adamın barışma çağrısına sırtını dönmeyecek kadar doğal.

İçinden geldiği gibi yaşıyor. “Kim ne der” diye düşünmüyor. “Bu hayat benim kime ne” diyor. Meryem’in renkli hayatını seyretmek keyifli.

E.Ö.: Kadınlar her zaman yanlış adam sever. Meryem de bu yanlış adamlarla mutlu o yüzden her zaman karşısına yanlış adam çıkacak. Ta ki bir gün “Yeter” diyene kadar. O günlere de daha var gibi gözüküyor.

Çağla Şıkel, geçtiğimiz gün bacak kaslarının sporculara benzetilmesi üzerine “Selülitli olacağına kaslı olsun” dedi. Şıkel’in yorumu için ne diyorsunuz? Kas kadında estetik duruyor mu?

İ.D.: Abartılı kası kadında da erkekte de sevmiyorum ama Çağla Şıkel’inki gerçekten çok estetik. Yıllar geçiyor, iki çocuk doğuruyor ve her sene daha da güzelleşiyor Çağla, bunu anlamak mümkün değil.

K.K.: Çağla’nın bacaklarını sporcu bacağına benzeten ‘bacaksız’ biraz münasebetsizlik yapmış! Ülkedeki tek model Çağla, moda haftalarında defilelerde baş manken olarak hep podyumda... Kendisine iyi bakıyor, herkese de örnek olsun...

B.İ.: Kaslı bacakta sorun yok ama Çağla Şıkel’in bacakları çok ince duruyor. Kas yapacağım derken bacak gitmiş. Her zaman kontrollü ve ölçüsünde spor yapılmalı. E.Ö.: Kas abartıldığında kötü tabii. Ama “Selülit olacağına” demesi selüliti olan insanları kötü duruma düşürmüş sanki. Memlekette selüliti olmayan kadın da çok az zaten. İncecik insanlarda bile selülit var. O bambaşka bir sorun.

Deniz Akkaya, eski sevgilisi Murat Varol’u ölümle tehdit suçundan 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.

Mahkemenin kararı bozmasının ardından Akkaya’nın yeniden yargılanmasına karar verildi. Varol’dan şiddet gören Deniz Akkaya, tehdit olayıyla haklıyken haksız duruma mı düştü?

K.K.: Doğrusu bu dava neden bu kadar uzadı anlayabilmiş değilim. Bütün o kavgaların ardından ikili barışmamış mıydı? Yoksa barıştıktan sonra bir daha mı kavga etmişlerdi?

Gerçekten kafam karıştı. Deniz Akkaya haberleri maalesef ‘Groundhog Day’ filmi gibi sanki sürekli hep aynı şeyler oluyor. Aynı günü yaşayıp duruyor...

E.Ö.: İnsanların aşk yaşadıktan sonra bu durumlara düşmesi çok üzücü. Herkes için geçerli bu durum.

Serenay Sarıkaya’nın ‘Fi’ dizisinin galasında giydiği mavi elbisesi çok eleştirildi. Eleştirilere aldırmayan Sarıkaya, Cannes’da katıldığı televizyon fuarında da benzer bir kıyafetin kırmızısını tercih etti. Güzel oyuncunun bu tercihleri için ne düşünüyorsunuz?

İPEK DURKAL: Renk ve model seçimlerini çok başarılı buluyorum ama Serenay Sarıkaya’nın vücut ölçülerine uygun kıyafetler değil. ‘İkimizin Yerine’nin galasında giydiği mini elbise öyle mini gelmişti ki oyuncunun uzun bacaklarına, oturduğunda iç çamaşırı görünüyordu.

‘Fi’nin galasında giydiği kıyafet ödünç gibi duruyordu. Cannes’da giydiği kırmızı pantolon ceket takımına bayıldım ama bu kez de pantolonun paçaları uzun gelmiş, yerleri süpürüyor. Sanki kıyafetleri hiç önemsemiyor ve hiç prova etmeden giyiyor gibi. Yoksa pantolon paçasını içeri almak beş dakikalık iş...

ESİN ÖVET: Serenay her zaman güzel tercihler yapardı ama bu sefer korkunç olmuş. Belki de sevdiği bir arkadaşının tasarımıydı onu kırmak istemedi ama çok kötü bir seçim.

KADİR KAYMAKÇI: Memlekette elle tutulur üç-beş kadın yıldızdan biri Serenay ama kıyafet seçimlerinden anlaşılıyor ki etrafında kendisini yönlendirecek doğru bir ekip yok. ‘Fi’nin galasındaki felaketten sonra Cannes’da toparlayacakken, yerlerde sürünen uzun İspanyol paçalı tulumuyla bir yıldızdan çok sirklerde sopa üzerinde yürüyen cambazları andırıyordu maalesef.

BÜLENT İPEK: Serenay Sarıkaya, kariyerinin bıçak sırtı döneminde. Yakaladığı şöhreti iyi oyunculuk ve doğru şöhret yönetimiyle hak ettiğini göstermek zorunda artık.

Oyunculuk, senaryo ve çekim tekniğinin ortalamanın üstüne çıktığı ‘Fi’ dizisi onun için ciddi bir sınav. Dizide Serenay’ın oyunculuğu diğerlerine göre zayıf kalıyor. Derhal iyi bir oyuncu koçu bulmalı. Son dönemde giydiği kıyafetler ise facia. Hemen iyi bir stil danışmanı da bulmalı.

Yurdaer Okur, Kıbrıs Ercan Havalimanı’nda üzerinde uyuşturucu maddeyle yakalanarak tutuklandı. Okur’un rol aldığı dizinin kadrosundan da çıkarıldığı iddia edildi. Bu olay Okur’un kariyerini nasıl etkiler?

İ.D.: Yapım şirketi, “Oyuncumuz sette, çekimler devam ediyor” açıklaması yaptı. Türkiye’de Yurdaer Okur’dan çok daha geniş kitlelere hitap eden sanatçılar, uyuşturucu kullandığı, bulundurduğu vs. gerekçesiyle gözaltına alındı ya da tutuklandı.

Bu durum dinleyiciyi, izleyiciyi ilgilendirmez, haliyle kariyerine o anlamda bir zarar vermez. Ancak uyuşturucu madde kullanan kişi bir süre sonra sağlıklı düşünme yetisini kaybedecek, sinir sisteminde tahribatlar oluşacak, beyin hücreleri ölecek, vücudu da reaksiyon verecek ve kariyeri işte bu sebeplerden bitecek... Örneği çok...

B.İ.: Yurdaer Okur henüz Türkiye’ye gelemedi. Olay Kıbrıs’ta yaşandı ve muhtemelen davası da orada görülecek. Atv’deki yeni dizisinde devam edebileceğini sanmı- yorum, gelen bilgiler de o yönde. Bu tekrarlanmazsa oyuncunun kariyerini uzun vadede etkileyeceğini sanmam. Geçmişte narkotik operasyonlarında yakalanan hatta mahkûm olan ünlülerin kariyeri aynen devam ediyor.

E.Ö.: Birçok sanatçının başına geldi bu durum. Okur’un kariyerinin etkilememesi lazım.