Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Çelik yine soyunacak!

        HT MAGAZİN / Esin ÖVET

        Çelik’le uzun yıllardır röportaj yapmıyordum ve eski gergin, sinirli, kaprisli, çok fazla gülmeyen Çelik’ten eser kalmadığını gördüm. Asıl konumuz tabii meşhur kontrbaslı pozlarıydı. Çelik bu fotoğrafları neden çektirdiğini etraflıca anlattı. Ben bu Çelik’i çok sevdim. Buyurunuz okuyunuz. Kararı siz veriniz...

        ‘DEVİR değişti Çelik de değişti’ sözü gerçek oldu ve Çelik gerçekten değişti. Kendisiyle uzun yıllardır röportaj yapmıyordum ve eski gergin, sinirli, kaprisli, çok fazla gülmeyen Çelik’ten eser kalmadığını gördüm. Şimdi daha anlayışlı, esprili, rahat. Öyle ki, kendisi ile yapılan tüm caps’lere ve esprilere bile “Gülüyorum, eğleniyorum, hepsine teşekkür edeceğim tek tek” diyen bir adam var karşımızda. Ben bu Çelik’i çok sevdim. Asıl konumuz tabii soyunma hadisesi. Onu derinlemesine konuştuk. Ancak bu adamın o fotoğraflarla birlikte yayınladığı yazıları okumazsanız, derdini anlayamazsınız onu da söyleyeyim. Şahsen ben Çelik için “Cesur Çelik” diye yazmıştım. Hâlâ da aynı şeyi düşünüyorum. Buyurunuz okuyunuz. Siz karar veriniz. Fotoğrafların devamı gelecek ondan da haberiniz ola...

        Herkesin merakı soyunmaya devam edip etmeyeceğin Çelik.

        Ben soyunmayı soyut bir olay olarak düşündüğüm için doğru yere gelene kadar devam edecektir. Soyunarak olursa evet. Yani benim kariyerimde farklı işler var. Bu hallerin her birinde soyunmaya kalksaydık iş sıkıntıya girerdi.

        ‘HEPİMİZ ÖZGÜRMÜŞÜZ GİBİ YAŞIYORUZ’

        Soyunarak ne anlatmaya çalışıyorsun?

        Bu ülkede enteresan olaylar oluyor. 300 madencinin öldüğü gün bu haberi yapamıyoruz. Dolayısıyla biz kısıtlıyız, özgür değiliz. Bu fotoğrafların amacı konuşabilmek. Müziğimiz ile bir yere kadar yapıyoruz. Ama ondan sonrası için daha derini anlatmak zorundayız. Başka çaremiz yok. Biz bağımlıyız. Uyuşturucu kullanımından daha kötü bir bağımlılık. Ben buna dikkat çekmek istiyorum. Narkotiğin falan çözeceği bir bağımlılık değil bu.

        Nelere bağımlıyız mesela?

        Özgür değiliz. Ama hepimiz özgürmüşüz gibi yaşıyoruz. Bir kere olayı böyle anlatmak istedim ama şarkıda bunu nasıl anlatacağım. Bir de “Şarkıyı beğenmedim” diyor. E benim o çalıştığım her şey bitti gitti. Fikirler geçti gitti. Şimdi bu olayla herkesi konuşturuyoruz. Anlamaya zorluyoruz.

        Ama vücudunla daha çok ilgilendiler. Kaslı olmaman birçok kişinin en takıldığı konuydu.

        O zaman amacından sapacaktı. “Bakın ben bir sene spor yaptım kaslarım var” olacaktı. Ama kasların bir işe yaramadığını, aklın bir işe yaradığını düşünüyorum. Ben Kıvanç değilim. Kıvanç’ın şık bir yüzü var, kitlesi var. Rol yapıyor. İşi o. Kıvanç’ın 200 kilo olmasını düşünemiyorum. Ben dikkat çekmek istedim şimdi istediklerimi söylüyorum. Dolayısıyla vücudumla ilgili dikkatini çekeceğim bir şey yok.

        ‘FOTOĞRAFLARIN DEVAMI GELECEK'

        Bu projeye ne zaman karar verdin?

        Türkiye’de dijital platformlar daha yeni oturuyor. Ben çok şarkı yaptım ama yayınlamadım. Sektörün oturmasını bekliyordum. Üretim vardı ama yayın yoktu. Şimdi doğru zamandayım. Bu bir seneye yakındır planlanıyor.

        Uzun süredir bir şey yapmadığını evde oturduğunu düşünüyor herkes.

        Üretim hiç durmadı. Doğru zamanı bekliyorduk. Bu olayın sebebi de herkese Çelik ismini bir kez daha hatırlatmaktı. Algı ve PR çalışması. Benim tercihim bu oldu.

        Seksi pozlarla daha güzel mi anlatırım dedin?

        Bu fotoğrafların pornografik değil de bir şey anlatması için gayret gösterdik. O fotoğraflar iki kare değil. On bin kare çekildi. Onların arasından seçildi. Ben müzisyenim ve birçok müzik aleti çalabiliyorum. Amaç vücut göstermek değil amaç bir şey yaptığını göstermek. Ne yaptığımızın afişleri bunlar.

        Bunu başka türlü anlatabilir miydin?

        Bu sistem böyle olmalıdır. Başka türlü anlatamazsın. Çünkü müzik sektörü çöktü.

        İlk fotoğraf ile birlikte bir yazı yayınladın, “sanat”la ilgili. Yazı sence okundu mu?

        Okunmadı ama biz amacımıza ulaştık. Fotoğraf dikkat çekti. Ve o günün en çok konuşulan fotoğrafı oldu. Caps’ler inanılmaz güzel. Biz az önce konuştuk. Yarışma düzenleyip en iyisine para ödülü vereceğiz.

        Daha değişik fotoğraflar var mı?

        Bunları bir afiş olarak düşünmek gerek. O afişin filmini görünce o filme gitmek gerek gibi düşünün. Sonraki konseptlerde çok ses getirecek. Protest, devrimci bir tavırla bir şey anlatacağız. Altyazısını yazmak istemiyoruz ama. Sen bak anla. “Ne anlıyorsan odur” diyoruz.

        Oğlun ne söyledi?

        O şarkıları dinliyor. Fotoğrafları hiç görmedi.

        Müziğe ilgisi.

        İnşallah yoktur. Her şeyi soruyor. “Baba ben ne olayım” diye. Sonra “Ben çok para kazanayım senin gibi” diyor.

        Para kazanıyor musun?

        Çok şükür.

        Ama birçok kişi para kazanmadığını düşünüyor.

        Ben sahne çalışmalarına devam ediyorum ama çok şükür geçmişte çok güzel paralar kazandık.

        Ailen. Annen, kardeşin. Eski eşin.

        Kardeşim müzisyendir. Sanatçı, müzisyen olmasına rağmen fotoğrafları gördüğü zaman “Abi biz çocuğumuza ne diyeceğiz” dedi. Annem “Oğlum bunlar ne. Sen bunu yayınlayacak mısın? Yayınlanınca ne olacağını biliyor musun” dedi. Bunlar olacak tabii çok normal.

        Eski eşin Buket ile görüşüyor musun?

        Tabii ki evlat varsa boşanmak yok.

        Onun yorumu ne oldu?

        “Hoş olmuş, sanat anlamında enteresan olmuş” dedi.

        Yeniden bir araya gelir misiniz?

        Yok. Buket’in ayrı bir hayatı var. Evladımız var. Evladımız için gücümüzün yettiği kadar o da ben de fedakârlık yaparız.

        Yeniden evlenmedin, evlenir misin?

        Geçmişte çok büyük konuşmuşluklarım var. O konuşmalar yüzünden hâlâ boğamızda tüm laflar. Büyük lokma ye büyük konuşma derler ya, şimdi ben ne cevap versem altında kalırım onların. Ne desem çok büyük iddia olur.

        Âşık mısın?

        Yok.

        Hayatında biri var mı?

        Birileri var.

        Birileri derken.

        Günlük ilişkiler çok oluyor. Onlardan çok var.

        Evlilikten korkuyorum

        ‘Yüksek Dozda Aşk’ kime yazıldı. Kim o hanım?

        O da başka bir hanımefendiye yazıldı. Nüfus kağıdını mı vereyim kadının Esin.

        Uzun vadeli bir aşk mıydı?

        İşte bunlar hep imkansız aşklar. Bir kız arkadaşım vardı, evlenme teklif etti bana. “Robot Çelik bile evlendi reklamlarda biz evlenemedik” diye fırça attı. Oğlun var, bir daha evleneceksin, kadın çocuk istiyor, ben iki tane evlilik geçirmişim. Âşık olarak evlenmişsin, o kadın için neler yapmışsın, bütün Türkiye görmüş, Kadir İnanır’a kafa tutmuşsun. Sonra boşanmışsın. Aşk için neler yapıyorsun, sonra da aşk için sıkıntı yaşıyorsun. O yüzden korkuyorum. Birisiyle evlenmek falan çok ciddi işler.

        "Ben değiştim"

        Bu protest tavır sonrası insanlar daha net anlayacak mı?

        Biz Twitter üzerinden gaz alıyoruz. Aslında toplum olarak Twitter’da mastürbasyon yapıyoruz. Diretiyoruz. Ama benim yazdıklarımda diretme yok. Kendi yazdığım yazıda “Devir değişti Çelik de değişti” derken ben davranış biçimimi değiştirdiğimi kastetmiştim. Ben kendimdeki değişimi anlatıyorum. Hatta kendimi ayaklar altına seriyorum. Harika kasları, süper vücudu olan, ilah olarak tapılan birisi değilim. Kusurları, eksikleri olan birisiyim.

        Yıllar önce röportaj yaptığım Çelik ile aranda çok fark var. Mesela daha çok gülüyorsun.

        On sene önce senin şikâyet ettiğin Çelik’ten ben de şikâyet ediyorum. Ben gerilince sen de gerilmişsin.

        Neden gergindin sence?

        Bu bir hastalık. Ben sana mutlaka bir şey dikte etmek istiyorum. Bu ego işte.

        90’lardaki herkeste bu ego fazlasıyla vardı aslında.

        Aynen öyle. Tam da budur. 90’lardaki herkes egosunun zirve yaptığı dönemde en iyi ürünleri vermiştir. Ama bir daha da âşık olup aynılarını verememiştir.

        90’ların eski isimleri neden artık bir şey üretmiyor sence.

        Üretiyorlar ama şimdi onları anlayacak akıl 90’lardaki akıl değil. Çok ciddi ideolojik bir problem var. Sanat ile ilgili bir sıkıntı var. Kitle çok değişti.

        Çelik'le birlikte seksi pozlar veren Melis Kılıç, albüm için çekilen ilk klipte de rol aldı.

        ‘ÇOK DEĞİŞİK TEPKİLER VAR’

        Sokakta tepkiler geliyor mu?

        E tabii geliyor. Gülüyorlar. Yanından geçerken bir şeyler söylüyor. “Kontrbası münasip bir yerine sakla” diyor. Sana bir şey söyleniyor, eleştiriliyor. Olumlu ya da olumsuz. Teşekkür edebiliyorsun. Var mı şu an bizim ülkemizde bunu yapan. Biri eleştirince neler olduğunu görüyorsunuz. Kartopundan ölen adam var.

        Belki senin yazdıklarını okusa bunları söylemeyecek.

        Bu bizim yargılarımız. Örtülüye, Atatürkçüye, askere, siyasete, bilmem neye karşı önyargılıyız. Okumayız ama onun hakkında çok kesin bir fikrimiz vardır. Esin Övet olarak benim için 99 tane olumlu tarafın var ama bir tane yanlışınla silebiliyorum.

        Birçok kişi bunu okumadı ama.

        Kimseyle polemiğe girmek istemiyorum ama Ali Atıf Bir “Sabah uyandığımda bu fotoğrafa uyanmak zorunda mıyım?” diye twit attı. Baba sen iletişim profesörün. Sen üniversitede ders veriyorsun. Sen Cumhuriyet Gazetesi’ne makale yazmış bir adamın yazısını okumadan bir fotoğrafa göre yorum yaparsan, ben de senin gibi profesörlerin olduğu bir ülkede uyanmak zorundayım. Benim senden şikâyetim var mı? O kadarcık tahammülün yok mu senin. Sen Cumhuriyet Gazetesi’ndeki makaleyi okumamışsın, iletişim profesörü olarak öğrenci yetiştiriyorsun. Yazıyı okumadan fotoğraf yorumlayan ile başörtüye bakıp yargılamak aynı şey. Konu budur. İnsanlar bilmem ne akademisine giderek modern olmuyorlar.

        Ama bu kadar eleştirileceğini biliyordun sanırım.

        Tabii ki. Ama ruhum dayanmayabilirdi.

        ERCAN 'ONUR DUYDUM' DEDİ

        Tehdit edildin mi?

        Yok bu konuda mizah inanılmaz.

        90’ları hatırlatıyor bana bu olay.

        90’ların bir ruhu var. Bir lütuf var. Bir sihir var. Çok kötü işler acayip parlamış. 90’lar partileri yapılıyor memlekette hâlâ. Birisi diyor ki “Ah o 90’lardaki şarkılar nerede”. Halbuki 90’lardaki şarkıları yapan Sezen Aksu, burada duruyor. Rahmetli Fikret Kızılok’un şarkıları hâlâ çalıyor. Ama dinleyen kitle mutsuz. Hepimizin kalbi hastalandı. Bir şey hissetmiyoruz. Çünkü biz kızla bir prezervatif atımlık beraber olmak istiyoruz.

        Sanatçı arkadaşların ne dedi?

        Bir şey söylemediler.

        İzel-Çelik-Ercan üçlüsü bir döneme damgasını vurdu. O isimler aramadı mı?

        Ercan “Onur duydum senin gibi bir arkadaşım olduğu için” diye mesaj attı.

        Peki dağılmasaydınız bu zamanlara kadar gelir miydiniz?

        Bilmiyorum ama olsaydı çok iyi olurdu sadece onu biliyorum.

        ”Yeniden bir araya gelelim” deseler yapar mısın?

        Bir saniye bile düşünmem. Ama İzel zorladığı için kızgınım. Küs değilim ama kızgınım.

        Aslında bir araya gelecektiniz yakın zamanda.

        Beyaz’ın programında bir araya geldik. Albüm çalışması olacak diye yayın yaptılar. Yayında öğrendik ki, albüm gelmiyor. Canlı yayında öğrendim ben albüm olmayacağını. İzel canımız ciğerimiz ama müzikal anlamda ona efor veremem.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ