Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Nöroendokrin tümörleri fark et!

        Nöroendokrin tümörler ya da kısa adıyla NET, vücudumuzun nöroendokrin sisteminde görülen kanserleri tanımlayan bir ifade.

        Nöroendokrin sistemi oluşturan sinir ve salgı bezi hücreleri, farklı organların işlevlerini düzenleyen hormonları vücuda salgılamakla görevli. NET, işte bu hücrelerin değişime uğrayıp, kontrolsüzce çoğalmasıyla ortaya çıkıyor.

        Nadir görülen bir kanser türü olan NET’in yeni vaka görülme hızı, ne yazık ki 1973-2004 yılları arasında 5 kat artış gösterdi daha da artacağı düşünülmekte. 10 Kasım Dünya NET Farkındalık Günü, bu hastalığa hem sağlık çalışanlarının hem de toplumun dikkatini çekmeyi hedefliyor.

        REKLAM

        Bu amaçla düzenlenen 10 Kasım NET Farkındalık Günü Basın Toplantısı’nda konuşan Medikal Onkologlar Prof. Dr. Şuayib Yalçın ve Prof. Dr. Sezer Sağlam, NET ile ilgili ayrıntılı bilgi verdi. Prof. Dr. Şuayib Yalçın ve Prof. Dr. Sezer Sağlam hastalık şüphesi ya da hasta olanlarla, yakınları için doğru ve doyurucu bilgi kaynağı olarak netileyasamak.com internet sitesini adres gösterdi.

        NÖROENDOKRİN TÜMÖRLER AMANSIZ BİR HASTALIK DEĞİL

        NET, amansız bir hastalık değil. Zira erken dönemde cerrahi müdahale ile tedavisi mümkün. Geç fark edilmesi durumunda ise hastalık ilaçlarla kontrol altına alınabiliyor. NET’ler dünyadaki kanserlerin yüzde 2’sini oluşturuyor.Görülme sıklığı kadın ve erkeklerde eşit.Hastalık son yıllarda artış eğilimi gösteriyor.Bu artışın sebebi muhtemelen daha iyi tanı koymamız ancak NET oluşumunda modern çağın getirdiği risk faktörleri söz konusu olabilir.

        NET yaygın olarak, gastrointestinal sistem (sindirim kanalı), pankreas ve akciğerde görülüyor. İshal, şişkinlik, mide ağrısı gibi başka hastalıklarda da rastlanan belirtiler gösteriyor. Ateş, sıcak basması, terleme, çarpıntı, şeker düşüklüğü ve yüksekliği, dirençli mide ülseri, kilo kaybı bazı hastalarda NET göstergesi olabilir. Bu nedenle erken tanı için hasta ve sağlık çalışanlarının farkındalığının artırılması büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Şuayib Yalçın konuyla ilgili yaptığı konuşmada “NET’lerin görülme sıklığa az olmakla birlikte toplumdaki yaygınlıkları birçok kansere göre oldukça yüksek. Bu kadar yaygın olduğu halde üzerine bu kadar az çalışma yapılan başka bir kanser türü de yok. Ayrıca hasta ve hasta yakınlarının ulaşabileceği doğru ve güvenilir bilgi kaynakları da çok kısıtlı. Nöroendokrin tümörler sıklıkla sindirim sistemini etkilese de yemek borusundan rektuma, akciğerden pankreasa pek çok farklı organda görülebiliyor. Bu tümörlerin seyrek gözükmesiyle birliktehastalarda yaşam sürelerinin uzun ve tedavi başarısı da yüksek. Yaygınlık bakımından ise kalın bağırsak kanserindensonra sindirim sistemi tümörlerinin başında geliyor” dedi.

        REKLAM

        ERKEN AŞAMADA TESPİTİ MÜMKÜN

        Bölünme hızı yavaş ve şüphelenildiği takdirde erken aşamada tespiti mümkün olan NET'in, cerrahiyle ve endoskopi ile çıkarıldıktan sonra nüksetme ihtimalinin ve ek tedavi ihtiyacının diğer türlere oranla daha düşük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yalçın, diğer kanser türlerindeki gibi nöroendokrin tümördede erken teşhisinin önemli olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu:"Bu tür tümörlerden şüphelenilmediği için hastaların neredeyse 3'te 1'i geç başvuruyor. Geç başvurdukları için de kanserin seyri biraz daha kronik hale geliyor. Hasta ileri evrede olsa dahi hastalık yükü ne kadar düşürülürse o kadar tedavi başarısı artabiliyor. Evre 4 bile olsa değişik tedavi yöntemleri var.Ayrıca, var olan semptomları giderebilmek vevücuda zarar vermesini engellemek için de sadece ayda bir yapılan somatostostatin analogları ile de uzun süre hastalığı kontrol etmek mümkün. Eğer tedaviye dirençli hale gelirse de yeni çıkan biyolojik ajanlarımızı kullanabiliyoruz. Bazı vakalarda kemoterapi çok işe yarıyor. Bunun dışında belli bir grup hastada da radyonüklid tedaviler dediğimiz 6 haftada veya 3 ayda bir 4 kez alabilecekleri tedavi yöntemleri var. Yine radyoterapi, karaciğer yönelik tedaviler- kemo-radyoembolizasyon, radyofrekans ablasyon, mikrodalga ablasyon gibi seçenekler de hastaya ve hastalık durumuna göre kullanılabilir."

        REKLAM

        Karın ağrısı, ishal atakları, ateş basması, terleme, kilo kaybı, ağrı ya da geçmeyen ülser ve gastrit gibi durumların da bu hastalıkla ilişkili olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Yalçın, özellikle nöroendokrin tümörler konusunda Türkiye'nin bütün tanı ve tedavi metotlarınasahip olduğunu belirterek, "Bizdeki uzun süredir kullanılan radyonüklid tedaviler daha yeni yeni Amerika'da kullanılıyor. Avrupa'nın birçok yerinde kullanılmıyor. Türkiye'de bu hastalıkla ilgili kullanılmayan,bütün otoritelerce kabul edilmeyen bir ilaç yok. Dünya standartlarında, en gelişmiş ülkelerdeki tedavi seçenekleri neyse Türkiye'de de o var. Hekimlerimiz de bu konuda iyi. Merkezlerimiz de multidisipliner" dedi.

        Prof. Dr. Sezer Sağlam ise yaptığı konuşmada bazı hekimlerin NET'in kanser olmadığına dair yorumlar yaptığını ifade ederek,bunun hastayla tedavi sürecindesıkıntılara yol açabildiğini söyledi.

        NET'in cerrahi olarak çıkarıldıktan sonra takibinde hiçbir tedaviye ihtiyaç duyulmadığını belirten Sağlam, "O nedenle cerrahi, erken tanıda altın standarttır. Ancak nöroendokrin bir kanserdir. Bu konuyu küçümsememek gerekir" dedi.

        BAŞKA KANSER TÜRLERİYLE KARIŞTIRILABİLİYOR

        Prof. Dr. Sağlam, NET'in başka kanser türleriyle karıştırılma ihtimaline ilişkin, "Başka kanser türleriyle karıştırılabiliyor ama bu oran son 10 yılda Türkiye'deki patolojinin gelişmesiyle çok azaldı. Özellikle sindirim sisteminin sık görülen diğer türlerinde, kolon, mide ve pankreas kanserlerinde patolognöroendokrin özellikleri içeren tümörü görebilir. Ancak bu o hastanınnöroendokrin tümörü olduğunu göstermez. Tecrübeli olmayan biri tarafındantanı konulduğunda nöroendokrin tümör tanısını normal kanseri dışında alabilir. O zaman tedaviye direnç oluşur. Klasik tedavilere asla yanıt vermez." değerlendirmesinde bulundu.

        REKLAM

        Nöroendokrin tümörlerin görülme sıklığının yıllık yüzde 10-12 oranında artacağını belirten Sağlam, "Bu Türkiye için önümüzdeki 15 yılı kapsıyor. Ancak tedavi seçenekleri de 2 yıl öncesine oranladaha iyi durumda. Ölüm oranları da oldukça düşecek.Genel onkoloji bilgisi çok artıyor ve bu tüm tümörlere yansıyor. Nöroendokrin tümörler debundan mutlaka nasibini alacaktır. Kronik hastalık gibi tedavi edileceği günler de oldukça yakındır" ifadelerini kullandı.

        Prof. Dr. Sezer Sağlam, hastalığın tedavisi için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamında verilen geri ödemeler ve özellikle nükleer tıp tedavileriyleTürkiye'nin Avrupa'nın birçok ülkesinden önde olduğuna dikkati çekerek, "Medikal tedaviler konusunda da SGK'nın hastalar üzerinde herhangi bir kısıtlaması söz konusu değil. Bu anlamda hastalarımız şu an dünya standartlarındaki tüm tedaviye rahatlıkla ulaşabilmektedirler" diye konuştu.

        HASTA VE YAKINLARINA ONLINE DESTEK

        Güncel tedavi ve ilaçlar sayesinde kaliteli yaşam süresi uzatılabiliyor. Binlerce NET’li hasta konforlu ve uzun bir yaşam sürüyor. NET tanısı alan ya da şüphesi bulunan bireylere yönelik ilk Türkçe kaynak netileyasamak.com’dan konuya ilişkin geniş bilgilere ulaşmak mümkün. Sitede NET’in belirtileri, teşhisi ve tedavi yöntemleri; hastaların konforlu bir yaşam sürmeleri için tavsiyeler; çalışma hayatı, uzman tavsiyeleri, sıkça sorulan sorulara yanıtlar ve sağlıklı beslenme önerileri yer alıyor. Ayrıca hasta ve yakınlarına tıbbi tedaviyi takip desteği sunuluyor. Sitede gerçek yaşam öykülerine de yer veriliyor. NET’le yaşayan hastaların, tanı ve tedavi öyküleri, bu hastalıkla yeni tanışan ve pek çok soru işaretiyle karşı karşıya olanların yoluna ışık tutuyor. Hastalar deneyimlerini paylaşarak birbirlerine en büyük desteği sağlıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ