Oscar'a aday olabilecek en iddialı oyuncular

FRANCES MCDORMAN
(Nomadland)

ABD’deki eleştirmen birliklerinin verdiği ödüllere bakarsak bu kategorinin en güçlü favorisi Frances McDormand… Chicago, Florida, Indiana, North Carolina, Oklahoma ve Boston Online eleştirmen birlikleri yılın en iyisi olarak onu seçtiler. Daha önce aldığı iki Oscar, Akademi’nin onu sevdiğinin açık bir göstergesi. Özetle daha şimdiden Viola Davis’le birlikte Oscar’a en yakın isimlerden biri… Frances McDormand, filmde 2008-2012 yılları arasında yaşanan Küresel Ekonomik Kriz’de her şeyini kaybeden 60 yaşlarındaki Fern’i canlandırıyor. Fern yaşadığı küçük kasabayı terk ederek bir karavanda yaşamaya başlıyor ve ABD’nin batısına doğru yola çıkarak modern bir göçebe haline geliyor.

CAREY MULLIGAN
(Promising Young Woman)

Dünya prömiyerini yaklaşık bir yıl önce Sundance Film Festivali’nde yapan ‘Promising Young Woman’, geçtiğimiz aralık ayında ABD’de gösterime girdi. Film, geçmişte yaşadığı trajik olay nedeniyle travma geçiren genç bir kadının kendisine kötülük yapan erkeklerden intikam almak istemesini konu alıyor. ‘Promising Young Woman’, senaryoyu da yazan Emerald Fennell’in yönettiği ilk uzun konulu film… Başroldeki Carey Mulligan, yıl içinde birçok ödüle aday gösterildi ve Los Angeles ile San Diego eleştirmen birliklerinin ödüllerini kazandı. 2009’da ‘An Education’ ile Oscar’a aday olan Mulligan’ın bu yıl ikinci kez aday olmasına kesin gözüyle bakılıyor.

VANESSA KIRBY
(Pieces of a Woman)

Evde gerçekleştirmeyi planladığı doğum sırasında bebeğini kaybeden Martha adlı genç kadını canlandıran İngiliz aktris Vanessa Kirby, filme çok şey katan etkileyici bir performansla çıkıyor karşımıza… Macar yönetmen Kornél Mundruczó’nun 22 dakikalık kesintisiz tek plan olarak çektiği doğum sahnesindeki oyunculuğunun çok doğal ve inandırıcı olması bir yana, filmin geri kalanında da mükemmel bir iş koyuyor ortaya… Peki, aday olabilir mi? Kirby, şu an bütün tahmincilerin listesinde ilk 5’te yer alıyor. Eleştirmen birliklerinin verdiği ödüller üzerinden gidersek Viola Davis, Frances McDormand ve Carey Mulligan kadar başarılı görünmüyor. Ama Venedik Film Festivali’nde aldığı ödülü unutmamak gerekiyor. Henüz gösterime girmeyen ‘The United States vs. Billie Holliday’ filminin başrol oyuncusu Andra Ray’in, adaylıkta Kirby’ye göre daha şanslı olacağını iddia edenlerin sayısı da az değil.

SIDNEY FLANIGAN
(Never Rarely Sometimes Always)

Akademi, genç oyuncuların biraz daha olgunlaşmalarını ve başarılarının bir tesadüf olmadığını kanıtlamalarını beklemez. Gerekirse ilk filmleriyle aday göstermeyi, hatta Oscar vermeyi sever. İşte bu yüzden, Sidney Flanigan’ın bu yıl aday gösterileceğini tahmin edenlerin sayısı az değil. Flanigan, kuzeniyle birlikte Pennsylvania’dan New York’a giden ve daha önce hiç bulunmadığı bir şehirde kürtaj olmanın yollarını arayan 17 yaşında bir genç kızı canlandırıyor filmde… Eliza Hittman’ın yazıp yönettiği film, Sundance Film Festivali’nde Neorealizm Jüri Özel Ödülü kazandı. Hittman filmi, İrlandalı genç kir kızın gerçek öyküsünden yola çıkarak çekti.

EN İYİ ERKEK OYUNCU

CHADWICK BOSEMAN
(Ma Rainey’s Black Bottom)

Geçtiğimiz ağustos ayının 28’inde kolon kanseri nedeniyle 43 yaşında hayatını kaybeden Chadwick Boseman, kayıtlara son filmi olarak geçen ‘Ma Rainey: Blues’un Annesi’nde caz efsanesi Ma Rainey’nin yanında çalışan kurmaca karakter genç trompetçi Levee’yi canlandırıyor. Karakterin gençliğini, hırslarını, tutkusunu ve geçmişten gelen acılarını yorumlamada gösterdiği başarıyla son aylarda Oscar’ın en büyük favorisi olarak görülüyor. Chicago ve Los Angeles eleştirmen birliklerinin ödüllerini kazanan Boseman daha önce Oscar’a aday olmadı.

DELROY LINDO
(Da 5 Bloods)

1974 yılından beri oyunculuk yapan 1952 doğumlu Delroy Lindo, ‘Da Five Bloods’da eline geçen fırsatı mükemmel şekilde kullandı ve karaktere getirdiği yorumla filmin en iyi başrol oyuncusu olarak sivrilmeyi başardı. Lindo, filmde Vietnam Savaşı’nda yaşadığı deneyimlerin ardından zihnindeki savaşı bitiremeyen Paul karakteriyle çıktı seyircilerin karşısına. Paul’ü tanıdıkça düşmansız ve savaşsız yaşayamayacak biri olduğunu anlıyoruz. Paul, kanla dolu vahşi bir savaşın geri dönülemez noktalara getirdiği biri… Lindo, filmin gösterilmesiyle birlikte Oscar’ın güçlü adaylarından biri olarak gösterildi. New York ve Indiana’lı eleştirmenlerden aldığı ödüllerle Boseman’ın en büyük rakibi olarak sivriliyor.

ANTHONY HOPKINS
(The Father)

‘Kuzuların Sessizliği’yle 1992’de en iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazanan ve daha sonra 4 kez ödüle aday olan Anthony Hopkins, bu yıl altıncı kez aday olmayı başaracak gibi görünüyor. Hopkins, Fransız romancı ve oyun yazarı Florian Zeller’in yönettiği ilk film olan ‘The Father’da hafıza kaybı sorunları yaşayan yaşlı bir adamı canlandırıyor. Dünya prömiyerini 2020’de Sundance Film Festivali’nde yapan ve Toronto Film Festivali’nde de gösterilen ‘The Father’, 83 yaşındaki Hopkins’in mükemmel performansıyla çok şey kattığı bir film olarak anılıyor. Hopkins, Boston ve Florida eleştirmen birliklerinden aldığı ödüllerle Boseman ve Lindo’yla birlikte Oscar’ın en güçlü adayı gibi görünüyor.

RIZ AHMED
(Sound of Metal)

Sevgilisiyle birlikte kurduğu metal grubunun turnesi sırasında ani işitme kaybı yaşayan Ruben Stone, ilk şoku atlattıktan sonra yeni yaşamına uyum sağlamak ve bu süreçte yeniden uyuşturucuya başlamamak için şehir dışındaki bir merkezde kalmaya başlar. Ama aklı hep sevgilisinde ve eski hayatındadır… Filmin yapımcıları arasında yer alan Riz Ahmed, Ruben Stone karakterinde kariyerinin en iyi işlerinden birini çıkarıyor, çarpıcı bir performansa imza atıyor. Çekimlerden önce 6 ay davul dersi alan ve Amerikan İşaret Dili’ni öğrenen Riz Ahmed, karakterin işitme kaybı karşısındaki çaresizliğini ve hayatına yön verme çabalarını son derece duyarlı bir yorumla oynuyor. Birçok eleştirmen birliği ödülüne aday gösterilen ve içlerinden birkaçını kazanan genç oyuncunun adaylığına kesin gözle bakanların sayısı az değil.

GARY OLDMAN
(Mank)

Bu kategoride tahmincilerin çoğunun ilk dördü, aşağı yukarı aynı… Ama beşinci aday konusunda herkesin üzerinde anlaştığı tek bir isim yok. Yine de Gary Oldman’ın Tom Hanks (News of the World) ve Steven Yeun’a (Minari) göre biraz daha ağır bastığı kesin… David Fincher’ın yönettiği ‘Mank’ filminde Herman Mankiewicz’i canlandıran Gary Oldman, 2012’de ‘Tinker Tailor Soldier Spy’ ile aday olduğu en iyi erkek oyuncu Oscar’ını 2018’de Winston Churchill’i canlandırdığı ‘En Karanlık Saat’ (Darkest Hour) ile almıştı. ‘Mank’te de harika ve etkileyici bir performans çıkardığını kimse inkâr edemez.

EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU

SACHA BARON COHEN
(The Trial of the Chicago 7)

Ali G., Borat ve Brüno gibi karakterleriyle tanınan İngiliz komedyen Sacha Baron Cohen, arada ‘Hugo’ gibi filmlerde oynayarak dikkate değer bir karakter oyuncusu olduğunu kanıtladı. Bu yıl, eline iyi fırsat geçtiğinde Akademi’nin radarına girebilecek, ödül sezonunda adından söz ettirebilecek bir aktör olduğunu da gösterdi. Cohen, ‘Chicago Yedili’sinin Yargılanması’ filminde canlandırdığı 1968 kuşağının gençlik liderlerinden Abbie Hoffman karakteriyle yardımcı erkek oyuncu kategorsinin en iddialı adayı.

DANIEL KALUUYA
(Judas and the Black Messiah)

‘Judas and the Black Messiah’ henüz gösterime girmedi ama en iyi film dahil birçok kategoride aday olması bekleniyor. Film, Siyah Panter Parti’sinin Illinois Başkanı olan Fred Hampton ile FBI muhbiri William O’Neal’in hikâyesini anlatıyor. Shaka King’in yönettiği filmde ‘Get Out’, ‘Black Panther’, ‘Queen & Slim’ gibi filmleriyle tanıdığımız Daniel Kauuya, Fred Hampton’ı canlandırıyor. Film henüz seyirciyle buluşmamasına karşın Oscar tahmincilerinin büyük bölümü, söz birliği etmişçesine Kaluuya’nın yardımcı erkek oyuncu kategorisinin en güçlü adaylarından biri olduğunu düşünüyor.

LESLIE ODOM,JR.
(One Night in Miami)

Senaryosunu Kemp Powers’ın yazdığı, Regina King’in yönettiği ‘One Night in Miami’, boksör Muhammed Ali (Eli Goree), siyasi lider Malcolm X (Kingsley Ben-Adir), müzisyen Sam Cooke (Leslie Odom Jr.) ve Amerikan futbol oyuncusu Jim Brown’ın (Aldis Hodge) 1964 yılının şubat ayında Miami’de bir otel odasında bir araya gelmelerini anlatıyor. Amaçları, o zamanlar adı Cassius Clay olan Muhammed Ali’nin Sonny Liston karşısında kazandığı galibiyeti kutlamak ama sohbet bir süre sonra 1960’lı yıllarda yükselen sivil haklar mücadelesine kayıyor ve her biri bu mücadeledeki rolünü sorgulamaya başlıyor. Birçok televizyon dizisi ile ‘Doğu Ekspresi’nde Cinayet’, ‘Harriet’ gibi filmlerde oynayan ve şarkıcı olarak da tanınan Leslie Odom Jr.’ın bu kategoride ilk beş aday girmesi bekleniyor.

CHADWICK BOSEMAN
(Da 5 Bloods)

‘Ma Rainey’s Black Bottom’ seyirciyle buluşmadan çok önce ‘Da 5 Bloods’ı seyredenler, Chadwick Boseman’ın yardımcı oyuncu kategorisinde Oscar adayı olabileceğini, hatta öldükten sonra iki kategoride aday gösterilebileceğini konuşmaya başlamışlardı. ‘Ma Rainey’s Black Bottom’ın seyircilerle buluşmasının ardından böyle düşünenlerin sayısı giderek arttı. Boseman, her iki kategorinin de en güçlü adaylarından biri artık… Boseman, ‘Da 5 Bloods’da yıllar önce Vietnam Savaşı’nda hayatını kaybeden ve yıllar sonra dahi arkadaşlarının gözünde büyük bir kahraman olarak kalan Stormin’ Norman karakterini canlandırıyor.

PAUL RACI
(Sound of Metal)

1948 doğumlu emektar oyuncu Paul Raci, 1987’den bu yana filmlerde ve televizyon dizilerinde irili ufaklı rollerde oynayan bir isim... Son yıllarda ‘Baskets’ ve ‘Parks and Recreation’ adlı televizyon dizileriyle dikkat çekse de çok tanınan ve bilinen bir oyuncu değildi. Ama ‘Metalin Sesi’ (Sound of Metal) filminde canlandırdığı Joe rolü onun için tam bir dönüm noktası oldu. Filmde dikkat çekici bir performans sergileyen Raci, ödül sezonuyla birlikte ilgiye değer bir çıkış yaptı. Birçok eleştirmen birliği tarafından aday gösterildi ve şimdiden 10’u aşkın ödül kazandı. Kazandığı bu ödüllerle birlikte ilk 5 aday arasına girme ihtimali de giderek yükseldi.

EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU

AMANDA SEYFRIED
(Mank)

‘Mank’ bu yıl birçok dalda adaylık kazanması beklenen filmlerin başında geliyor. En iyi yardımcı kadın oyuncu kategorisinde de ‘Mank’in adaylık kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Filmde Hearst’ün hayat arkadaşı Marlon Daves’i canlandıran Amanda Seyfried, abartıdan uzak, doğal, sade tarzıyla önce eleştirmenlerin dikkatini çekti ve ödül sezonunda peş peşe gelen adaylıklarla yılın en iddialı isimlerinden biri olduğunu ortaya koydu. Birçok kişi Seyfried’in başta Akademi olmak üzere eleştirmenler dışında kalan diğer jüriler (Altın Küre, BAFTA, SAG) tarafından da aday gösterileceğine inanıyor. Hatta bazı tahmincilere göre Seyfried, yardımcı oyuncu kategorisinin Oscar’a en yakın isimlerinden biri…

OLIVIA COLMAN
(The Father)

Kariyerinin ilk yıllarında ABD’ye oranla İngiltere’de daha çok sevilen ve sayılan bir oyuncu olan Olivia Colman, sön dönemde sadece ABD’de değil tüm dünyada daha çok tanınan biri artık… Daha önce televizyon dizileriyle ödüller kazanan Colman, Akademi’nin radarına ‘Sarayın Gözdesi’ ile girmiş ve Oscar’ı evine götürmeyi başarmıştı. İki yıl sonra bu kez yardımcı kadın oyuncu kategorisinin en güçlü adaylarından biri olarak çıkıyor karşımıza. Colman, filmde Anthony Hopkins’in canlandırdığı demans hastası Anthony’nin kızı Anne karakterini canlandırıyor.

YOUN YUH-JUNG
(Minari)

Kore kökenli bir aile, Amerikan Rüyası’nın peşinde Arkansas’a göçüp orada küçük bir çiftlik alır. Ailenin hayatı, kurnaz, ağzı bozuk ama sevgi dolu büyükannenin gelişiyle tümden değişir. Dünya prömiyerini Sundance Film Festivali’nde yapan ve orada Dramatik branşta Jüri Büyük Ödülü ile Seyirci Ödülü’nü kazanan ‘Minari’, en iyi film Oscar’ının da güçlü adayları arasında yer alıyor. Büyükanne Soonja rolündeki Youn Yuh-jung’un filmdeki rolüyle daha şimdiden birçok ödül kazandığını belirtelim.

GLENN CLOSE
(Hillbilly Elegy)

James David Vance’ın özyaşam öyküsünü anlattığı kitaptan uyarlanan ‘Hillbilly Elegy’ film olarak hiç beğenilmedi ama eleştirmenler söz birliği etmişçesine oyuncuları övdüler. Özellikle de J.D. Vance’ın büyükannesi Mamaw’ı canlandıran Glenn Close’u… Ağzı bozuk, sert biri olan; ırkçı şakalar yapmaktan kaçınmayan ama torunu için ‘güvenilir bir liman’ olmayı başaran Mamaw rolünde Glenn Close’un yine unutulmaz bir performans çıkardığı kesin. Daha önce canlandırdığı karakterleri hiç akla getirmemesi bir yana, beden dilindeki değişim de çarpıcı… Adaylığına kesin gözle bakanların sayısı az değil ama filmin pek beğenilmemesi nedeniyle Oscar’a ulaşma olasılığı ne yazık ki düşük görülüyor.

SAOIRSE RONAN
(Ammonite)

En iyi yardımcı kadın oyuncu kategorisinde ilk dört isim konusunda tahmincilerin genel olarak anlaştığı söylenebilir. Ama beşinci adayın kim olacağına dair farklı fikirler var. Adı geçen oyuncular arasında Ellen Burstyn (Pieces of a Woman), Maria Bakalova (Borat: Subsequent Moviefilm), Helena Zengel (News of the World), Candice Bergen (Let Them All Talk) ve Jodie Foster (The Mauritanian) var… Ama Akademi’nin, hâlâ Oscar vermemiş bile olsa Saoirse Ronan’a duyduğu hayranlığı unutmamak gerek. 26 yaşında 4 adaylığı olan Ronan, bu yılın da doğal favorilerinden biri… Ronan filmde İngiliz paleontolojist Mary Anning’in (Kate Winslet) romantik ilişki yaşadığı Charlotte Murchison’u canlandırıyor.