Peynirden gelen ölüm, kapılara kilitlenen halk ve unutulan harfler: Roma yönetiminin tuhaf gerçekleri!
Savaşların, saray entrikalarının ve güç mücadelelerinin arasında Roma imparatorlarının özel hayatları da en az siyaset kadar çarpıcıydı. Bir yandan düzen kurmaya çalışırken bir yandan kontrolsüz tutkularına yenik düşen bu hükümdarlar, tarihte iz bırakan ilginç alışkanlıklar geliştirdi. Bazıları bu takıntıların bedelini ağır ödedi. Sizin için derledik…
ABONE OLRoma İmparatorluğu’nun ihtişamlı görüntüsünün ardında, kimi zaman tuhaf alışkanlıklar ve şaşırtıcı derecede insani zayıflıklar bulunuyordu. Kimi imparatorlar dili yeniden yazmaya kalktı, kimileri sahnede alkışlanmak için halkı kapılara kilitledi, bazıları ise basit bir yiyeceğin kurbanı oldu. Antik kaynakların aktardığı bu hikâyeler, Roma’nın gerçek yüzünü gözler önüne seriyor. İşte detaylar…
Roma’nın kurucu imparatoru Augustus, yalnızca devleti değil, kendi hanesini de sıkı kurallarla yönetmeye çalıştı. Ahlak yasalarıyla tüm Roma toplumuna yön veren Augustus, bu disiplinin bedelini en ağır şekilde kendi kızı Julia üzerinden ödedi.
Sosyal yaşamı skandala dönüşünce Julia’yı adaya sürgün eden imparator, bununla yetinmeyip aile üyelerinin yazı stiline kadar müdahale etti. Miras bırakma ve tahtı şekillendirme takıntısı, onun iktidar anlayışının temel taşlarından biriydi.
Haleflerinden Claudius’un hedefi ise Roma’nın yazı sistemini kökten değiştirmekti. Latin alfabesine yeni harfler ekleme girişimi, dönemin entelektüel ortamında bile cüretkâr bulundu.