Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kariyer sahibi kadın az ama iyi sevişiyor!

        Dr. Haydar Dümen'e göre Türkiye'de çalışmayan kadınlar haftada 5 kez ilişki kuruyorsa kariyer sahibi kadın haftada bir cinsel ilişkiyle yetiniyor. Cinsellikte niceliğin nitelikten daha önemli olduğunu ifade eden Dümen, "Kariyer sahibi kadın seçici olduğu için daha mutlu ve başarılı. Ben oyumu ona veriyorum" diyor

        Ayşegül AKYARLI GÜVEN / GAZETE HABERTÜRK / HT EKONOMİ

        Psikiyatr Dr. Haydar Dümen'e göre Türkiye'de kariyeri olmayan kadınlar haftada 5 kez cinsel birliktelik yaşarken, bu sayı kariyer sahibi kadınlarda haftada bire düşüyor. Kariyer odaklı kadınların libidosunun oldukça güçlü olduğunu ifade eden Dümen, "Önemli olan nicelik değil nitelik. Kariyer sahibi kadın o alanda daha mutlu ve başarılı" diyor.

        LİBİDİNAL ENERJİ VAR

        Kariyer sahibi kadınların kendinden emin bir profil çizdiğini ifade eden Haydar Dümen'e göre bu kadınları diğerlerine göre öne çıkan özellikler şöyle: "Bu kadınlar kariyerini var edecek libidinal enerjisinin kaynağını bulmuştur. Hipofiz, tiroit, böbrek üstü ve overlerden gelen hormonların döngüsünde birikmiş bir enerji vardır. Tüm kadınları aynı şekilde değerlendirilip konfeksiyon giydiremeyiz. Ama kariyer odaklı insanların çok enerjik olduğunu düşünmek bilime uygundur. Bu da cinselliği olumlu etkileyen bir özelliktir."

        HANZOYLA YATAMAZ

        Tüm bu enerjiye karşın kariyer sahibi kadınların cinselliğe diğer kadınlara göre 3 önemli dezavantajla başladığının atını çizen Dümen şöyle devam etti: "Bu kadınlar öyle yoğun bir tempo içindedir ki genellikle yorgundur. Oysa cinselliğin rahat bir limanda gerçekleşmesi gerekir. Bir de kariyer sahibi kadın seçici kadındır. Gidip herhangi bir hanzoyla yatamaz. Güzelliği beynin içinde de arar. Bu tip erkeği bulmak da kolay olmaz. Çünkü bugün erkeklerin birçoklarında beyin yok. Arasan beyin yerinde bir kırıntı leblebi yatar. Bu da bir dezavantaj. Bir de kariyerli ve tanınmış kadın eşiyle ya da sevgilisiyle dışarıda da rahat rahat birliktelik yaşayamaz. Bir sürü göz onu izler. Bu da kariyerin getirdiği bir başka dezavantajdır."

        BENİM OYUM KARİYERE

        Ama kişiye özel etkiler içinde bu kadınların bir yerden sıyrılıp haftada bir kez de olsa keyifli seks yapabilmeleri durumunda bunun yeterli ve harika olduğunun altını çizen Dümen konuşmasını şöyle sürdürdü: "Fatma Hanım haftada 5 defa yapıyorsa buyursun yapsın. İkisini alıp bir teraziye koyalım. Ben oyumu kariyerli kadına veririm. Çünkü o bir bütün olan bu işin içine beyni de koyuyor. İnsanların zevklerini sayısal değerlerden çok derinliğinde aramak lazım. Yüce insanın daha başka motifleri de olması lazım. Seks güzel bir şey ama bir yerde alkış almak, taktir edilmek de insanı seks kadar mutlu eder."

        Krizde kentliyi ‘kuş'a ne oldu kaygısı sardı

        Haydar Dümen, "Kriz cinselliği nasıl etkiliyor?" sorusuna şöyle cevap verdi. "Bu zorluğun içinde insanların temel güdülerini en çok yıkan şey güven duygusu oluyor. Güven duygusunun yitirildiği yerde erkler depreme uğrar. Bu kadar gerginliğin içinde cinsellik ancak doğal kırıntılarının gücüyle ve spermlerin zorlamasıyla olur" diye cevap verdi. Dümen, "Bunun sonucunda özellikle kentlerde ‘bizim kuşa ne oldu?' kaygısı artabiliyor" dedi.

        Su faturası kabarmasın diye cinselliği kısan var

        Krizin yarattığı stresin farklı önlemlere dönüşebildiğinin altını çizen Dümen, "Eğer adam her gün seks yapıyorsa ve boy abdesti almak zorundaysa, bunu en azından gün aşırıya indirebiliyor. Bir ara İstanbul'da su yoktu. O da kriz gibi cinselliği olumsuz etkilenmişti. Kadınlar ‘Biz kocamızla kardeş olduk' diye şikayet ediyorlardı" dedi.

        Kendime Kilyos'tan mezar yeri satın aldım

        Özellikle vajinusmus deyince ilk akla gelen isim olan Dr. Haydar Dümen yatırımlara fazla kafa yormuyor. Kendisinin, kendisi için satın aldığı tek şeyin Kilyos'ta bir mezar yeri ve kağnı tekerleği şeklinde bir mezar taşı olduğunu ifade eden Dümen "Kilyos'ta iki kişilik mezar aldım. Sağımda Sivaslı bir işçi var. Solumda da yine o taraflardan biri var. Mezar taşım savaş zamanında cephanelerin taşınması için kullanılan kağnı tekerleği şeklinde olacak. Üzerinde de sadece Anadolu Madalyası ve Dr. Haydar Dümen yazacak" diyor.

        TİNERCİ ÖNLEMİ

        Kendisi için tüm yatırımları eşi Gül Hanım'ın yaptığına dikkat çeken Dümen şöyle devam etti: "Sokağa çıkarken ya bir tinerciye rastlarsam diye yanıma 5 TL alırım. Oturduğum ev bile benim değil. Ben para harcamayı hiç bilmem. Eşim bana ne alırsa onu giyerim. Eğer para kıonularından anlasam bugün Haydar Dümen olmazdım. Bu kadar şeye enerji veremezdim." Cihangir'de dört katlı lebi derya bir evde yaşayan Dümen, "Belki iki odalı bir evim olsa daha da mutlu olurdum. Ben çok yükseklerde yaşamaktan rahatsız oluyorum.Eşim ise benim tam zıttım" dedi.

        Range Rover'ı sele kaptırdık

        Haydar Dümen eşi Gül Dümen'e ait Range Rover marka jipin sel felaketi sırasında Selimpaşa'da mahvolduğunu söyledi. Haydar Dümen'in olaydan sonra ‘Range Rover'dan başkasına binemem' diyen eşine cevabı "Yenisini alacak paramız yok" olmuş.

        Beni Demirel'le kıyaslayamazsın

        Tanınmış bir isim olmasına rağmen toplumsal itibarını yeterince elde edemediğini ifade eden Haydar Dümen'in halkın sevgisi konusunda ise hiçbir şüphesi yok. Türkiye'de birey olarak en çok sevilen varlık olduğunu dile getiren Dümen, "Beni ne Demirel'le, ne Özel'la ne de başka bir politikacıyla kıyaslayamazsın. Halkın sevgisinden sokağa çıkamıyorum. Hele kadınlar çok yakın davranıyor" diye konuştu.

        Avukatlar çok çapkın

        Haydar Dümen'e göre mesleklere göre bakıldığında karşı cinsle sık sık temas halinde olan avukatlar, diş hekimleri, doktorlar ve kuaförler ‘en çapkın' grupları oluşturuyor.

        Başlık parası çok adaletli

        Özellikle ailedeki kişi sayısının eve giren geliri bire bir etkilediği Anadolu'da başlık parasının doğanın düzeni içerisinde adaletli oluğunu söyleyen Dümen, "Evlilikler sonucunda aileler ekonomik olarak sarsılıyor. Bir bireyin eksilmesi iş gücünü azalıyor. Bu durumda ailenin ‘ben bunu yetiştirdim. Sen bunu benden alıyorsan emeğimi masrafımı ver' demesi aslında doğanın düzeni içerisinde çok adaletli. Ama 100 yıl öncenin töreleri konusunda diretmek de olmaz"dedi.

        Krizin yarattığı stresin farklı önlemlere dönüşebildiğinin altını çizen Dümen, "Eğer adam her gün seks yapıyorsa ve boy abdesti almak zorundaysa, bunu en azından gün aşırıya indirebiliyor. Bir ara İstanbul'da su yoktu. O da kriz gibi cinselliği olumsuz etkilenmişti. Kadınlar ‘Biz kocamızla kardeş olduk' diye şikayet ediyorlardı" dedi.

        AMBİYANS YARATAMAZ

        Kriz gibi gergin dönemlerde Türkler sıradan bir Avrupalı işçi gibi dışarıda yemek yeyip, Starbucks'da kahve içip evde karısıyla caz dinledikten sonra kırmızı ışığı yakıp ambiyans yaratamayacağını söyleyen Dümen şöyle devam etti: "Ekonomik deprem olunca insanlara güvensizlik duygusunun hemen ardından depresyon gelir. Depresyon insanın yaşam enerjini yener. Bunun ardından vurduğu ikinci yer de strestir. Yarınının ne olacağını bilmediğin zaman strese girersin. Bu stres insanları hem hasta eder. Hem iletişimi kırar."

        ERKLERE DARBE İNER

        Güvensizliğin sadece ekonomik sarsıntı döneminde değil, normal dönemlerde de ortaya çıkabileceğinin altını çizen Dümen, "Diyelim ki bir adam bir fabrika kurmuş. Bu fabrikaya bir sürü yatırım yapmış. Ama oğluna güvenmiyor. Böyle bir durum da bir adamı güvensizliğe sürükler. Güven duygusunun yitirildiği yerde varlık ve erkler depreme uğrar. Para erktir. Diploma erktir. Bilgi erktir. Fiziksel güç erktir. Güven duygusuna alınan bir darbe bunların tamamını zedeler."

        Annem piniş teyzem pıskır

        1931 yılında Uşak'ın İkisaray köyünde doğan Haydar Dümen o yıllarda köydeki herkesin takma bir isimle anılıyor oluşunu anlatıyor. Annesinin takma adının piniş. Teyzesinin adının da pıskır olduğunu ifade eden Dümen, "Benim adım da ötürü kelimesini yanlış telaffuz ettiğim için az kalsın 'ötürün' kalacaktı. Ucuz kurtuldum" diyor. 1955'de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olup üroloji ve Psikiyatri alanlarında uzmanlığını tamamlayarak üro-psikiyatri uzmanı ünvanı kazanan Dümen 25 yıllık devlet hizmetini tamamladıktan sonra kendi isteğiyle emekli oldu. Cinsellik üzerine yazdığı kitaplarla dikkatleri üzerine toplayan Dr Dümen sanatla da iç içe bir kişilik. Kitaplarının yanısıra tiyatro denemeleri de bulunan Dümen şu sıralar yeni bir kitabın hazırlığını yapıyor. "Herkesi çok şaşırtacağım" diyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ